Erzurum Güncel- – Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı, kentte yasa dışı telefon dinleme operasyonu kapsamında çoğunluğu polis memuru olmak üzere 11 kişinin gözaltına alındığı haberlerine ilişkin açıklama yaptı. Erzurum Cumhuriyet Başsavcısı Ahmet Çiçekli imzasıyla yayınlanan açıklamada, "Bazı yayın ve basın organlarında Erzurum merkezli 'Yasadışı Dinleme' iddialarına ilişkin polis memurları hakkında operasyon yapıldığı şeklindeki haberler nedeniyle aşağıdaki açıklamanın yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur" denildi.Konuyla ilgili yapılan açıklamada, "Daha önce de kamuoyuna yansıdığı üzere; Mağdure S.Ö.'nün 2007 yılında muhtelif şahıslar tarafından cinsel istismara uğradığı, bu şahısların arasında FETÖ/PDY terör örgütünün lideri olduğu iddia edilen Fethullah Gülen'in kardeşi S.G. ile bu şahsın oğlunun da bulunduğu, yürütülen soruşturma sonucunda kamu görevlilerinin sahte evraklar tanzim ederek ve görevlerini kötüye kullanarak ilgililer hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesine neden oldukları, bu şekilde soruşturmaların usulsüzce kapatıldığı, ayrıca adli makamlara intikali sürecinde S.G. ve oğlunun aleyhine olabilecek delillerin oraya konulmasına vesile olan bazı kamu görevlilerinin bu süre zarfında usulsüzce dinlendikleri iddiaları üzerine Cumhuriyet Başsavcılığımızca 'Haberleşmenin Gizliliğini İhlal', 'Kişisel Verilerin Kaydedilmesi', 'Kamu Görevlisinin Resmi Evrakta Sahteciliği', 'Suç Uydurma' ve 'Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma' suçları ile ilgili olarak soruşturmaya başlanılmıştır. Yapılan soruşturma neticesinde toplam 18 şüpheli içerisinden elde edilen delil duruma göre Ankara, İstanbul, Balıkesir, Bartın, Eskişehir, Hatay, İzmir, Kastamonu, Kayseri, Kırklareli, Van ve Sinop illerinde bulunan toplam 14 kişi hakkında gözaltı kararı verilmiştir. Konu hakkındaki soruşturmaya devam edilmektedir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur" ifadelerine yer verildi.
İŞTE OLAYIN GEçMİŞİ...
2007’de Erzurum’da yaşanan 15 yaşındaki kız çocuğunatecavüz skandalı dosyası ‘paralel yapı’ soruşturması kapsamında yeniden açılıyor. Mağdure kızın, Fethullah Gülen’in yakınlarının adını vermesi üzerine dosyanın kapatıldığı iddiası da yeni bulgularla savcılığa gönderildi.
Erzurum'da 2007'de ortaya çıkan ve mahkeme aşamasına getirilmeden kapatılan tecavüz skandalının dosyası 'paralel yapı' soruşturması kapsamında yeniden açılıyor. Soruşturmanın, tecavüze uğrayan 15 yaşındaki S.ö'nün Gülen soyadlı üç kişinin ismini vermesi üzerine kapatıldığı iddiasına ilişkin yürütülen çalışmada elde edilen yeni bulgular ve S.ö'nün yeniden verdiği şikayet dilekçesi 3 klasör halinde Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi. Paralel yapı soruşturmasını yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, geçmişte bazı soruşturmaların paralel yapının hedefleri doğrultusunda açıldığı, bazılarının da özellikle kapatılmaya çalışıldığı iddialarını araştırıyor.
YENİDEN YARGILANABİLECEKLER
-Erzurum Başsavcılığı'na gönderildi: 29 Ekim 2007'de polise başvuran 15 yaşındaki genç kızın tecavüz iddiası üzerine başlatılan soruşturma sürecinde eksiklikler ve şüpheli işlemler tespit edildi. Olaydan sonra başka bir şehre nakledilen genç kıza ulaşan yetkililer, mağdurenin şikayetini yenilemesi üzerine dosyayı, yeniden incelenmek üzere Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. Soruşturma incelendiğinde şüphelilerin yeniden yargılanması söz konusu olabilecek.
-Tecavüz skandalı neydi?: Türkiye, 15 yaşındaki S.ö. ile 31 Ekim 2007'de tanıştı. O günün haberlerinde, "S.ö. ile zorla cinsel ilişkiye girdikleri iddia edilen 6 kişinin mahkemece tutuklanarak cezaevine konulduğu" bilgisi yer aldı.Soruşturma dosyasına göre olaylar şöyle gelişti:
29 Ekim 2007'de sabaha karşı saat 03:00 sıralarında Erzurum Dadaşkent Polis Merkezi'ne gelen S.ö adlı genç kız, birçok erkek tarafından tehdit ve zorlamayla tecavüze uğradığını belirterek şikayetçi oldu. Genç kız, acil koruma kararı alınarak Nenehatun Kız Yetiştirme Yurdu'na yerleştirildi.
