Çocuklarda büyük tehlike! Tip 2 diyabet...

Çocuk Endokrinoloji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Serap Demircioğlu Turan, "Çocuklarda şişmanlığın artması sonucu, son yıllarda çocuk yaş grubunda da tip 2 diyabet görülme sıklığı arttı.

Erzurum Güncel- Genellikle 10 yaş ve üstünde görülüyor. Daha ağır şişmanlıklarda ve aile bireylerinde tip 2 diyabet bulunması halinde, daha küçük yaşlarda da görülebiliyor"dedi.

Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim  ve Araştırma Hastanesi Çocuk Endokrinoloji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Serap  Demircioğlu Turan, "Çocuklarda şişmanlığın artması sonucu, son yıllarda çocuk yaş  grubunda da tip 2 diyabet görülme sıklığı arttı." dedi.  Prof. Dr. Turan,  muhabirine yaptığı açıklamada, kan şekerinin  vücuda zarar verecek oranlarda yükselmesinin, şeker hastalığı veya diyabet olarak  tanımlandığını dile getirdi.

Turan, pankreastan salgılanan insülin hormonunun tam veya göreceli  olarak eksikliğinin kan şekerinin yükselmesine neden olduğunu belirterek,  "Normalde vücudumuzdaki hücreler, yaşamlarını ve görevlerini sürdürebilmek için  gerekli enerjiyi kandaki şekeri kullanarak sağlar. Enerji kaynağı şeker ancak  insülinin varlığında hücre içine alınarak kullanılabilir. İnsülin eksikliğinde  besinlerle alınan veya vücudumuzun ürettiği glikoz hücreler tarafından  kullanılamadığı için birikmeye başlar ve kan şekerini yükseltir. Kan şekeri 180  mg/dl'nin üzerine çıkınca da idrarda atılmaya başlar." diye konuştu.

İdrarda atılan şekerin vücuttan fazla miktarda su çekerek idrar  miktarında artışa, sık idrara çıkmaya, hatta çocuklarda idrar kaçırmaya yol  açtığını anlatan Turan, vücuttan idrarla kaybedilen fazla sıvının da susuzluk  hissini tetikleyerek, çok su içmeye neden olduğunu söyledi.Prof. Dr. Turan, insülin eksikliğinin aynı zamanda keton denen  asitlerin yapılmasına neden olduğunu ve kanda asit miktarının artmasına ve çok  yüksek şeker değerleri ketoasidoz denen ağır bir tabloya neden olabildiğine  dikkat çekerek, "Şeker hastalığı, çok su içme, çok idrara çıkma, kilo kaybına  sebep olur ve tedavi başlanmaz ise şeker komasına gidebilir." dedi.

"Çocukluk çağında da görülür"

 İnsülinin pankreasta bulunan adacık hücrelerinde yapılarak, kan  şekerine göre uygun miktarda kana verildiğini belirten Turan, "Bu özel ,hücreler  her saniye kan şekerini ölçüp kana insülin verir ve bu nedenle sağlıklı kişilerde  kan şekeri yükselmez. Şeker hastası olan bir çocukta ise tedavi parmaktan kan  şekeri ölçümü yapıp, kan şekeri ve alınan besinlere göre dışarıdan insülin  vererek sağlanır ve bu şekilde kan şekeri dengelenmeye çalışılır." diye konuştu. Toplumda, şeker hastalığının erişkin hatta yaşlı hastalığı olduğuna  dair genel bir kanı olduğunu belirten Turan, şöyle devam etti:

   "Sanılanın aksine çocukluk çağında ve hatta yenidoğan bebeklerde de  şeker hastalığı görülür. Yenidoğanlarda ve bebeklerde insülin yapımı veya  salgılanması ile ilişkili genetik bozukluklar, şeker hastalığına sebep olur ve  ileri genetik testlerle sebep anlaşılabilir. Çocuklarda ise diyabet çeşitli  çevresel ve bünyesel nedenler sonucu pankreasın insülin üreten hücrelerinin harap  olması sonucu gelişir. Enfeksiyonlar gibi bazı tetikleyici faktörlerin bünyesel  yatkınlıkla buluşması sonucu çocukluk çağı şeker hastalığı veya tip 1 diyabet  görülür. Çocuklarda en sık gördüğümüz şeker hastalığı türü, tip 1 diyabettir."

