Dar gelirli için dikkat çeken öneri!

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, dünyayı etkisi altına alan enerji krizine ilişkin açıklamalarda bulundu. Gazeteci Hasan Öztürk, Bakan Dönmez'in değerlendirmelerini paylaştığı yazısında dar gelirli için öneride de bulundu.

Erzurum Güncel- Ülke TV Genel Yayın Yönetmeni ve Yeni Şafak Yazarı Hasan Öztürk, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez ile kahvaltıda biraraya geldiklerini ve Bakan Dönmez'in burada dünyadaki enerji darlığı ve Türkiye’nin durumuyla ilgili çarpıcı değerlendimelerde bulunduğunu dile getirdi.

Yeni Şafak Gazetesi'ndeki köşesinde buluşmada Bakan Dönmez'in yaptığı açıklamaları paylaşan Öztürk, yazısının son kısmında dar gelirli için dikkat çeken bir öneride bulunarak "Sayın Bakan’a, enerji fiyatlarının daha da ucuzlatılması için bu dönemde zenginleşen diğer sektörlere ek vergi düşünüp düşünmediklerini de sorduk. Önerimizi, Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Nebati’ye ileteceğini söyledi. Son sözümüz şu olsun: Türkiye ithalatında ana kalem enerji. Hiç olmazsa hane halkını ilgilendiren kısmıyla yani 'ücretli ve dar gelirliler' başta olmak üzere hane halkının enerji tüketimine ödediği maliyeti azaltmak için 'Zenginden alın, fakire verin!' " ifadelerini kullandı.

İşte Hasan Öztürk'ün "Enerji üretiminde umutlandık, tüketimdeki maliyette fakir fukara için yeni formüller gerekli" başlıklı o yazısı;

Albert Einstein, “Enerji her şeydir” demiş. Sözü, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’den duydum.

Dün Yeni Şafak’ın misafiriydi Sayın Dönmez. Ve elbette kahvaltıda gündemimiz Dünyadaki enerji darlığı ve Türkiye’nin durumu”ydu.

Enerji Bakanı Fatih Dönmez’i dinlerken aldığım notları sizlerle de paylaşmak istiyorum.

- Elektrik yani enerji insanın hayatını etkileyen buluşların ilkidir.

- Enerji kaynaklarını ele geçirmek isteyenler çatışmalara, savaşlara neden oluyor.

- Olupbitenler karşısında “Nemelazım” deme lüksümüz yok. Ülkemizin enerji ihtiyacı için ne geriyorsa yapmak durumundayız.

- Enerji kaynakları özellikle, doğal gaz ve petrol stratejik emtiadır.

- Enerji kaynaklarına sahip olsanız dahi, size bunu sattırmazlar. Örneğin Rusya, İran ve Venezuela’nın kaynakları var ama yaptırımlar nedeniyle talebi karşılayacak arzda bulunamıyorlar.

- Enerji kaynaklarına sahip olmasanız da paranız olabilir. Ama paranız olsa dahi petrol ve türevlerini alamayabilirsiniz. “Sana satmıyorum” diyebilirler.

- Dünyada şu anda bir enerji krizi var.

- Çünkü kovid pandemisinden sonra bu kez de ambargolar ürünlere erişimi engelliyor.

- Bu yüzden arz - talep dengesi bozuldu.

- Yılda ortalama 98-100 milyar varil bir üretim ve tüketim vardı.

- Kovid dönemindeki kapanma yüzünden üreticiler yatırımı durdurdu.

- Şimdi biriken talepler patladı.

- Talebi karşılamak için sektör yıllık 600 milyar dolarlık yatırım yapması lazım.

- Yatırım olmazsa üretim düşer. Arz düşüp, talep arttığı için fiyatlar yükselir.

- Pandemide tam da böyle oldu. Petrol 50 doların altına düştü, 30 doları bile gördü.

- Petrol üreticisi bu nedenle yatırım yapmadı ayağını gazdan çekti. Bazıları firen bile yaptı.

- Bir enerji sahasının keşfi ve üretime geçmesi için 5 ila 10 yıla ihtiyaç var.

- Kovid sonrası talebi karşılamak için yapılan çalışmalar kısa vadede enerji talebi sorununu çözmez.

- Rusya, İran ve Venezuella'ya uygulanan kısıtlamalarda esneme olursa bir çözüm olabilir.

TÜRKİYE’NİN ENERJİSİNİ ENERJİ İTHALATI TÜKETİYOR

Bize gelince;

- Arz güvenliği önemli.