SAVCI DEĞİŞTİ, KAPATILDI
-Her isimle ilgili ayrıntılar verdi: Genç kızın polis merkezinden sonra, Emniyet Ahlak Bürosu, savcılık ve sosyal hizmetler uzmanları gibi farklı birimlerde farklı yetkililer tarafından iki ay içinde 5 kez ifadesi alındı. Uzmanlar "şüpheliler hakkında acil işlem yapılması" yönünde rapor verdi.
-Savcı değişti, dosya kapandı: Ancak bu aşamadan sonra soruşturma savcısı değişti, genç kız başka bir ile gönderildi ve ilk tutuklananların dışında kimse mahkemeye çıkarılmadı. Dosyaya atanan yeni savcı şüpheliler hakkında takipsizlik kararı vererek dosyayı kapattı. Bunun üzerine ilk tutuklananlar da tutukluluğa itiraz ederek, 8 Kasım 2012'de serbest kaldılar.
-Şüpheli işlemler belirlendi: Dosyanın yeniden ele alınmasını sağlayan ise, Ankara'da yürütülen paralel yapı soruşturmasında 'paralel yapının hedefleri doğrultusunda operasyonel amaçlı açılan veya kapatılan dosyalar'la ilgili çalışma sırasında elde edilen bulgular ve gelen bir bilgi oldu.
HüRRİYET'TE TEMİZLENMİŞ HABER
Erzurum'daki Gülen isiminin karıştığı skandal dün Hürriyet'in 3'üncü sayfasında "Utanç dosyası raftan indi" başlığıyla verildi. Haberde, Gülen adı nedeniyle dosyanın kapatıldığına ilişkin tek satıra ise yer verilmedi.
ADIM ADIM KAPATILMIŞ
Erzurum'daki tecavüz dosyasının savcılarının değiştirilmesi, soruşturmanın önce ikiye, ardından üçe bölünerek ve ayrı numaralar verilerek yürütülmesi, ilk dosyada tutuklama kararları verilmesine rağmen diğer dosyaların mahkeme aşamasına getirilmeden 'takipsizlik' kararıyla kapatılması şüphe çekti. Bu sırada 'dosyanın paralel yapı için önemli bir isme uzanması nedeniyle kapatıldığı' yönünde gelen bilgi üzerine, soruşturma süreci incelendi. O önemli isim 'Gülen' soyadı: önemli ismin, dosyada şüpheli olarak ifadesi alınan 'Gülen' soyadlı iki kişi olabileceği değerlendirildikten sonra derinleştirilen incelemede, bahsedilen kişilerin Fethullah Gülen'in 1 Aralık 2014'te 72 yaşında vefat eden kardeşi S.Gülen ile oğlu S.Gülen olduğu belirlendi.
SKANDAL DOSYADA ŞüPHELER
Ankara'da yapılan çalışmada Erzurum'daki tecavüz skandalına ilişkin soruşturmada eksik ve şüpheli bulunan unsurlar şöyle özetlendi:
-Mağdure S.ö'nün polis ve ilk çıkarıldığı savcılıkta psikolog gözetiminde verdiği ifadelerde adı geçen şüpheliler, ifadelerinin ardından iki gün sonra 31 Ekim 2007'de mahkemeye çıkarılarak tutuklandılar. Ancak S.ö'nün daha sonra alınan ifadelerinde verdiği yeni isimler, önceki şüphelilerde olduğu gibi, tanışıklık derecesi, telefon numaraları, iddia edilen tecavüz olaylarıyla ilgili yer ve zaman bilgileri gibi ayrıntılar olmasına rağmen, mahkemeye çıkarılmadan 'takipsizlik kararı' ile savcı tarafından serbest bırakıldı. Takipsizlik kararına giden süreçte de şu eksiklikler dikkati çekti:
-S.ö'nün yeni isimler verdiği ifadelerinden sonra dosya ilk savcıdan alınarak, -daha sonra İlhan Cihaner davasına da bakacak olan- savcı Taner Aksakal'a verildi.
-Savcı Aksakal, 2007/12190 numaralı ilk dosyayı ikiye ayırarak, aralarında S.Gülen ve oğlu S.Gülen'in de bulunduğu 32 yeni şüpheli için 2007/13808 numaralı yeni soruşturma açtı.
-Savcı Aksakal, S.ö'nün avukatının 2007/12190 numaralı dosya için istediği 'gizlilik' kararı talep yazısındaki dosya numarasını kapatarak ve üzerine 2007/13808 dosya numarasını yazarak 'gizlilik kararı' aldı.
-S.ö'nün şüphelilerle yakınlık dereceleri, iddia ettiği olayların yer ve saatleri, telefon numaraları ve konuşma tarihleri gibi ayrıntılı bilgiler vermesine rağmen, şüphelilerin iddiaları reddetmesi yeterli görülerek, dosya 'mahkeme aşamasına getirilmeden' 29 Ocak 2008'de kovuşturmaya yer olmadığı kararıyla kapatıldı.
-S.ö, baba Gülen'le stadyum yakınında ilişki halindeyken güvenlik görevlisine yakalandıklarını ve Gülen'in görevliye 100 TL vererek uzaklaştırdığını iddia etti. Gençlik Spor İl Müdürlüğü'nden görevlilerin fotoğrafları istendi ama işlem yapılmadı.
Kaynak: Star