Erzurum Güncel- “ Döviz kurundaki dalgalanmayı önlemeye yönelik yeni önlemler alacağız. Dövizle kira konusunu kökten çözüyoruz. İhracat ve ithalat gibi dışarı ile ilgili olmayan kimsenin yolu dövizle kesişmemeli” dedi.
Erdoğan, faiz konusunda hassasiyetinin aynı olduğunu da vurguladı ve ekledi: "Ben bugüne kadar Merkez Bankası'nın açıkladığı enflasyon tahminlerini tutturduğunu görmedim."
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Grand Ankara Otel'de düzenlenen TESK Genel Kurulu'nda konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Döviz kurundaki dalgalanma başta olmak üzere, ekonomimizi olumsuz yönde etkileyen tüm hadiseleri serbest piyasa çerçevesinin dışına asla çıkmadan çözmenin mücadelesini veriyoruz."ifadelerini kullandı.
Erdoğan, "Her kim bu seçimlerin (Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekilliği) üzerinde en küçük bir gölge olduğunu söylerse hem demokrasiye hem de Türkiye'ye bühtan ediyor demektir." dedi. Zor dönemlerin zor kararlar vermeyi ve uygulamayı gerektirdiğini belirten Başkan Erdoğan, "Biz de ülkemizin içinden geçtiği dönemin nezaketine ve önemine uygun kararlar almaktan ve uygulamaktan asla çekinmiyoruz." şeklinde konuştu.
DIŞARIYLA İŞİ OLMAYAN HİÇ KİMSENİN DÖVİZLE YOLU KESİŞMEMELİDİR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bizim anlayışımıza göre ihracat ve ithalat gibi dışarıyla işi olmayan hiç kimsenin dövizle yolu kesişmemelidir." dedi.
KURDAKİ DALGALANMAYA KARŞI YENİ ADIMLARIMIZ OLACAK
"Kamu harcamalarında mümkün olan en yüksek tasarrufu gerçekleştirerek bütçe dengesine katkıda bulunacağız." ifadelerini kullanan Erdoğan, "Döviz kurundaki dalgalanmayı önlemeye yönelik pek çok tedbiri hayata geçirdik, geçiriyoruz. Bu doğrultuda yeni adımlarımız olacak." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Birçok bakanlıklarımız, genel müdürlüklerimiz kiracı. Bakanlık sayımızın 16'ya düşmesiyle birlikte kazanılan binaları değerlendirdik, planlaması yapıldı. Bundan böyle kiracı olan yerlerin tamamından çıkmak suretiyle onları buralara taşıyarak buradan da çok ciddi bir tasarrufta bulunduk." ifadelerini kullandı.
FAİZ KONUSUNDAKİ HASSASİYETİM AYNI
"Özellikle faiz konusundaki hassasiyetim aynı, değişen bir şey yok. Merkez Bankası bağımsız ya dolayısıyla o kendi kararını kendi alır, ayrı." diyerek konuşmasında şunları kaydetti:
"Yüzde 50'lere varan faiz oranı olduğu zaman... Böyle yüzde 50 karlılıkla kazanan çalışan var mı? Bu ancak esrar eroin tüccarlarında olur, normalde olmaz. Bu gerçek ortadayken faiz denilen bu sömürü aracını kullanmaya asla aracı olamayız, vesile olamayız."
MERKEZ BANKASININ ENFLASYON ORANLARINI TUTTURDUĞUNU GÖRMEDİM
"Ben bugüne kadar Merkez Bankasının, açıklamış olduğu enflasyon oranlarını tutturduğunu görmedim." ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Faiz sebeptir, enflasyon neticedir. 'Enflasyon sebeptir, faiz neticedir' diyorsan bu işi bilmiyorsun arkadaş." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bankalar kredi faizlerini aşırı şekilde yükselterek ve kredi musluklarını kısarak, reel sektör fiyatları şişirerek yangının üzerine adeta körükle giderlerse bundan herkes zararlı çıkar. Bu dönemde döviz bahanesiyle, dolarizasyonla sattıkları ürüne hiç alakası olmadığı halde bire 3, bire 5, bire 10 zam yapanlar iflah olmayacaklardır." ifadelerini kullandı.
TBMM BAŞKANI YILDIRIM'DAN DA AÇIKLAMA GELDİ
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Binali Yıldırım da ekonomideki gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulundu. Yıldırım, "Yaşadığımız bu günlerdeki sıkıntı arızidir, tedavi ve telafi edilecek niteliktedir. Tehdit ve spekülasyonla ekonomimiz üzerinde oluşturulmak istenen bulutlar, alınan önlemlerle dağıtılacaktır." dedi.
Meclis Başkanı Binali Yıldırım, "Bugünlerde yaşadığımız sıkıntı arızidir, tedavi ve telafi edilecek niteliktedir." dedi.
Yıldırım, Grand Ankara Otel'de düzenlenen Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) 20. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, esnaf ve sanatkarın ülkenin tamamını ilgilendiren önemli bir meslek grubu olduğunu belirtti.
