Erzurum Güncel- Vakfın eski yöneticilerinden Alev Coşkun ve Şevket Tokuş ile mali müşavir Mustafa Pamukoğlu’nun açtığı, CHP Milletvekili Mustafa Balbay’ın da davacılar yanında katıldığı davanın son oturumu İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’de yapıldı. Mahkeme, yönetim kurulu seçimine ilişkin toplantının vakıf senedine aykırı olduğu iddiasını kabul ederek, iptaline karar verdi. Karara karşı istinaf yolu açık.
Herkesin katılabileceği dava
İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davada bugüne dek bir dizi tuhaflık yaşandı. Davaya Çağlayan Adliyesinin en kıdemli yargıcı Nesime İste bakmaya başlamıştı. Ancak yargıç İste, iktidara yakın A Haber kanalında, emekli Yargıtay yargıcı olan eşi üzerinden hedef gösterilmesinden sonra emekliye ayrılmayı tercih etti. Yerine ise Manavgat asliye hukuk mahkemesinden Muhsin Aylim atandı.
Yargıç Aylim, önceki duruşmada, hem iptali istenen toplantıda yönetime seçilen Mustafa Balbay’ın, hem de kendisini Cumhuriyet oluru olarak tanıtan bazı yurttaşların davaya davacılar yanında katılma taleplerini kabul etti. Son oturumda ise davalı Vakıf yanında duruşmaya katılmak istenen bir yurttaşın talebi kabul edildi. Buna göre, Cumhuriyet okuru olduğunu söyleyen herkesin davaya katılması mümkün hale geldi.
Dosyadaki Raporlar
Dosyada davanın tarafları tarafından sunulan mütalaalar ve Vakıflar Genel Müdürlüğünün teftiş raporları bulunuyor. Vakıflar başmüfettişi Mustafa Batu’nun seçimin usulüne uygun olduğunu belirleyen raporu sonucunda, Vakıflar Genel Müdürlüğü “haksız ve mesnetsiz davanın reddini” istemişti. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğinin uyarısı sonrasında ise Genel Müdürlüğün Vakfımızdan gizlice bir rapor daha düzenlettiği ortaya çıkmıştı. Gazetemiz ve kamuoyu bu rapordan da yine ilk kez A Haber’de yayınlanan bir programda, Genel Müdür Adnan Ertem’in telefonla bağlanması sonucu haberdar olmuştu. Ardından Vakıflar Genel Müdürlüğü Cumhuriyet Vakfı için mali denetim başlatmıştı. Mali denetim raporu ise ilk kez yazar ve yöneticilerimizin tutuklu olduğu dosyanın iddianamesinden çıkmıştı.
Teftiş raporları arasındaki çelişkinin giderilmesine yol gösterecek iki mütalaa da yargılama sırasında dosyaya sunuldu. İstanbul Üniversitesi Medeni Hukuk kürsüsü ile Marmara Üniversitesi Medeni Hukuk kürsüsünden hocaların imzasını taşıyan iki ayrı bilimsel görüş de, seçimlerde hiçbir usulsüzlük olmadığını ortaya koyuyor. Bu görüşler, davacıların sunduğu idare hukuku öğretim üyesi Tayfun Akgüner’in mütalaası ile çelişiyor. Buna karşın yargıç Muhsin Aylim, çelişkilerin giderilmesi için dosyanın bir bilirkişi heyetine gönderilmesi talebini reddetti.
Açılan Dava ve Tutuklu Cumhuriyetçiler
Davacı vekilleri önceki beyanlarını yineleyerek davanın kabulünü talep ederken, Cumhuriyet Vakfı’nın temsil eden avukatlarımız davanın siyasi boyutuna ve hukuksuzluğuna dikkat çektiler. Avukatlarımız, “Bu dava Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün, özellikle genel müdür Adnan Ertem’in eliyle hükümetin, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, Aydınlık gazetesinin, birtakım siyaset yazarının, eski yazar ve yöneticilerimiz Alev Coşkun ve Mustafa Balbay’ın ittifakıyla Cumhuriyet’i ele geçirmek için açılmış bir davadır. Bu davanın ve on iki arkadaşımızın cezaevinde olmalarının nedeni de budur. Toplantı tarihinde üye sayısı 12’den 9’a düşmüştür. 9 kişinin 6 kişiyle toplanması Vakıf senedine ve yasaya uygundur. Aslolan vakfedenin iradesi ve Vakfın yaşamasıdır. Rapor ve bilimsel görüşlerin de kanıtladığı üzere dava haksızdır” şeklinde savunma yaptılar.
Mahkeme, savunmaları dikkate almayarak, davanın kabulüne dair kısa kararını verdi. Kararın gerekçelerinin ise daha sonra yazılacağını belirtti.