Erzurum Güncel- Erzurum?u parlamentoda başarıyla temsil eden AK Parti Milletvekili Fazilet Dağcı Çığlık, uzun yıllar Avrupa?da yaşamış, ve Avrupa?yı yakından tanıyor.Meclis?te Avrupa ile ilgili komisyonlarda etkin görevleri bulunan Çığlık, ?Haftanın Sohbeti? köşesinde konuğumuz oldu.Tabi öncelikler siyaset ?insan? odaklı. Siz insanlarla çalışıyorsunuz. Bu hiçbir yerde değişmiyor. Bu Avrupa?da da olsa burada da olsa değişmiyor. Biz gelişmekte olan bir ülke olduğumuz için sistemimiz bazı yerlere daha oturmamış. Ve çok gelişiyoruz, değişiyoruz işte kanunları çok hızlı değiştirebiliyoruz. Mesela İsviçre?de değiştirilecek bir kanunun Ana Meclisten geçmesi 7 yıl sürüyor. Biz de çok hızlı çıkıyor kanunlar çünkü sürekli gelişiyoruz. Çok eski kanunlarımız var onları değiştirmemiz lazım. Bu hızlılık, bu dinamizm içinde sizin siyasetinizde biraz daha farklı oluyor. Siz sadece milletvekili olarak Ankara?daki kanun yapma işinizle odaklı değilsiniz. Tabii ki Avrupa?da öyle değil.Avrupa?da ya da diğer çok gelişmiş ülkelerde mesela kuzey ülkeleri diyelim, insanlar siyaseti ülkede bir şeyler değiştirebilirim mantığıyla yapıyorlar. Yoksa başka türlü bu işe girmez. Avrupa?da kişinin siyasete yatkın olması, siyaseti çok sevmesi lazım ve küçük yaşta bir meslek gibi sevmemesi lazım. Orda iyi bir avukat siyasete girmek istemez, çünkü işi çok iyi gidiyor ve siyaset ona bir şey kazandırmaz. Bizde bunun tam tersi bürokraside çok yüksek mertebelere gelmiş insanlar veya kendi mesleğinde çok iyi yerlere gelmiş insanlar milletvekilliğini seçebiliyor. Bir prestij de olabiliyor. Aradaki fark bu. Ben parlamentolar arası birlikteyim bu birlikte bazı ülkelerden 20 senedir milletvekilliği yapmış insanlar var. Biz de bu milletvekilliğinin değişkenliği ve süresinin kısa olması geçmişteki koalisyon dönemlerinden gelen o değişkenlikten dolayı bir türlü uzun süredir biz Parlamentolar arası birliğe üyeyiz ama içinde aktif olamamışız. Neden? Çünkü sürekli milletvekilleri değişmiş, yani oradaki yüz değişmiş. Yüz değişince siz orda lobi oluşturamamışsınız. Ama bizim dönemle bu durum tamamen değişti. AK Parti ve özellikle Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan?ın dünyada ve Avrupa?da dış siyaset adına güçlü liderliğiyle sağlamış olduğu uluslararası ilişkiler Türkiye ? ye olan güveni artırmıştır. Mevlüt Çavuşoğlu?nun kendisi ve ülkemiz adına yaptığı icraatları bunun iyi bir örneğidir.ERZURUM?U EN İYİ ŞEKİLDE TEMSİL ETMEYE ÇALIŞIYORUZErzurum milletvekilleri 3 haftada bir Ankara?da bir araya geliyoruz. Her toplantıda Erzurum?un önemli konularını ele alıyor ve ilgili bürokratları o toplantıya çağırıyoruz. En son kültür yolu ile alakalı iki belediye başkanımızı çağırdık. Erzurum milletvekilleri olarak bireysellik yok. Ben uluslar arası toplantılarda muhakkak Erzurum?u dile getiriyorum. Benim çocukluğum İsviçre?de geçti orada Alpler var bizde Palandöken var. Orada da kayak tecrübesi çok ileri durumda. Erzurum olarak oradaki tecrübeden