İnsanlık tarihi kadar eski olan esnaf tarihinin, Anadolu'da Ahi Evran'ın kurduğu Ahilik Teşkilatı ile başladığını hatırlatan Yıldırım, 1071'de kazanılan Malazgirt Zaferi'nden sonra akın akın Orta Asya'dan göç eden Türk milletinin eğitim, kültür, sanat, ticaret ve felsefeyle Anadolu'da yeniden büyük bir medeniyet oluşturduğunu dile getirdi.
Temelinde sevgi ve kardeşlik olan bu medeniyetin, Anadolu'yu barış ve esenlik yurduna dönüştürdüğünü söyleyen Yıldırım, Ahi Evran, Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaşı Veli, Hacı Bayramı Veli gibi gönül erlerinin de coşku ve heyecanın en yüksek olduğu dönemde Türk milletine rehberlik yaptığını belirtti.
Yıldırım, "esnafın piri" olarak nitelendirdiği Ahi Evran'ın, kurduğu teşkilatla çalışkan, üretken, maneviyatı yüksek bir esnaf sınıfı meydana getirmeye gayret ettiğini anımsatarak, esnaf ve sanatkarın, kurdukları teşkilatla daima millete ve devlete faydalı hizmetler yapmanın gayreti içinde olduğunu aktardı.
Esnaf ve sanatkarlığın özünde helal kazancın temini için insana hizmet etmek olduğuna işaret eden Yıldırım, ahilik teşkilatının devamını niteliğindeki TESK'in de bu amaçla yarım asırdan bu yana hizmet vermeyi sürdürdüğünü ifade etti.
Binali Yıldırım, mesleki dayanışma, ticaretin geliştirilmesi, sanatkarların korunması gibi görevleri olan esnaf teşkilatının, ülkenin gelişmesi ve güçlenmesinde lokomotif rol oynadığına dikkati çekti.
"MAZİYİ BİLMEYENİN ATİSİ OLMAZ"
"Maziyi bilmeyenin atisi olmaz. Geçmiş tecrübelerden istifade etmeyenler sağlıklı bir gelecek inşa edemez." diyen Yıldırım, tarih, kültür ve medeniyetinden kopan milletlerin, başkalarının kültür ve medeniyetinin sömürüsü altında savrulup yok olduğunu vurguladı.
Esnaf ve sanatkarın, Türk milletinin Anadolu'daki varlığının en büyük teminatlarından olduğunun altını çizen TBMM Başkanı Yıldırım, "Ahi Evran'ın ilkeleri, Mevlana'nın felsefesi, Yunus'un dostluk çağrısı bizim temel yaşam felsefemizdir. Anadolu'da barışı, huzuru, refahı, kaynaşmayı sağlayan bu anlayışı her zaman muhafaza etmek durumundayız." diye konuştu.
Binali Yıldırım, sayısı 2 milyonu bulan esnaf ve sanatkarların, bugüne kadar ülkenin en zor zamanlarında devlete ve millete destek olduğunu belirtti.
"Ticaret, barış ve güven ortamı varsa olur. Korku, endişe, panik ortamı ticarete, alışverişe zarar verir." ifadesini kullanan Yıldırım, barış, huzur ve güven ortamını bozmak isteyen tetikçilere fırsat verilmemesi çağrısında bulundu.
Yıldırım, yaşanılan ekonomik zorlukların üstesinden gelme konusunda hükümetin en büyük destekçisinin esnaf ve sanatkar olduğunu dile getirdi.
"AKLIN VE BİLGİNİN IŞIĞINDA ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ"
Yaşanan sıkıntıları fırsata çevirmek isteyenlerin de olduğunu bildiren Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugünlerde yaşadığımız sıkıntı arızidir, tedavi ve telafi edilecek niteliktedir. Unutmayalım, bahar aylarının kısa kış dönemi olarak görülmelidir. Tehdit ve spekülasyonla ekonomimiz üzerinde oluşturulmak istenen bulutlar, alınan önlemlerle dağıtılacaktır. Hepimize düşen görev, devletimize, kurumlarımıza olan güvenimizi, inancımızı sürdürmek olmalı. Türkiye, gelecek hedefleri doğrultusunda mutlaka emin adımlarla ilerleyecektir. Ulaştırmada, haberleşmede, sağlıkta, ticarette, lojistikte, savunmada yaptığımız yatırımlar bugün sonuçlarını vermiştir, vermeye devam edecektir. Aklın ve bilginin ışığında çalışmaya devam edeceğiz."
Sanayici, tüccar, esnaf, çiftçi, işçi, memurların kısacası herkesin daha çok çalışacağını ve üreteceğini kaydeden Yıldırım, büyük Türkiye'nin, herkesin ortak eseri olacağını söyledi.
"Malını kaybeden bir şeyini, ümidini kaybeden her şeyini kaybeder." diyen Yıldırım, ümidin asla yitirilmemesini istedi.