- Petrol, doğal gaz ve kömür kaynakları bazında herhangi bir sorunumuz yok.

- Arızi durum olmazsa sıkıntı yaşamayız.

- Tüketimimiz bu yıl özellikle doğal gazda arttı.

- Şunu unutmayalım ülkemizde tükettiğimiz petrolün yüzde 92’sini ithal ediyoruz. Yüzde 8’ini üretiyoruz.

- Üretimimiz de çoğunlukla ağır petrol. Çıkartması daha pahalı. Ama çıkartıyoruz.

- Doğalgazda ithalatımız yüzde 99.

- Ama Karadeniz Sakarya Sahası’nda keşfettiğimiz doğal gazı 2023’ün hemen başında sisteme dahil edeceğiz.

- Yıl sonuna kadar kıyı ile denizdeki Sakarya Sahası’nı borularla birbirine bağlayacağız.

- Saha kıyıdan 170 km açıkta. Derinlik 2 bin 200 metre 2.200 metre deniz tabanından sonra 2 bin 2 bin 500 metreye kadar daha iniyoruz.

- Önce 10 kuyu, sonra 40 kuyu açacağız.

- 2026/27’de maksimum seviyeye çıkacağız. O zaman hanelerimizde kullanılan doğal gazın tamamını biz kendimiz üretmiş olacağız.

- Yaptığımız işin çoğunluğu denizin altında olduğu için görünmüyor. Şu anda çoğu mühendis 5 bin 200 kişi gece gündüz çalışıyor.

- Karadeniz’in dibinde hidrojen sülfür var. Asitik ortam nedeniyle hayat yok. Asitik ortam nedeniyle özel boru döşeniyor. Ve deniz açıkta çok derin uçurumlar içeriyor. O yüzden şu anda denizin altında tepelerin üstlerini tıraşlıyoruz, çukurları dolduruyoruz. Sonra boruları deniz dibine sabitleyeceğiz.

- Petrol ve doğal gaz endüstrisi küresel bir sektör. O yüzden bazı hizmetlerde uzmanlaşmış küresel firmalar var. Biz de onlardan hizmet alıyoruz. Ama tersine göç de yaşanıyor. Uzman birçok vatandaşımız yurt dışından geldi ve bu projede çalışıyor.

- Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı tarafından petrol üretimi 40 bin varilden 60 bin varile çıkartıldı. Özel sektörün üretimi ise 15 bin varil civarında.

- Terörden arındırılmış bölgelerde hem arama faaliyetleri var hem de üretime başlayan kuyularımız var. Örneğin Gabar’daki Şehit Esma Çelik adına açılan sahada şu anda 2 kuyu faaliyette.

- Daha önce açılıp kapatılmış kuyularda da yeniden arama yapılacak.

- Türkiye’de fay hatları nedeniyle petrol damarlarımız çatlamış. Dolayısıyla o çatlaklardan sızıntı olduğu için petrol başka yerlere kaçmış.

- Türkiye’nin geçen yıl 51 milyar dolarlık enerji ithalatı olmuştu. Bu yıl 90-100 milyar dolar civarında bir ithalatımız olacak.

- Hanelerde kullanılan doğal gazda devlet sübvansesi 70 seviyesinde.

- Geçen yıl 100 milyar lira civarında devlet desteği oldu.

- Bu yıl rakamın 200 milyar lira civarında olması tahmin ediliyor.

- Elektrikte başlayan kademelendirmede. Birinci kademeye yani düşün enerji tüketimi ve ucuz elektrik kullananların oranı yüzde 75. Yüzde 25’lik bir grup ikinci kademeden ödeme yapıyor.

Sayın Bakan’a, enerji fiyatlarının daha da ucuzlatılması için bu dönemde zenginleşen diğer sektörlere ek vergi düşünüp düşünmediklerini de sorduk. Önerimizi, Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Nebati’ye ileteceğini söyledi.

Son sözümüz şu olsun: Türkiye ithalatında ana kalem enerji. Hiç olmazsa hane halkını ilgilendiren kısmıyla yani “ücretli ve dar gelirliler” başta olmak üzere hane halkının enerji tüketimine ödediği maliyeti azaltmak için “Zenginden alın, fakire verin!”

Siyaset Haberleri

Özel'den "Erdoğan'ı çıldırtıyor bu" çıkışı
MSB'den teğmenler hakkında yeni açıklama