Erzurum Güncel- DÜNYA Sağlık Örgütü (DSÖ), 1991 yılında ortadan kalktığı ilan edilen cüzzam hastalığından Batı Pasifik’te yılda 5 bin yeni vaka rapor edildiğini bildirerek ülkeleri uyarırken, cüzzamı bir halk sağlığı problemi olmaktan çıkaran Türkiye’de de yeni vakalar görülmeye başlandı. 2002’den bu yana yeni vaka görülmezken, 2010 yılında 8, 2011’de 3, bu yılın ilk üç ayında da 3 hasta hastanelere başvurdu.HAMİLEDE ÇIKTITeşhisi yapılan son vakalardan birinin 19 yaşında ve 3.5 aylık hamile olması, doktorları şaşırttığı gibi çaresiz de bıraktı. Yeni vakanın teşhisi de, 80 yaşındaki H.S. isimli vatandaşın, vücudunda döküntü ve his kaybı nedeniyle hastaneye kaldırılması sonucu yapıldı. Van’da yaşayan H.S., cüzzam şüphesiyle Türkiye’deki tek cüzzam hastanesi olan İstanbul Lepra ve Zührevi Hastalıklar Hastanesi’ne gönderildi. Hastane, H.S.’nin yakınlarını taramadan geçirdi. Lepra basili, yalnızca 19 yaşındaki hamile A.G.’de bulundu. A.G.’nin ailesinin, yıllardır muhtaç ve kimsesiz olan yaşlı adama baktığı, hastalığın bu şekilde genç kadına bulaştığı anlaşıldı. Doktorlara göre A.G., muhtemelen hastalığı 5-10 yaşlarında aldı. Lepra basilinin kuluçka dönemi 2 ila 25 yıl sürebiliyor.BEBEK KURTULACAKH.S. tedavi altına alınırken, hamile olduğu için A.G.’yle ilgili tedaviye başlanmadı. İlaçlar nedeniyle reaksiyona giren hastalara kortizon vermek zorunda kalındığı, bu yüzden bebeğin zarar göreceği belirtildi. Hastalık anne karnında bulaşmıyor, ancak emzirmeyle bulaşabiliyor. Tedavi için doğumun beklenmesine karar verildi. Tek sorun, annenin bebeğini 6 ay boyunca emziremeyecek olması.Cüzam nedir?Halk arasında cüzzam olarak bilinen lepra mikrobu, çevresel sinir sistemi ve deri başta olmak üzere birçok sistem ve organı etkileyen bulaşıcı bir hastalık. Herkese bulaşmaz. Birçok kişide soydan gelen bağışıklık bulunuyor. Bağışıklığı olmayanlar, cüzzamlı bir hastayla uzun süreli ve yakın temasla hastalığı kapabiliyorlar. Tanı koyulduğunda tedavisi kesin olarak yapılıyor.Türkan Hoca bitirdiCüzamla mücadele, Türkiye’de Prof. Dr. Türkan Saylan’ın arkadaşlarıyla 1976’da Cüzamla Savaş Derneği’ni kurmasıyla büyük ivme kazandı. İstanbul Lepra Hastanesi’nin kurulmasına da öncülük eden Prof. Saylan, 2009’da ölünce hastane kapatılmak istendi. Ama hukuki mücadele sonucunda yeniden eski kimliğine kavuştu. (AHT)