yararlanmalıyız. Tek başına bir şey yapmayabilirsiniz ama o ülkede bizim 12?ye yakın uluslararası komisyonumuz var. Herkes bir tarafta Türkiye?yi anlatıyor. Erzurum?u da bu anlamda temsil etmeye çalışıyoruz.Erkeklerin egemen olduğu bir toplumda kadın milletvekili olarak Erzurum?u temsil etmek çok onur verici. Bu durum Erzurum?da nasıl karşılanıyor, zorluğu var mı? Allah?a şükür öyle değil. Yani ben toplumda herkesle iç içeyim. Öyle olduğumu düşünüyorum. Herkesle iyi diyalog kurabiliyor ve insanlardan da sıcak karşılık alıyorum.Kadın olduğumdan dolayı kabullenmeme gibi bir durum olmadı. Beni daha çok milletvekili olarak görüyorlar. Fakat kadınlar beni daha çok sevdiler. Gelişmiş ülkelerde siyasette kadının etkisi daha fazladır. Evi düzenleyen, eve estetik hava katan kadındır. Herhangi bir organizasyona kadın eli değdiğinde daha farklı oluyor. Bizde özellikle yerel siyasette ve bütün sosyal faaliyetlerimize kadınları devreye sokmamız gerekiyor. Kadın kendi evini nasıl tertipliyorsa, Eminim o belediyeye de büyük ihtimamla gösterecek, farklı bir gözle bakacak ve daha düzenli olacaktır. Belediyecilik, altyapıyı, çevreyi temiz tutmak, yolları temizlemek, çöpleri götürmek. Dolayısıyla hiçbir şey engel değil burada. Asıl engel erkeklerin kadınlara yer açmaması. Çünkü her kadın bir erkeğin yerini tehdit ediyor. Kısacası kadın belediye başkanı adayı çıkmasını isterim. Özelliklede belediye meclisinde kadın sayısını yükseltmemiz gerekiyor. Lise ve üniversite yıllarında siyasete ilgi duydum. İşte öne çıkmış kadınlar vardı mesela Thacher, Benazir Butto vardı. Tabii ki bunları görünce bir bayan olarak size umut veriyor. Diyorsunuz ki ?demek bizde yapabiliriz?. Tabi bu üniversite zamanında biraz azaldı gibi. İş hayatına başlayınca önce aktif siyaseti olmasa da sosyal aktivitelerde STK? lar içinde bulundum. Bu kadınlar beni etkilediği gibi birçok kadını etkilemiştir. Ama bizde de güçlü kadınlar var. Bende siyaset ışığı belki Tansu Çiller?le başladı ama şuan ki meclis başkan yardımcımız, bizim kendi bakanlarımız, bunlar erkek egemen siyaseti içinde başarılı oldular.?PALANDÖKEN? BİR DEĞERDİR, HAKKINI VERMELİYİZErzurum?un birçok alt yapı problemi var. Bazıları çözüldü, bazıları daha çözülecek. Elbette henüz istenen seviyeye gelmedi. Biliyorsunuz şehir merkezinde ki tarihi eserler daha iyi gözüküyor. Şehirde gezilecek birkaç yer var. Belki bir AVM tarafına gidiyor insanlar. Yazın piknik yapılacak yerler var ama çocuklara bırakabileceğimiz, sosyal faaliyet yapabileceği alanlar çok az. Çocuk oyun bahçesiyle yetmiyor. Okullarında muhakkak kapalı spor salonu olması gerekiyor. Yani çocukların sosyal faaliyet yapacakları yerler olması lazım. Benim parlamentoda bu ikinci dönemim. Şimdi birinci dönem biraz daha el yordamıyla ve izlemekle geçiyor. Çıraklık dönemi işte. Atlama kuleleri var ama acaba yeterince işletilebiliyor mu? Bu işi daha önce yapmış yerlerden profesyonel yardım alınması gerekiyor. Biz Milletvekili olarak aracı olup gerekli görüşmeler için zemin hazırlamamız lazım. Bunu bakanlıkla oturup konuşup bir çözümünü bulmamız lazım. Yani bu böyle gitmez. Yazık çünkü gözünüzün önünde Erzurum kan kaybediyor ve prestij kaybediyor. Çünkü sizin bir ?Palandöken? adınız var. Bu adı hiç kimsenin değerini kaybettirme hakkı yoktur. Bizde bürokrasi hızlı işlemiyor, insanlar inisiyatif çok hızlı almayabiliyor.