Erzurum Güncel- Fenerbahçe - Galatasaray derbisinin yankıları devam ediyor. Sarının lacivert tarafı, dün akşam oynanan derbide kırmızı tarafı 2-0'la geçmiş ve oynadığı futbolla taraftarlarını sevince boğmuştu. Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, son 8 maçta alınan 7 galibiyetten ötürü takdir edilirken Galatasaray Teknik Direktörü Domenec Torrent, spor kamuoyunda eleştiri oklarının hedefinde yer alan isim oldu.
Spor yazarları, Süper Lig'in 32. haftasında oynanan ve Fenerbahçe'nin Galatasaray'ı Kadıköy'de 2-0 mağlup ettiği maçı köşelerinde değerlendirdiler.
YAZARLARIN YORUMLARI ŞU ŞEKİLDE;
"İSMAİL HOCA İYİ BİR İŞE İMZA ATTI"
SERDAR ALİ ÇELİKLER/HABERTÜRK: Kim Min Jae - Crespo ve Zajc çok iyi oynadılar. Ama Osayi her iki golde de katkılarıyla öne çıktı. İrfan da liderliğe iyiden iyiye alıştı. G.Saray'da herkes olabildiğince mücadele etse de Gomis hiç yoktu. Kerem de iyi değildi. Babel - Marcao - Berkan ve Halil iyi isimlerdendi. İsmail Kartal, son 8 maçın 7'sini kazanarak büyük bir işe imza attı. Kalan 6 maçta da Fenerbahçe, yeni yerleştiği 2.liği koruyacaktır. Galatasaray ise Domenec Hoca'yı tartışacağına istikrarlı bir başkanlık sistemini nasıl getirirler onu tartışmalı.
"PES DEMEK LAZIM!"
OSMAN ŞENHER/MİLLİYET: Torrent’i bir türlü çözemiyorum. Fenerbahçe forvette, orta sahada daha etkili. 5 oyuncu değiştirme hakkın var. Neden 75. dakikayı bekliyor? Takım iyi futbol oynar, o zaman sözüm yok ama ayakta duramayan oyuncular neden değiştirilmiyor? Neden bu isimleri bu kadar uzun süre sahada tutuyor? Pes demek lazım. Galatasaray’ın beklerine gelince... Bir kere bile hücuma çıkmadılar. Bu düşüncede futbol oynayan bir takımın kazanması da zaten mümkün değildi.
"İŞİ ŞANSA BIRAKMADI"
REHA KAPSAL/FOTOMAÇ: Fenerbahçe favori olarak çıktığı maçta işi şansa bırakmadı. Seyircisiyle yarattığı muhteşem atmosferle hem skor, hem de oyun olarak Galatasaray'a üstünlük sağladı. Oyunun kilitleneceği yer iki takımın orta sahalarıydı. Bu oyunu iki takımın da mutlaka kenar oyuncularıyla çözmesi gerekiyordu. Bununla ilgili de daha kafa yormuş Fenerbahçe takımı saha içinde hücumdaki doğru konumlanmalarıyla ikili, yeri geldiğinde üçlü oyunlarla rakip yarı alandaki problemi çözüp golü buldukları gibi Zajc da ülkedeki en iyi şiddetli koşuları yapan, ceza sahasına destek veren merkez orta saha oyuncularından biri olarak Fenerbahçe'nin kazanmasında kilidi açan oyuncu olarak baş rollerdeydi. İyi bir teknik direktör elindekilerle en iyisini yapandır. Takımlarını sezon içinde sonradan alan iki teknik direktör arasındaki fark dünkü derbide ortaya çıktı. Torrent'in takımına hiçbir katkı vermediği ortaya çıktı. İsmail Kartal'ın derbi galibiyeti, ligdeki iyi gidişi, takımdaki değişim ve gelişim iki hoca arasındaki farkı ve başarıyı ortaya çıkardı. Bununla beraber oyun felsefesi, prensipleriyle beraber ve en önemli de oyuncu ilişkileriyle İsmail Kartal alkışları fazlasıyla da hak etti.
"GÜZEL BİR HAYAL"
EBRU KILIÇOĞLU/CUMHURİYET: G.Saray, Torrent’in muhtemelen maç sonrasında “Ne yapayım, takımı ben kurmadım ki” açıklamasına sığdıracağı klasik 4-2-3-1’lik dizilişiyle çıkıyor sahaya. Bu, son derece renksiz, rakibinin oyun kurgusuna maruz kalmayı tercih eden, herhangi bir organize oyunu olmayan G.Saray, F.Bahçe’nin 20. dakikadan itibaren artırmaya başladığı baskıya karşılık veremiyor. Böylece F.Bahçe, 26’da Samuel’in asisti ve Zajc’ın şutuyla ilk golü buluyor. Maçın 68. dakikasına kadar gerek skor gerekse not alınacak pozisyon konusunda bir gelişme olmuyor. Bu dakikada, hızlı çıkan F.Bahçe, Serdar’ın şutuyla ikinci golünü buluyor. G.Saray, Babel ile Kerem’in çabaları dışında teknik kadrosu ve futbolcularıyla duruma ‘seyirci’ kalıyor. Kenardan gelen müdahaleler de çareden ziyade yaraya tuz basmak oluyor! Futbolda formül klasiktir: Sistem tıkandığında, bireysel yetenekler çıkar sahneye. Ancak G.Saray’ın mevcut kadrosuyla bu ancak güzel bir hayal olarak kalıyor.
