Darbelerin 'mesela'sı bile olmayacak!

İçişleri Bakanı Efkan Ala 24 TV'de Mustafa Karaalioğlu'nun sorularını yanıtladı..

Erzurum Güncel- Star Gazetesi yazarı Mustafa Karaalioğlu'nun sorularını yanıtlayan Efkan Ala şunları söyledi:PARALEL YAPI 2000’DE TEHLİKELİ OLARAK TANIMLANDI Bakın 98’de kendisine soruyorlar. Rahmetli Mehmet Ali Birand; “sizin Türkiye’de karşı çıktığınız, sizi sıkıntıya sokan bir durum var mı?” sorusuna “her şey çok güzel” diyor. 2000’de kendisine methiyeler dizdikleri rahmetli Ecevit bir siyasal İslam ve örgütler (irtica ile mücadele) belgesi imzalıyor. Devletin arşivlerinde var. Onun içerisinde bütün bu yapı tehlike olarak tanımlanıyor, bütün yurtları, okullarının İmam Hatip’lerle birlikte kapatılması gerektiği söyleniyor. Her türlü tedbirin alınması ve bertaraf edilmesi yazıyordu orada. O kanunu biz kaldırdık. Ve onun uygulamasını da o yıllara kadar Tayyip Erdoğan durdurdu. Devletin gizli belgelerinde, o kırmızı kitapta cemaatlerin ve diğer inanç kesimlerinin, düşünce gruplarının düşman olarak tanımlanmasına son verildi. Bir demokrasi manifestosu gibi yeniden hazırlandı. Bunlar Türkiye için çok büyük kazanımlardı. Bunu AK Parti hükümeti yaptı. Milletle beraber yaptı. DARBE GİRİŞİMLERİNDE DE EKONOMİ BÜYÜDÜ Efkan ala, ekonomik alanında yapılan büyük atılımların olduğu dönemde Gezi olaylarının başlamasına dikkat çekerek o dönemde dahi 4.4 büyüme olduğunu belirtti. “One Minute meselesinin arkasından dosyalar açılmaya başladı. Kişiler belirleniyor, dinlemeler başlıyor, dinlemeler içine dolduruluyor ve ondan sonra geliyor. Ekonominin bir ay içerisinde Gezi olayları başladı. Bu işe katılanlar sorsunlar; ne yapıyoruz, kim bize yaptırıyor. Sonra aynı dönemin içerisinde, o dönemin başında bütün 28 Şubat’ın kalıntıları ortadan kaldırıldı. Yine Başbakan’ın imzasıyla, hükümetin kararıyla bütün genelgeler, düzenlemeler her türlü tasarruf ortadan kaldırılmış, dini alandaki inançlarımızla ilgili baskılar ortadan kaldırılmış, özgürlük alanı açılmış, tam yeniden harekete geçiyoruz ve o ay 4.4 büyüme gerçekleştirdik.” VESAYETİ ORTADAN KALDIRACAK REFORMALAR YAPTIK, YAPACAĞIZ Böyle yapılar olunca başka şeyin altını çizmek istiyorum: Böyle kapalı sisteminiz varsa uluslar arası güçlerde sizin istikrar içerisinde ‘Büyük Türkiye’ olmanızı önlemek isteyenler, başka arayışlara girerler ve başka ilişkiler kurarlar. Burada anlaşılması gereken şu; biz vesayet rejimini ortadan kaldıracak reformları, dönüşümü, değişimi Türkiye’de yapmak durumundayız, yapıyoruz. Böyle böyle gitti, bu da bertaraf edilir ama yeni bir anayasayla, yeni bir sistemi inşa edeceğiz. Milletle beraber ve o zaman bu tür yapılar artık yaşam alanı bulamayacaklar. GAZZE’DEKİ KATLİAMLARI BİLE TELİN ETMEDİLER Mavi Marmara, Gazze meselesine bakın. Telin değil, taziyeler oluyor. Halbuki bir din adamının en fazla tepki göstermesi, hassasiyet göstermesi gereken yerdir. Sizin siyasi bir hesabınız olamaz ki. DİNLENİLMEYEN ÜST DÜZEY YOK Mustafa Karaalioğlu: Telefon dinlemeleri… Bir çok operasyonun teması bu. Birçok kayıt da ele geçirildi bildiğimiz kadarıyla. Bakanlığın da açıklaması oldu; 250 bin dinleme oldu. Ne kadarı kanuni, ne kadarı kanun kılıfına uydurulmuş bilinemeyebilir şuanda. Genel karakteri nedir? Evet, özel hayatlar dinlenmiş. Bir takım siyasi ilişkiler, bir takım bağlantılar hedeflenmiş. Uluslar arası boyutu var. Casusluk kanaati sizde ne zaman uyandı? sorusuna Efkan Ala şunları söyledi: “Ulusal güvenliğimize, milli güvenliğimize ve milletimize karşı yapılmış olan çok ağır. Ülkenin