Erzurum Güncel- Deniz Baykal'ın "Genel Başkan ben adayım diyorsa (2019) için, doğal olarak o adaydır. Eğer ‘ben aday değilim’ diyorsa derhal kurultayını olağanüstü çağırıp genel başkan olarak kimi istiyorsanız seçin o adayınız olacaktır demesi lazım" sözleri ”Abdullah Gül'ün yüzde 48'in adayı olabileceği yorumları için yeşil ışık yakması CHP'de gündem yarattı. Yalova Milletvekili Muharrem İnce, "İkinci bir Ekmeleddin vakası yaşamak istemiyoruz. Konuşacaklarım var ama şimdilik bu kadar yeter. İkinci bir Ekmeleddin vakasına kanımın son damlasına kadar mücadele edeceğim" dedi. Deniz Baykal ise “Bir sorumluluk duygusu içinde, uyarı da içeren, öneri de içeren bir yol haritası ortaya koydum. Bunun partimiz için, Türkiye için bir demokratik çıkış yolu olduğuna yürekten inanıyorum” diye konuştu.
Partisinin olağan kurultayının öne çekilerek kasım ayında yapılmasının teknik olarak mümkün olmadığını savunan İnce, "Bu partiyi tartışmaya açar. İki yıl dolmadan olağan kurultay yapılamaz. 16 Ocak 2018'den önce olağan kurultay yapılması mümkün değildir. Partiyi tartıştırırız. Mahkemelere gider. Allah korusun, parti kayyuma gider." değerlendirmesinde bulundu. İnce sözlerini şöyle sürdürdü: "Eğer arkadaşlarımız kasım ayında olağan kurultay planlıyorlarsa bu teknik olarak, hukuken mümkün değildir. Ama ben onlara bir yol göstereyim; hemen olağanüstü kurultayı toplayabilirler. Yapmalılar mı derseniz; Sayın Genel Başkan yaparsa bu çok şık olur. Madem kasımda olağan kurultay planlanıyor ve bu hukuken mümkün olmadığına göre, Sayın Genel Başkan kendisi olağanüstü kurultayı haziranda toplarsa çok şık olur. Hiç tartışma olmaz. Kim genel başkan seçilirse hepimiz onun yanında, arkasında dururuz. Önce 26'yı bütünleştirip, sonra 49'u sarıp sarmalamak için elimizden geleni yaparız."
"BU AŞAMADA İMZA TOPLAMAYI DOĞRU BULMUYORUM"
İnce, olağanüstü kurultay talebiyle imza toplamayı düşünüp düşünmediği sorusuna da bu aşamada imza toplamayı doğru bulmadığını, bunun partiyi tartışmaya açacağını söyledi.
'İKİNCİ BİR EKMELEDDİN VAKASINA KARŞI MÜCADELE EDECEĞİM'
Baykal'ın, 'Abdullah Gül yüzde 49'un adayı olabilir. Gül aday olursa değerlendirilmesi lazım' sözleriyle ilgili soruyu yanıtlarken de İnce, CHP Genel Başkanı'nın 2019 yılında cumhurbaşkanı adayı da olacağı yönündeki değerlendirmelerle ilgili ise bunu şimdiden konuşmayı şık bulmadığını kaydetti. İnce, herkesin kendi görüşlerini ortaya koyduğunu vurguladı. CHP'de değişim talepleri olduğunun ifade edilmesi üzerine, sokakta da partide de değişim rüzgarları estiğini ve bunun herkes tarafından görüldüğünü düşündüğünü aktaran İnce, bunu basının önünde değil kurultayda tartışmayı tercih edeceğini söyledi. Baykal'ın 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le ilgili sözlerine ilişkin de "İkinci bir Ekmeleddin vakası yaşamak istemiyor. Konuşacaklarım var ama şimdilik bu kadar yeter. İkinci bir Ekmeleddin vakasına kanımın son damlasına kadar mücadele edeceğim." dedi.
BAYKAL: SÖYLENMESİ GEREKENLERİ SÖYLEDİM
CHP Milletvekili Deniz Baykal, CHP Grup Toplantısı öncesinde gazetecilerin sorularını cevapladı. Baykal, dün gece bir televizyonda yaptığı açıklamalara yönelik soruya, “Ben söylenmesi gerekenleri söylediğimi düşünüyorum. Bir sorumluluk duygusu içinde, uyarı da içeren, öneri de içeren bir yol haritası ortaya koydum. Bunun partimiz için, Türkiye için bir demokratik çıkış yolu olduğuna yürekten inanıyorum. Zarafeti, nezaketi siyasetten ayırmayı bilmek lazım. Orada bir zarafet, nezaket anlayışı içinde değerlendirme yaptım. Sorulmuş bir soruya cevaben benim bir önerim, değerlendirmem olarak ortaya çıkmadı. Bir siyasi değerlendirme, siyasi karar, öneri olarak bunun anlaşılması çok yanlış olur. Nezakete de zarafete de siyasette yer verelim” dedi.
CHP’de kurultay yapılıp yapılamayacağına ilişkin soruya ise Baykal, “Yetkili organlar uygun gördükleri kararı alırlar. Bir zorlama arayışı içinde değilim. Bir öneri yapıyorum. Bu önerinin yerine getirilmesinin anlamı vardır, yerine getirilmemesinin de sorumluluğu vardır. Bu ortamda gerektiği halde bir şeyler yapmamak bazen bir şeyi yapmaktan çok daha fazla sorumluluğa yansır. Söz konusu olan Türkiye’de devletin geleceği ile ilgili üzerimize düşen görevleri yerine getirip getirmediğimizdir. Bu görevleri görmezden gelerek, sorumlulukları üstlenmeden üzerimize düşen görevi yerine getirmiş olamayız” cevabını verdi. Cumhurbaşkanının parti üyeliğine ilişkin olarak sorulan soru üzerine Baykal, “Anayasa’nın tarafsızlığı üzerine yemin etmiş bir Cumhurbaşkanının sadece yoruma açık siyasi davranışlarla değil, resmen net bir şekilde üye olarak tarafsızlığın tümüyle ortadan kaldırdığı çok açık bir olaydır. Bunların mutlaka zaman içinde Türkiye’de yerine oturması, tutarlı, uyumlu bir bütünlük içinde bir işleyişin sağlanması gerekiyor” şeklinde konuştu.