Erzurum Güncel- Ankara Erzurumlular Vakfı öncülüğünde Avrupa Birliği Bakanlığı Eğitim ve Gençlik Merkezi Programları Başkanlığı, Türkiye Ulusal Ajansı birlikteliği ile gerçekleştirilen "Çocuk Gelinler" temalı bir projenin açılış toplantısı, pilot il seçilen Erzurum`da, Atatürk Üniversitesi Kültür ve Gösteri Merkezi’nde düzenlendi. Projenin açılışı ve tanıtımına Erzurum Valisi Dr. Ahmet Altıparmak, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, Ankara Erzurum Vakfı Başkanı Süreyya Güngör, öğretim üyeleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.Erken evlilik, adölesan doğurganlık ve toplumsal cinsiyet eşitliği, konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla hazırlanan “Çocuk Gelinler Projesi”’nin açılış konuşmasını yapan Ankara Erzurum Vakfı Başkanı Süreyya Güngör, projenin, hem ülkemizde hem de tüm dünyada önemli bir sosyal yara olan erken evlilik, çocuk yaşta yaşanan gebeliklerin önlenmesi, erken yaşta evliliklerin boyutları, yarattığı sorunların tespiti ve bu konuda radikal çözüm yollarının hayata geçirilmesini, öncelik kabul eden bir çalışma olduğunu belirtti. Gelişmekte olan ülkelerde erken evlilik rakamlarına değinen Güngör; “Verilere göre her gün 18 yaş altındaki 20 bin kız çocuğunun doğum yaptığı ve bu çocuklarını sayısının yılda 7,3 milyonu bulduğu belirtilmektedir. Bu rakamlara doğumlarla birlikte gebeliklerde eklendiğinde durumun vahameti daha da artmaktadır. Erken yaşta gebe kalan kız çocuklarının sağlıklarının tehlikeye girdiği, psikolojik sorunların baş gösterdiği, eğitimlerinin sonlandırıldığı ve geleceklerinin ciddi bir tehlike altında olduğu gerçeği, bu konunun göz ardı edilemeyeceği noktasında bizleri karşı karşıya getirmiştir. Türkiye genç bir nüfusa sahiptir. 10-24 yaş arası nüfus yüzde 25 civarında. Yapılan planlamalara göre 2025 yılında yürüme çağındaki nüfusun yüzde 40 olacağı belirtiliyor. Sosyal sorumluluk projemize katkı sağlayan herkese teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.Henüz Kendisi Gelişmemiş ve Dünyayı Tanımamış Çocuk Gelinlerin, Doğurup Yetiştireceği Çocukların Topluma Faydalı Olması BeklenemezBu tür projelerin büyük önem arz ettiğini söyleyen Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak ise; çocukluk çağının, psikolojik ve fizyolojik aşamalarından bahsetti. Dünyaya gelen bir çocuğun, psikolojik ve fizyolojik düzeyinin yeterli seviyede olduğunu öğrenen ailelerin mutluluklarının hiçbir şeyle ölçülemeyeceğine vurgu yaparak, doğan ve büyüyen çocuğun, çocukluk yıllarının iyi geçmesi gerektiğini dile getirdi. Koçak; “Gelin olmak her kızın hayalindeki bir duygu ve erişmek istediği bir gerçektir. Ancak önemli olan zamanı geldiğinde gelin olabilmektir. Batı toplumlarında, evlenme ileri yaşlarda gerçekleşmektedir. Hatta birlikte yaşam sürme prensibiyle, aile olma kavramı oldukça azdır. Çocuk gelin anlayışı, doğu toplumları gibi kültürel ve geleneksel yapıları farklı olan toplumlarda, baskı unsurlarının ortaya çıkmasıyla oluşan bir gerçektir. Genç nüfus, bir ülkenin geleceği demektir. Ama önemli olan iyi yetişmiş bir genç nüfustur. Biz şunu biliyoruz ki eğitimli, şuurlu bir aileden yetişen çocuğun gelecekte ülkesine ve milletine bağlı bir evlat olarak karşımıza çıkacaktır. Anne şefkati almamış bir çocukta ise maalesef istemediğimiz sonuçlar görüyoruz. Bu nedenle, annelik çok önemli bir müessese, çok önemli bir duygu. Henüz kendisi gelişmemiş ve dünyayı tanımamış çocuk gelinlerin, doğurup yetiştireceği çocukların topluma faydalı olması beklenemez. Bu noktada yapılan projeyi önemli görüyorum. Buradan verilecek mesajlar, eğitimin önemini ön plana çıkaracaktır. Programın faydalı olacağını ümit ediyor, katkılarından dolayı herkese teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.Geline Çocuk Yakışır Ama Çocuğa Gelin Olmak YakışmazErzurum Valisi Dr. Ahmet Altıparmak ise salonu dolduran gençlerden; “Geline çocuk yakışır ama çocuğa gelin olmak yakışmaz” sözünün çevreye aktarılmasını istedi. Anne ve babalara, çocuklarını küçük yaşta evlendirmemeleri konusunda uyarı yapılması gerektiğini belirten Vali Altıparmak, konuşmasını şöyle devam ettirdi; “İnşallah Diyanet İşleri Başkanlığı bu konuda önemli bir görev üstlenir. Nerden bilgi aldıkları bilinmeyen tuhaf insanların, tuhaf açıklamalarını Müslüman Türk toplumuna mâl edemeyeceklerini göstermemiz lazım. Bu insanlar, Peygamber Efendimizin (sav) Hz. Aişe annemizle evliliğini örnek gösterirler. Türklerin geçmişine baktığınızda, İslam öncesinde ve sonrasında bu manada çocuk evlilikleri göremezsiniz. Ama maalesef cehalet etrafımızı öyle bir sarmış ki, ailelerin zoruyla erken yaşta evlilikler almış yürümüş. Şimdi ise bunun ciddi sıkıntılarını yaşıyoruz. Kültürümüz o kadar saldırıya maruz kalmış ki, biz inanılmaz bir şekilde batıya öykünüyoruz. Batılı olmak için gayret gösteriyoruz. Batının ilmini, fennini almaktan ziyade, batılı yaşantıyı kendimize bir mihenk gibi kabul ediyoruz ” dedi.Açılış konuşmalarının ardından öğrencilere Tıp Fakültesi Öğretim Üyeleri tarafından kısa bir panel verilerek, ikili ilişkiler ve çocuk yaşta gelinliğin getirdiği olumsuz sonuçlardan bahsedildi.