bütün üst düzeylerinin kriptolu, kriptosuz telefonlarını dinliyorsunuz. İçine istediğinizi ekleyip, istediğinizi çıkarıyorsunuz. Başbakan’ın ofisine böcek yerleştiriyorsunuz. Sonra Başbakan’ı dinliyorsunuz. Bir hanımefendi bakanı bir erkek ismiyle dinliyorsunuz. Eski Başbakan’ı terör örgütü üyesi diye dinliyorsunuz. MİT müsteşarını dinliyorsunuz. Dinlenilmeyen üst düzey kimse yok. Peki bu nasıl bir ulusal güven hırsızlığıdır? Bu nasıl bir gasptır? Bu nasıl bir casusluktur? Bunu nereye servis ediyorsunuz?” HESAP SORULACAKTIR, SORULUYOR DA! Bu tip yapıların cezasız kaldığı görülmemiştir diyen Ala, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Türkiye’nin ulusal güvenliği tehlikeye atılmış. Türkiye’nin gizli bilgileri alınmış götürülmüş. En gizli alanlarda yapılan toplantılar dinlenmiş. Bunları bin yıllık geleneği olan bir devlette yapanlar çıkabilir ama cezasız kaldıkları görülmemiştir. Bu mümkün değil. Milletin menfaatinin örselenmesi demektir. 76 milyona karşı ihanet demektir. 76 milyonun güvenliğinin tehdit edilmesi demektir. Bunu kimse istese de örtbas edemez. Mutlaka gereği yapılacaktır ve hesap sorulacaktır, soruluyor da.” BUNDAN SONRA DARBENİN ‘MESELA’SI OLMAYACAK Kenan Evren’in yaptığı darbe hesabının 34 sene sonra sorulduğuna dikkat çeken Ala, bundan sonra Türkiye’de darbenin ‘meselası’ bile olmayacağını söyledi. Ala konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Kanunu bilmeyen, prosedürü bilmeyen dışarıdan imamları, dışarıdan talimatları açığa çıktı. Ondan sonra da artık suç olduğunu bile bile, yanlış yaptıklarını bile bile, o kapalı sistem içerisinde itiraz imkanı olmadığı için yapılmış. Yazık olmuş! Millete de yazık ettiler, kendilerine de yazık ettiler. Devlette saklı gizli bir şey olabilir mi? Kenan Evren darbeyi 80’de yaptı, şimdi hesabı soruldu. Bu Türkiye’nin geldiği bu noktadan sonra Türkiye’de darbelerin ‘mesela’sı bile olmayacaktır.” AMERİKALI GAZETECİ DİYOR Kİ… “Şu anekdotu anlatmak istiyorum; şöyle bir yere gelecek Türkiye: 90’lı yıllarda bir gazeteci bir siyasetçiye soruyor. Diyor ki; tanklar darbe yaparken, tankların üzerine çıktı ve darbeyi önledi. Siz diyor; darbe olsa tankların üzerine çıkar mısınız? Soruyu soran Amerikalı gazeteci. O da diyor ki Amerika’da darbe olsa Başkan çıkar mı? Gazeteci diyor ki; Amerika’da darbe olmaz. Bu sefer siyasetçi diyor ki; ‘mesela yani.’ ‘Beyefendi’ diyor gazeteci; ‘Amerika’da darbenin ‘mesela yani’si de olmaz.’ Şimdi bizim bu Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra halk Cumhur’un başına, devletin başına kendi iradesini oturttuğu zaman artık Türkiye’de darbenin ‘mesela’sı bile olmaz. İster paralel darbe, ister doğrudan darbe, ister şu bu…” MADEM SEMBOLİK, NEDEN BU KADAR KİŞİ BİR ARAYA GELDİNİZ? Efkan Ala, çalışan Cumhurbaşkanı istemeyen, makamı sembolik olarak gören muhaliflere “bu kadar sembolikten neden bu kadar kişi bir araya geldiniz?” sorusuyla burada mantık hatası olduğunu belirtti. Ala şunları söyledi: “Pazar gününden sonra değişimin liderini aktif bir biçimde yapacak bir Cumhurbaşkanına ihtiyacımız var. Milletin oyu sembolik değil, ki seçilen yer sembolik olsun. Bir de mantık hatası da var; bu kadar sembolikten neden bu kadar kişi bir araya geldiniz? O kadar sembolikten neden daha önce her Cumhurbaşkabnı seçiminde bu kadar kriz oldu? O bakımdan bu seçim çok önemli.”

Genel Haberleri

MasterChef Beyza gözyaşları içinde şiddete uğradığını açıkladı! 'Yüzüm yanınca...'
ÇÖP araba! Tıka basa çöp dolu
Mehmet Cengiz Diyanet'ten de çıktı. Milyonlarca lira alacak