CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel, kendisine ‘ağzının payını vermek isteyen’ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı TV’de canlı yayına çağırdı. Tartışmaları genel kurulun üst kısmından izleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu akşamki resepsiyonda “Aşağıda olsaydım onun ağzının payının verirdim” demişti.
Meclis’te bugün düzenlenen 23 Nisan özel oturumunda AKP ile CHP’li vekiller arasında tartışma çıkmıştı. Özel, Başbakan Binali Yıldırım’ın 15 Temmuz gecesi Ilgaz Tüneli’nde saklandığını iddia etmişti.
Tartışmaları genel kurulun üst kısmından izleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu akşamki resepsiyonda “Aşağıda olsaydım onun ağzının payının verirdim” demişti.
‘Sistemi değiştirmemiş olsaydı…’
T24’ye konuşan Özel, Erdoğan’ın kendi ifadelerinden rahatsızlık duyduğunun anlaşıldığını söyledi.
Cumhurbaşkanının, kendisine gerekli cevabın verilmediğinin düşündüğünü aktaran CHP’li yönetici, “Sistemi değiştirmemiş olsalardı, hükümetin başı TBMM Genel Kurulu’nu yukarıdaki locasından değil, genel kurul salonunda takip edebilirdi. Bu durumda, buradan yanıtını verebilirdi” dedi.
Özel sözlerini şöyle sürdürdü: “Ağzımın payını, bana verilmesi gereken dersi nerede vermek istiyorsa ben hazırım. Kendisine en yakın medya kuruluşunda, kendi belirlediği gazetecilerle, kendi istediği saatte, kendi istediği kadar danışman ve koruma ordusuyla karşısına çıkmaya hazırım. Ben tek başıma geleceğim. Demokrasilerde siyasi figürler ‘bu kişi’ diye işaret edilebilir. Cumhurbaşkanlığı makamı, milletin meclisine ve milletin vekillerine yukarıdan bakma yeri ve hakaret etme yeri değildir. Erdoğan’ın dili bir siyaset dili değil bir tehdit dilidir. Demek ki Erdoğan, bundan sonra milletvekili ve grup başkan vekili belirlerken en iyi biat edeni, en sadık olanı değil, en iyi cevap verebilecek olanı tercih etmek durumundadır. Tasfiye sürecindeki Başbakan Binali Yıldırım’ın da, söylediklerimizden rahatsızlık duyduğu anlaşılmaktadır. Tarafımdan kullanılan ifadeler Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Ergin Ergül, İstanbul Valisi Vasip Şahin ve İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’ın komisyona verdiği tutanak altındaki ifadeleridir.”