İsviçre?deyken kaldırımlar hiçbir zaman dikkatimi çekmemişti. Çünkü kaldırımın boyu her yerde aynıdır ve benim oturduğum mahalledeki kaldırım 34 senedir hiç değişmedi. Ta ki ben buraya seçildim geldim buradakiler dikkatimi çekti.TEŞVİKTEN ZİYADE ZİHNİYETLER DEĞİŞMELİŞimdi önemli olan yereldeki gelişmemizi düzeltmek. Mesela teşvik geldi memlekete. Erzurum en fazla teşvik alan iller arasına girdi. Peki ne kadar teşvikten yararlanan insan oldu burada? Yine gelen olmadı. Yine yatırım yapan olmadı. Dolayısıyla başka bir hata var. Yani zihni değiştirmek gerekiyor. Devlet çok hizmet yapıyor bence. Bu devletin görevi ama bir köyde 5 kişi yaşıyor oraya elektrik götürüyor, taşımalı eğitim götürüyor. Veya altyapı götürmeye çalışıyorsunuz. Tamam, fazla ilerlemedik ve daha çok eksiğimiz var evet devlette bunu yapmak zorunda ve yapmaya çalışıyor. Ama yerelde zihniyet değişikliğine ihtiyaç var. İnsanımız bilinçlenip, şuurlanmalı. Kalkınma beyinde başlar.ERZURUM MİLLETVEKİLLERİ OLARAK BİREYSELLİK YOKBiz Erzurum olarak çok şanslıyız, çünkü Erzurum?u seven ve yakından ilgilenen bir Başbakanımız ve Sağlık Bakanı var. Kabinenin en uzun görev yapmış bakanlarından biri. Bu Erzurum adına çok şeyler yapıldığı anlamına geliyor. Mesela Kalkınma Bakanlığı iki- üç şehre cazibe merkezi kapsamında destek verme kararı aldı. Bununla kültür ve turizm varlıklarını tekrar kazandırmak ve bu ili nasıl cazibe merkezi haline getiririz diye bütçe ayrıldı. Erzurum?da bu kapsamda kalenin ve üç kümbetlerin etrafında çalışmalar başladı. Üç kümbetlerin etrafı boşaltıldı. Ve kalenin etrafı kamulaştırılıp, boşaltılacak. Bu çalışma sonuçlanınca Erzurum?un çehresi değişecek. İSVİÇRE?DE KALDIRIMIN DEĞİŞTİĞİNE ŞAHİT OLMADIMGelişmiş ülkelerin her yeri aynı gelişmişliktedir. Aynı hizmeti alıyor ve hiçbir ayrım yoktur. Kaldırım 12 santimdir ve hiçbir yerde değişmez. Rengi de değişmez. Yani orda ki belediyenin ya da yolu yapan firmanın zevkine bırakılmaz bu iş her yerde standart aynıdır. Şimdi bu benim dikkatimi çekmeye başladı. Fakat ben sadece İsviçre?de yaşamıyorum. Siyasete girmeden önce her sene Erzurum?a geliyor ve uzun süre kalıyordum. Belki burada kışı çok yaşamadık ama yazı çok yaşadım. Köylerini çok yaşadım. Babaannem, dedem, dayılarım falan burada köydeydiler. Muhakkak her sene geliyorduk en az 1 ay burada geçirirdik. Köyde çem çevirirdik, tandırda köy ekmeği pişirirdik, mesela evlerin içinde su yoktu. Çakıllarla su taşırdık. Süt makinesinin kolunu babaannem ile çevirdik yayık yaydık. Bunlar bana yabancı değil. ERSİN DEMİRCİ, ORHAN YILDIRIM'IN HABERİ Zaman