Erzurum Güncel- CHP’li Ahmet Akın, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, basın özgürlüğüne yönelik iktidar eliyle yapılan baskıların giderek arttığı söyledi. Basın özgürlüğü sıralamasında Türkiye’nin 180 ülke arasında 154'üncü sırada yer aldığına dikkat Çeken Ahmet Akın, Belarus, Kongo, Brunei ve Bangladeş gibi ülkelerin Türkiye’den daha iyi bir durumda olduğunu belirtti. Bu duruma gelinmesinde iktidarın payına işaret eden Ahmet Akın, “Hukuksuzlukları, haksızlıkları haber yaparak halkı bilgilendirdikleri için her gün en az bir gazeteci adliye koridorlarını arşınlıyor. Her gün sorgudalar. Rüşvetten ceza alıp ceza alanlar aftan yararlanıp dışarı çıkabildiler. Ama rüşvetçiyi haber yapan gazeteciler hapis yatmaya devam ediyor. Bu durumda adaletten, özgür basından, haktan söz edilemez” diye konuştu.
BASIN KARTI SAYISI SON BİR YILDA 770 AZALDI
Türkiye'nin başkanlık sistemine geçmesinin ardından basın kartları konusunda yetkili kılınan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın 14 Aralık 2018'de Basın Kartları Yönetmeliği çıkardığını, bu yönetmelik doğrultusunda tüm basın kartlarının yenilenmesi kararı aldığını hatırlatan Ahmet Akın, yeni yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden bu yana 1 yılı aşkın süre geçmesine karşın, birçok gazeteciye "incelemede" olduğu gerekçesiyle basın kartı vermediğini ifade etti. Yönetmelik çıkarılmadan önce 13 Ağustos 2018 tarihi itibariyle 15 bin 423 basın kartı sahibi olduğunu bildiren CHP Milletvekili Ahmet Akın, 19 Mart 2020 tarihi itibariyle bu sayının 13 bin 989 olduğunu açıkladı. Ahmet Akın, son bir yılda basın kartı sayısında 770 azalma olduğunu belirterek, “Basın kartı, iktidar tarafından bir baskı aracı olarak kullanılıyor. Basını kontrol etmek isteyen iktidar basın kartı dağıtma yetkisini kendi elinde tutarak bunu güç olarak kullanmak istiyor. Bunun getirdiği sonuç özgür ve bağımsız olmayan basındır. Gazetecilerin istediği ve savunduğu gibi gazeteciye kart verme yetkisi meslek örgütlerinin olmalıdır. Gazetecilerimizi iktidarın memuru olarak görmeye çalışan iktidar, bunun gerçekte böyle olmadığını er geç anlayacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.