Covid'le mücadelenin sırrı: Turp ye turp gibi ol

Bağışıklığı yükseltmek için günde 10 porsiyon sebze ve meyve yemeyi tavsiye eden Prof. Dr. Erk, özellikle turpgiller ailesinde yer alan sebzelerin tam bir koronasavar olduğunu söyledi.

Erzurum Güncel- Koronavirüs, vücuttaki en büyük tahribatı bağışıklık sistemini çökerterek yapıyor. Dolayısıyla koronavirüsten korunmak için de, hastalığa yakalandıktan sonra virüsle mücadele edebilmek için de bağışıklık sisteminin rolü çok önemli. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Osman Erk, Covid-19’a karşı bağışıklığı güçlü tutmak için günde en az 10 porsiyon sebze ve meyve tüketilmesi gerektiğini söylüyor. Özellikle “turpgiller” familyasında yer alan sebzelerin tam bir koronasavar olduğunu söyleyen Prof. Dr. Erk, “Bağışıklığınızı desteklemek için bu grup içinde yer alan brokoli, brüksel lahanası, lahanaların her çeşidi, şalgam, tere, turp, hardal yeşillikleri ve buna ilave olarak sarımsak, soğan ve pırasa gibi sebzelerden birini veya birkaçını mutlaka her gün tüketmelisiniz” dedi.

GÜNDE 10 PORSİYON SEBZE VE MEYVE
Bağışıklığın, vücutta bir yangın ortaya çıktığında oraya giden, söndüren ve geri dönen itfaiye sistemi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Erk, “Bağışıklık dıştan gelecek etkenlere, özellikle de koronavirüse karşı vücudu savunacak olan bir radar sistemi gibi de düşünülebilir. O radar sisteminin kurulmuş, aktif ve çalışmaya hazır olması lazım. Bağışıklık sistemini aktif hâle getiren en önemli etkenlerden bir tanesi beslenmedir. Güçlü bir bağışıklık için günde 10 porsiyon taze sebze ve meyve yemek gerekir. Bu benim fikrim değil, İngiltere’de Covid-19 pandemisi sırasında yaptığı bilimsel çalışmalarla ön plana çıkan Collage of Imperial Institute’un, dünyadaki bütün verileri değerlendirerek ortaya koyduğu bilimsel bir görüş. Buna göre günde 10 porsiyon sebze ve meyve yense, dünya ölçeğinde her yıl 7,8 milyon insanın ölümü engellenecektir” diye anlattı. Sebze ve meyvelerin taze, temiz, mevsiminde, mümkünse organik,  yerel olarak üretilmiş, rengârenk, her renk ve tondan oluşması gerektiğini hatırlatan Prof. Dr. Erk, “Günlük kalorilerin en az yüzde 90 kadarı bu söylediğim özellikleri taşıyan bitkisel besinlerden elde edilmeli. Yüzde 10 kadarı da organik hayvansal ürünlerden karşılanmalıdır. Fabrikasyon usulü yetiştirilen, hiçbir şekilde serbest dolaşmayan, temiz hava almayan, güneş ışığı ile buluşmayan hayvansal ürünler hiçbir zaman bağışıklık sistemimiz için muteber gıdalar değil ” dedi.

ANTİKOR CEVABI ARTIYOR
Koronavirüse karşı antikor cevabının üst düzeyde tutulmasının son derece önemli olduğunu ve antikor cevabını yükselten en önemli faktörlerden birinin de beslenme olduğunu söyleyen Prof. Dr. Osman Erk, “Yapılan çalışmalar sebze ve meyve ağırlıklı beslenmenin antikor cevabı oluşturmadaki önemini ortaya koyuyor. Bir çalışmada 65-85 yaş arası 80 kişi iki ayrı grupta incelenmiş. Bir gruba 3 porsiyon ya da daha az sebze meyve, diğer grup günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketmiş. Üç ay sonra bunlara pnömokok aşısı yapıldıktan sonra antikor düzeylerine bakılmış. Görülmüş ki, günde 5 porsiyon sebze ve meyve tüketenlerde antikor cevabı, diğer gruba oranla iki kat daha fazla” diye konuştu.

İNANÇLI OLMAK BAĞIŞIKLIĞI YÜKSELTİYOR
Beslenmenin yanında iyi bir uyku, fiziki aktivite, moral ve motivasyonun da bağışıklık sistemini destekleyen unsurlar olduğunu söyleyen Prof. Dr. Osman Erk, “Yeterli ve kaliteli uyku son derece önemli. Çünkü biz uyuyorken bile bağışıklık sistemimiz çalışmaya devam eder. Gün boyunca vücudumuzda ortaya çıkan hasarlar bağışıklık sistemi tarafından onarılır ve ertesi güne vücudumuzun daha sağlıklı başlamasını sağlar. Uyku dışında, moral, motivasyon, iyimserlik ve inançlı olmanın da bağışıklık sistemini olumlu yönde desteklediğini biliyoruz.  Diğer bir husus; sigara, alkol, uyuşturucular gibi bağışıklık sistemini zayıflatan kötü alışkanlıklardan mutlaka uzak durmaktır.  Hijyen şartlarına uymak, yeterli ve kaliteli su içmek, temiz hava ve bilinçli güneşlenmek bağışıklık sistemini destekler. Koronavirüs hafif mi seyredecek,  hastaneye mi yatıracak, yoğun bakıma mı götürecek bunu belirleyen en önemli unsurlardan bir tanesinin bağışıklık sistemi olduğunu söyleyebiliriz” diye anlattı.

AMERİKALILAR LAHANA YESEYDİ BU KADAR ÇOK ÖLÜM OLMAZDI
Yakın zamanda beslenmenin bağışıklık üzerindeki etkisini bilimsel çalışmalarla ortaya koyan “Bağışıklık Diyeti” kitabı yayımlanan Prof. Dr. Osman Erk, beslenmede 9 ayrı rengin bütün tonlarını içeren sebze ve meyvelerin yer almasını tavsiye etti. Özellikle turpgiller ailesinin içinde yer alan sebzelere ağırlık verilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Erk, “Lahana, sarımsak, soğan ve pırasa gibi besinleri mümkünse her gün tüketmeye çalışmak lazım. ABD’de yapılan bir çalışma Amerikalıların senelik yeşil lahana tüketiminin ortalama 22 gram olduğunu ortaya koymuş. Bu çalışmada deniyor ki, ‘Amerikalılar yılda 22 gram değil, 22 kilo yemiş olsaydı bugün pandemi ile çok daha etkin bir şekilde mücadele edebilirdi’. Biliyorsunuz ABD’nin kayıpları 300 bini geçmiş durumda lazım. Türkiye de karalahana mor lahana, beyaz lahana hepsi var. Turpgiller familyasındaki bitkiler gerçekten çok önemli ama bunların dışında sarı, kırmızı ve turuncu olan sebze ve meyveler portakal, limon narenciye, havuç, domates her türlü biber ve kabak var.  Sağlık için bunları bol bol tüketin” dedi.

Türkiye Gazetesi

Yaşam Haberleri

Şehit Aybüke öğretmenin hikayesi
GSS Borcu olanlar dikkat!
Özel hastanelerde 'göz' vurgunu!
Erdoğan açıkladı, asgari ücret zammında tahmin değişti!