Erzurum Güncel- Brüksel’e hareketi öncesi havalimanında konuşan Başbakan Davutoğlu, Cumhuriyet Gazetesinin karikatür provokasyonuna yönelik sert eleştiriler yöneltti. Davutoğlu, “Basın özgürlüğü, hakaret etme özgürlüğü anlamına gelmez. Alemlere rahmet olarak gönderilen bir peygambere yönelik hakaret, basın özgürlüğü değildir. İnanmayabilirsiniz, bu sizin tercihiniz ama kimse kimseye hakaret edemezsiniz. Türkiye’de bu anlamda çok büyük hassasiyet var. Bu hassasiyet varken bu karikatürü yayınlamak açık bir tahriktir. Açık bir tahrik niteliği taşıyan bu davranış ‘basın özgürlüğü değil, başka hesaplar mı var’ sorusunu akla getirir. Hazreti Peygamberimizi kamyona bindiren paralel çete de bu hakarete sahip çıkarak bunu basın özgürlüğü olarak göstermek istiyor” dedi.Bu ülkenin Hazreti Peygamber’e olan saygısını tüm dünyanın bildiğini anlatan Başbakan, “Hazreti Peygambere hakaret etme alçaklığı ile basın özgürlüğünü yan yana koymayız” diye konuştu.NETANYAHU'YA SERT CEVAP Başbakan Ahmet Davutoğlu, İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarına cevap vermesini değerlendirerek, "Paris'te katliam yapan teröristler ne kadar insanlık suçu işlemişse, Gazze'de oynayan çocukları hava bombardımanıyla katleden, Filistinliyi öldürmeyi neredeyse doğal hale getiren, uluslararası sularda seyreden yardım gemisine operasyon yapan Netanyahu aynı Paris katliamını yapan teröristler gibi insanlık suçu işlemiştir" dedi.Başbakan Ahmet Davutoğlu, Brüksel ziyareti öncesi Esenboğa Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi. Türkiye-AB ilişkilerindeki son gelişmeleri görüşmek üzere Brüksel'e gideceklerini belirterek, müzakerelerin hızlandırılması için yapılacak çalışmaların ele alınacağını ifade etti. İkili bağlamdaki gelişmelerin yanında başta Suriye olmak üzere uluslararası ve bölgesel konuları istişare etme imkanı bulacaklarına dikkati çeken Davutoğlu, akşam Belçika'da vatandaşlarla buluşacaklarını ifade etti.Davutoğlu, konuşması sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Paris'teki saldırının ardından alınan mahkeme kararına ilişkin soruya Davutoğlu, "Bu husustaki tutumuz ilkeseldir, üç ilkeye dayanıyor. Birincisi dünyanın neresinde olursa olsun terör saldırılarına karşıyız. Terör saldırılarına karşı olmamız sebebiyle Paris'teki yürüyüşe katıldık. Tutumuzu ilkeseldir. Türkiye, teröre çok kurban vermiştir. İkinci ilkesel tutumuz, basın özgürlüğü hakaret özgürlüğü anlamına gelmez. Hele hele bu, bizim şahsiyetlerimizden çok daha anlam taşıyan ve alemlere rahmet olan bir şahsiyete yönelik hakaretse bu basın özgürlüğü değildir. Aynen iki insan arasında ilişkinin her zaman iyi olmadığı gibi ama iki insan arasındaki ilişki iyi değil diye kimse kimseye hakaret etme özgürlüğüne sahip değildir. Hele hele bu, bir buçuk milyar insanın ve alemlere rahmet olarak gördüğü kişiyle ilgiliyse, bir peygamberle ilgiliyse buna basın özgürlüğü denmez. Bizim bu anlamda Türkiye'de çok geniş kitlelerin büyük hassasiyetleri var. Türkiye'de bu hassasiyet varken birileri Hz. Peygamberi hakaret niteliği taşıyan bir karikatürü basıyorsa burada bir tahrik vardır. Bu hassasiyeti bilecek altına birtakım yazılar yazacaksınız, bu açık bir tahriktir. Hz. Peygambere yapılacak hakaretlere karşı çıkarız, tutumuz açıktır. Paris'te teröre karşı ilkesel tutumuzda ne kadar kararlıysak, Hz. Peygamberin onurunu korumak konusunda da o kadar kararlıyız. Hiç kimse bunu yapamaz, bu sebeple her bir Müslüman bütün varlığını ortaya koyacak bir hassasiyet sahiptir. Bunu asın özgürlüğüyle ilişkilendirmek doğru değil. Bu konu, ilgili basın kuruluşları nezdinde de izah edilmiştir. Dikkat ederseniz Hz. Peygambere dizilerde kamyona kadar indirip paralel çete yayın organları bu hakareti sahiplenecek bunu medya özgürlüğü gibi gösterecek bir tutum takındılar. Bunu özellikle peygamber aşığı bildiğimiz