Erzurum Güncel- Gazeteciler Can Dündar, Ahmet Şık, Kadri Gürsel, Musa Kart'ın sanıkları arasında bulunduğu Cumhuriyet Gazetesi yönetici ve yazarlarına yönelik dava yarın başlıyor. 2'si firari, 12'si tutuklu toplam 19 sanıklı dava, İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 4 gün boyunca sürecek.
İDDİANANEMEDE GAZETENİN KURULUŞ FELSEFESİNE GÖNDERME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu'nca hazırlanan iddianamede, 1924'te Atatürk'ün talimatıyla kurulan gazetenin son üç yıllık dönemde özellikle 15 Temmuz darbe teşebbüsüne uzanan süreç ve sonrasında yayın politikası, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu'nda yaşanan değişiklikler ile eş zamanlı olarak 90 yıllık geçmişinin ve kuruluş felsefesinin tam aksi yönde değişime uğradığı ileri sürüldü. Cumhuriyet gazetesine silahlı terör örgütü FETÖ/PDY tarafından özellikle 2013 yılından itibaren adeta el konulduğu kaydedilen iddianamede, "Şüpheli Can Dündar'ın gazetenin başına geçmesi ile birlikte gazetenin, amaç ve hedeflerinin dışına çıkarak farklı bir yörüngeye oturduğu belirlenmişti" denildi.
"YOĞUN ALGI OPERASYONU BAŞLATILDI"
Gazete bu dönemde adeta FETÖ/PDY, PKK/KCK ve DHKP/C terör örgütlerinin savunucusu ve kollayıcısı olduğu belirtilen iddianamede, "Basın özgürlüğü ve evrensel hukukun sağladığı ağır eleştiri içeren haber ve yorum yapma hakkının çok ötesinde geçmiş, kayıt dışı illegal siyasete zemin hazırlayarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı asimetrik savaş yöntemleriyle hedef tahtası haline getirmek üzere yoğun bir algı operasyonu başlatmıştır" ifadelerine yer verildi.
"ATATÜRKÇÜ YAZARLAR TASFİYE EDİLDİ"
FETÖ'nün daha önce manipülatif amaçlarla Taraf gazetesini kullandığı anlatılan iddianamede, MİT TIR'ları ve benzeri haberinin yayınlanması için ise Cumhuriyet Gazetesi'nin seçildiği iddiasına yer verildi. Gazetenin internet trolü "fuatavni"nin dedikodularını filtre edip doğrulatmadan sürmanşetlere taşıdığı, gazetenin yazarlarından sanık Hikmet Çetinkaya'nın FETÖ'nün güdümündeki Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı ile temas kurduğu, sanık Akın Atalay'ın gazete yönetimine geçmesi ile de Atatürkçü yönetici ve yazarların tasfiye edildiği öne sürüldü. İddianamede bazı sanıkların ise FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarının gizli haberleşme ağı olan Bylock kullanıcısı kişilerle çok sayıda bağlantı kurdukları da ifade edildi.
CEZA İSTEMLERİ
İddianamede, PKK terör örgütü elebaşlarından Cemil Bayık ile Kandil'de yaptığı röportaj, Savcı Mehmet Selim Kiraz'ı şehit eden teröristlerle telefon görüşmesi yapması ve bu görüşmeyi haberleştirilmesi, MİT TIR'ları savcısının cezaevinden gönderdiği yazıyı haberleştirmesi ve sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımları delil gösterilen gazeteci Ahmet Şık'ın "PKK ve DHKP/C Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etmek" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. Halen yurtdışında olan Can Dündar ile birlikte Mehmet Murat Sabuncu, Mehmet Kadri Gürsel, Aydın Engin, Bülent Yener ve Günseli Özaltay'ın da "Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" suçundan 7,5 yıl 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.
Gazetenin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Mehmet Orhan Erinç ve Önder Çelik'in "Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" ve "Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" suçlarından ayrı ayrı 11,5 yıldan 43 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi. Şüpheliler Bülent Utku, Hacı Musa Kart, Hakan Karasinir, Mustafa Kemal Güngör, Hikmet Aslan Çetinkaya'nın ise "Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" ve "Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" suçlarından 9,5 yıldan 29 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları istendi. Şüpheliler Güray Tekinöz ve Turhan Günay'ın "Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" ve "Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma" suçlarından 8,5 yıldan 22 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.
"JEANSBİRİ" NE YÖNETİCİLİKTEN 22,5 YIL HAPİS İSTEMİ
Twitter'daki "jeansbiri" hesabının sahibi Ahmet Kemal Aydoğdu'nun da "Silahlı terör örgütünün yöneticisi olmak" suçundan 15 yıldan 22,5 yıla; firari şüpheli İlhan Tanır'ın "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapsi talep edildi.
İLK TUTUKLAMADAN BU YANA 9 AY GEÇTİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu'nca "FETÖ/PDY ve PKK/KCK terör örgütlerine üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçlarından yürütülen soruşturma kapsamında, aralarında Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu ve karikatürist Musa Kart'ın da bulunduğu 9 kişi, 5 Kasım 2016'da tutuklandı. Hakkında yakalama kararı bulunan gazetenin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay ise yurtdışından geldiği gün gözaltına alınarak 12 Kasım'da tutuklandı. Ayrıca yurt dışında bulunan Can Dündar hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Gazetenin muhabiri Ahmet Şık ise 30 Aralık 2016'da tutuklandı. Davanın bir diğer tutuklusu da Ahmet Kemal Aydoğdu. "JeansBiri" kullanıcı adıyla Twitter'daki paylaşımları nedeniyle 22 Kasım'da tutuklanan Aydoğdu'nun dosyası, sosyal medyada "Aksilanma" etiketiyle başlattığı kampanyanın 22 Ekim'de Cumhuriyet Gazetesi'nde manşet yapılmasından sonra Cumhuriyet Gazetesi soruşturmasıyla birleştirilmişti.