Cesetle evde iki gece!..

BABA EVDE CESET VARDenizbank Genel Müdürlüğü'nde çalışan Nalan Sezer (43), Cumartesi günü, saat 17.30 sıralarında, Nuray Çetinkaya'nın Atatürk Mahallesi, Turkuaz Blokları, 3. Blok, Numara 26'daki evine gitti. Nuray Çetinkaya'nın Yeditepe Üniversitesi Biogenetik Bölümü 3. sınıfta okurken maddi olanaksızlıklar nedeniyle 2 ay önce okuldan ayrılmak zorunda kalan kızı İpek Çetinkaya(21), dün sabah, babası Ali Çetinkaya'yı dışardan telefonla arayarak “Baba evde ceset var. Ben evden ayrıldım. Sen de bir an önce ayrıl” dedi.Ali Çekinkaya bir polis arkadaşı ile eve geldi. Ancak çalışma odasının kapısı kilitliydi. Ali Çetinkaya, aradığı eşine faksı kullanağını belirterek odanın anahtarını sordu. Nuray Çetinkaya(43) anahtarın yerini söyledi. Ali Çetinkaya ile polis arkadaşı içeri girdiğinde Nalan Sezer'in üzerinde yatak örtüsü bulunan tahta ile çevreli cesedini buldu.ETERLE BAYILTTIM, POŞET İLE BOĞDUMİki arkadaş, İçerenköy Polis Merkezi'ne giderek durumu anlattı. Ataşehir Asayiş Büro ekipleri İpek ve Ali Çetinkaya'ya ile Nuray Çetinkaya'nın saklanabileceği adreslere gitti. İpek'in aklına annesinin Maltepe'deki bir arkadaşını aramak geldi. Aranan evde telefona cevap veren kadın, Nuray Çetinkaya'nın için “Burada” dedi.ALACAK-VERECEK SORUNU YÜZÜNDENGözaltına alınan Nuray Çetinkaya, “Aramızda alacak-verecek yüzünden sorunları vardı. Cinayeti Cumartesi işledim. Eterle bayılttıktan sonra kafasına poşet geçirerek boğdum” dedi. Resmi ifade vermeyen Nuray Çetinkaya, cinayeti tasarlayarak işlediğini söyledi. Ataköy Asayiş Büro Amirliği'nde sorgulanan Nuray Çetinkaya, kızı İpek ve eşi Ali Çetinkaya, Kadıköy Cumhuriyet Savcılığı'na sevk edildi.KORKUMDAN SÖYLEMEDİMİpek Çetinkaya, polise verdiği ifadesinde “Annem Nalan Sezer’i davet ettiği için bir akdaşıma gittim. Beni geç gelmem konusunda uyardı” dedi. İpek Çetinkaya şunları söyledi: "Ben saat 17.00 sıralarında evden çıktım. Akşam 22.00 sıralarında eve geri döndüm. Aynı saatlerde babam da eve geldi. Otururken anneme Nalan abla ile ilgili sorular sordum. O da iyi olduğunu söyledi. Bu sırada çalışma odasının kilitli olduğunu babamla birlikte fark ettik. Ama hiç bir şeyden şüphelenmedik.Pazar günü saat 13.00 sıralarında bir alışveriş merkezinin görevliler annemin bir gün önce sipariş ettiği malzemeleri getirdi. Daha sonra evden ayrı zamanlarda ayrıldık. Ben bir eşyamı unuttuğum için geri döndüm. Oda kilitli olduğu için uyan başka anahtarı ile odaya girdim. İçerde ceset olduğunu gördüm. Kapıyı kilitleyip evden ayrıldım. Korkumdan kimseye bir şey söyleyemedim. Akşam hep birlikte eve döndük. Pazartesi sabah annem erken çıktı. Ben de peşinden çıktım. Kısa bir süre sonra babamı aradım. Evde ceset olduğunu bir an önce kendisin de evden çıkması gerektiğini söyledim.Daha sonra babam, tanıdık bir polis arkadaşı ile eve girmiş. Kapı kapalı olduğu için annemi arayarak çalışma odasında malzemesi olduğunu ve alması gerektiğini söylemiş. Annem ise anahtarı sakladığı yeri babama söylemiş. Kapı açılınca ceset tespit edildi. Polis merkezine gittik. Anneme ulaşamıyorduk. Bu sırada polislerle birlikte annemin gidebileceği adreslere uğramaya başladık. Aynı zamanda telefonla da arıyorduk. Daha önce çalıştığı işyerinden Maltepe de oturan bir arkadaşını aradık. Telefona annesi çıktı. Annemin orda olduğunu söyledi. Polisle birlikte giderek annemi aldık."EVE GEÇ GELMEMİ İSTEDİNuray Çetinkaya’nın eşi Ali Çetinkaya da ifadesinde eşinin Cumartesi günü arayarak eve geç gelmesini istediğini söyledi. Saat 22.00 sıralarında eve geldiğini söyleyen Ali Çetinkaya, "İpek ile birlikte aynı saatlerde eve geldik. Kapının kilitli olduğunu ben de fark ettim. Ama neden kilitli olduğu ile ilgilenmedim. Pazartesi sabahı kızım İpek beni arayarak çalışma odasında ceset olduğunu, bir an önce evden ayrılmamı istedi. Ben de durumu şüpheli bularak bir polis arkadaşımla eve geldim. Kapı kapalıydı. Eşimi arayarak faxa ihtiyacım olduğunu söyledim. Eşim anahtarın yerini söyledi. Polis arkadaşla kapıyı açtığımızda duvar dibinde üzeri yatak tahtası ve çarşafla örtülmüş cesedi gördük. Hemen polis merkezine giderek olayı anlattık" dedi.