o cemaate vaktinde destek vermiş olan samimi vatandaşlarımızın dikkatine getiriyorum" karşılığını verdi.Davutoğlu, "Eğer böyle bir durum varsa, tahrik, hakaret söz konusuysa ortaya çıkacak güvenlik problemini kontrol altına almak için her türlü tedbiri alıyoruz. Açıkça neredeyse gelin bize saldırın diye hakaret, karikatür basacaksın, herhangi ister istemez güvenlik güçlerimiz tedbirlerini alır. Bu ülke insanının Hz. Peygambere olan saygısını dünya alem bilir. Biz de hükümet olarak basın özgürlüğüyle hakaret etme alçaklığını yanına koymayız, birisi bu tahriki yaparsa karşısında tedbiri alırız" dedi.Bu konudaki ilkesel tutumun kamuoyuyla paylaşıldığına dikkati çeken Davutoğlu, "Bu hassasiyete rağmen, bunun ifade edilmesine de gerek. Türkiye'de yaşayan makul bir insan Hz Muhammed'in bu ülke için ne anlam ifade ettiğiniz farklı inançlara sahip olsa bile insanların gönlünde neye hitap ettiğini bilir. Türkiye bu konularda kayıtsız dokuya sahip bir toplum değil. Karşılıklı saygı dediğimizde bu sadece karşılıklı selamlaşmak değildir, herkesin saygı duyduğu değerlere saygı duymaktır" diye konuştu.NETANYAHU'NUN ERDOĞAN'A VERDİĞİ CEVAPBir gazetecinin, "İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Paris'teki yürüyüşe katılmıştı. Netanyahu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın verdiği tepkiye bir tepki verdi. Erdoğan için 'Yahudi karşıtı' ifadesini kullandı. Neler söyleyeceksiniz" sorusuna Davutoğlu, "Sayın Cumhurbaşkanımızın tutumu doğrudur. İsrail Başbakanının katılacağı sonradan ortaya çıktı. Orada da zaten yalnızları oynamak durumunda kaldı. Tekrar söylüyoruz. Paris'te katliam yapan teröristler ne kadar insanlık suçu işlemişse, Gazze'de oynayan çocukları hava bombardımanıyla katleden, Filistinliyi öldürmeyi neredeyse doğal hale getiren, uluslararası sularda seyreden yardım gemisine operasyon yapan Netanyahu aynı Paris katliamını yapan teröristler gibi insanlık suçu işlemiştir. Bundan kaçamaz. Orada bulunması olaya aynı perspektifle baktığını göstermez" cevabını verdi."LIBERMAN'A CEVAP VERMEYE TENEZZÜL ETMEM"Davutoğlu, konuşmasında şunları kaydetti: "Liberman'a cevap vermeye tenezzül etmem ama Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanını Yahudi düşmanlığı gibi birşeyle itham edecekse Türkiye'ye sığınmış olan, Musevi öncülerine sorsunlar Türkiye'nin Yahudi karşıtı olup olmadığını. Bizim tarihimizde şahittir, bugünkü politikamızda şahittir. Türkiye hiçbir zaman hiçbir dine karşı tutum almış bir geçmişe sahip olmadı. Suriye'de olduğu gibi kim zulüm ederse onun karşısında da dururuz. Gocunduğumuz birşey yok. Türkiye'nin tarihinde herhangi bir din mensubu tahkir edilmedi, öldürülmedi. Onun için biz rahat konuşuruz. Açık konuşuruz. Eğer zorba arıyorlarsa aynaya baksınlar.""EMNİYET GÖREVLİLERİMİZİN KURŞUNUYLA ÖLDÜRÜLMESİ SÖZ KONUSU DEĞİL"Başka bir gazetecinin, "Dün 12 yaşındaki bir çocuk Cizre'de hayatını kaybetti. Cizre'ye yönelik alacağınız tedbir var mı" sorusuna Davutoğlu, "Cizre'de hayatını kaybeden çocukla ilgili açık olarak ifade etmek istiyorum, bunun herhangi bir şekilde emniyet görevlilerimizin kurşunlarıyla öldürülmesi söz konusu değil. Orada ne fiili bir müdahale ne de gaz kullanımı söz konusu oldu. Bu konuda, araştırmalar da devam ediyor. Böyle bir iddia üzerinden tekrar Cizre'de gerginlik yaratmaya çalışanlar provokatörler. Türkiye'nin her bir ilçesi aynı ölçüde önem taşır. Cizre'de alınması gerekecek tedbirler neyse hepsinin alınması talimatı verdik. Orada yaşayan vatandaşlarımızın kamu düzeni anlayışının dışında olduğu söylenemez. Herşeyden önce vatandaşlarımızı sukunete davet ediyorum. Emniyet görevlilerimiz, jandarmamız, güvenlik güçlerimiz azami ölçüde dikkatlidirler. Yine bundan sonra da Cizre'de her türlü tedbiri alarak kamu düzeninin sağlamak konusunda kimsenin şüphe etmemesi lazım" karşılığını verdi.