"Genellikle 10 yaş ve üstünde görülüyor"

 Prof. Dr. Turan, "erişkin tipi diyabet" de denen tip 2 diyabette, asıl  problemin şişmanlık ve insülin direnci olduğunu ifade ederek, çocuklarda  şişmanlığın artması sonucu, son yıllarda çocuk yaş grubunda da tip 2 diyabet  görülme sıklığının arttığını vurguladı. Şişman çocuklarda tip 2 diyabetin genellikle 10 yaş ve üstünde  görüldüğünü dile getiren Turan, "Daha ağır şişmanlıklarda ve aile bireylerinde  tip 2 diyabet bulunması halinde, daha küçük yaşlarda da görülebilmektedir. Hem  tip 1 diyabet hem de tip 2 diyabet için genetik yatkınlık söz konusu olmakla  birlikte, aile bireylerinde tip 2 diyabet bulunan çocuklarda şişmanlık olması  halinde, tip 2 diyabet gelişimi ciddi oranda artar." diye konuştu.

 Şeker hastalığı olan hamilelerin şekerinin kontrol altında olmaması ve  aşırı kilo alımının, bu hamilelikten doğan çocuklarda ileride kilo fazlalığına ve  diyabete yatkınlık yaratabildiğine işaret eden Turan, ancak anneye yapılan şeker  yüklemesinin bu durumla ilişkisinin olmadığını ve zararının da bulunmadığını  söyledi.

"Tedavi, egzersiz, diyet ve ağızdan alınan şeker ilaçlarıyla  yürütülüyor"

Tip 2 diyabette tedavinin, egzersiz, diyet ve ağızdan alınan şeker  ilaçları ile yürütüldüğünü anlatan Turan, tanı anında ve ilerleyen dönemlerde  insüline ihtiyaç duyulabildiğini belirtti.  Prof. Dr. Turan, tip 2 diyabetlilerin çoğunda pankreasın insülin  üretimi devam ettiği için ağızdan alınan şeker ilaçlarının tedavide  kullanılabildiğine, ancak tip 1 diyabette pankreasın insülin üreten hücreleri  tamamen harap olduğu için bu durumun mümkün olmadığına dikkat çekerek, şunları  kaydetti:

"Tip 1 diyabetlilerin, diyabetli çocukların dışarıdan enjeksiyon ile  insülin almaları gerekmektedir. Ayrıca tip 1 diyabeti vücuttan tamamen  uzaklaştıracak, yani vücudun yeniden kendi insülinini yapmasını sağlayacak yaygın  bir tedavi bugün için mümkün değildir. Ancak, vücudun ihtiyacı olan insülini  dışarıdan enjeksiyon ile vererek kan şekerini istenilen düzeylere indirmek  mümkündür ve insülinin yanı sıra dengeli bir beslenme ve aktivite planı ile  çocuklar tamamen normal ve aktif bir yaşam sürdürebilmektedirler. Tip 1 diyabetli  çocuklar tamamen sağlıklı olup, arkadaşlarından tek farkları yemek öncesi kan  şekerine bakıp, kan şekerine insülin enjeksiyonu yapmalarıdır. Tedavi ile kan  şekerleri kontrol altında tutulan tip 1 diyabetlilerde şekere bağlı uzun dönem  göz, böbrek, damar hastalığı olasılığı azdır ve tip 2 diyabetlilerden daha  düşüktür."

Eğitim Haberleri

Ortaokul öğrencileri "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diye haykırdı