"ÖLMÜŞ, AĞLAYANI YOK!"
ERMAN TOROĞLU/FOTOMAÇ: Başlık olarak iki şekil düşündüm, biri 'Zavallı G.Saray' diğeri 'Hak etti'ler... Yani Fenerbahçe. 'Zavallı G.Saray' atsaydım başlığı, bu sefer Fener'in oyununa, galibiyetine gölge düşürürdüm. Onun için 'Hak Ettiler' başlığını kullandım. Son yıllarda bu kadar bariz, açık ara kalitede bir derbi seyretmedim. Önce tersten başlayalım. G.Saray ölmüş ağlayanı yok. Fenerbahçe planlı, programlı tıkır tıkır oynadı. Hiçbir şekilde hakemdir, seyircidir, rakiptir tartışması olmadan net bir galibiyet aldılar. Aslında biraz daha sıksalar tarihi bir fark olabilirdi. Dedim ya G.Saray'ın her tarafı dökülüyor. Kenarda duran hocası, sahada oynayan futbolcuları… Seneye bu görüntüyle bu takımdan nolur bilmiyorum. İsmail Kartal geldikten sonra Fener'de çok şey düzeldi. Her şeyden önce takım olarak oynamaya başladılar, isim olarak değil. Sahada herkes birbirine yardım ediyor. O daha büyük bu küçük ayrımı yok. F.Bahçe'de dün görevini yapmayan bir oyuncu arayın desem kimseyi bulamazsınız. G.Saray'da da görevini yapan oyuncu derseniz onu da bulamazsınız.
"GALATASARAY'IN OYUNCUSU DEĞİL"
AHMET ÇAKAR/SABAH: Fenerbahçe ikincilik için doludizgin yoluna devam ediyor. Galatasaray ise bildiğiniz gibi. Bazı oyuncular var, cidden çok yetersizler. Kim ne derse desin, BerkanTaylan asla büyük hedefleri olan Galatasaray'ın oyuncuları değil.
"ALKIŞI HAK ETTİ"
ŞANSAL BÜYÜKA/MİLLİYET: Süper Lig’de herkesin bildiğini sanki Galatasaray unutmuştu… Fenerbahçe‘ye gol atmak için ya hızlı hücum edip geniş alanda yakalayacaksınız ya da savunmanın arkasına uzun toplar atacaksınız... Galatasaray baskılı oyuna rağmen bunları yapmadı... Kapanan, kalabalık Fenerbahçe savunmasının üstüne gitti... Bu dakikalarda Fenerbahçeli Kim Min Jae, “efsane“ oldu... Uçana-kaçana, havaya-karaya her yere, her pozisyona, her tehlikeye müdahale etti... Galatasaray beraberliği ararken, “büyük solak“ İrfan Can sahneye çıktı... Ceza alanına kestiği top, önce Mert Hakan‘ın kafasından Serdar Dursun’a, onun kafasından da Galatasaray ağlarına gitti... Muslera darbeli olmasına rağmen neredeyse kucağına gelen topu sanki karşılamalıydı... Bunu yapamadı... Gol sonrası Fenerbahçe rahatladı... Pas yapmaya, oyunu tutmaya başladı... Ancak Halil‘in oyuna girişi dengeyi gene Galatasaray lehine bozdu... Ancak Galatasaray doğru dürüst pozisyona bile giremeden maçı bitirdi... Fenerbahçe’nin çok iyi maçlarından biri değildi... Ama çok iyi bir sonuç aldı... Galatasaray‘ın en kötü maçlarından biri değildi... Ama Kadıköy’den çıkacak oyunu da oynamadı... Aslında hafif bir dokunuşta futbolcuların üçer-beşer takla attığı bir maç izledik... Derbi büyüklüğünün gerisinde kalan, sonucuyla Fenerbahçelileri süper mutlu eden, Galatasaray adına “son teselli”nin de hayal olduğu bir maç seyrettik... Ne olursa olsun, sezon boyunca yerden yere vurulan Fenerbahçe‘yi ayağa kaldıran ve futboluyla, sonuçlarıyla belirli bir ivme kazandıran teknik direktör İsmail Kartal‘ın en azından bir alkışı hak ettiğini düşünüyorum...
MEHMET DEMİRKOL/FANATİK: İlk yarı 1 tehlikeli şutla bitince Torrent artık bir risk alayım dedi. Galatasaray dikine araya pas yapmaya başladı ama Fenerbahçe yine iyi yerleşti. Kerem dışında fark yaratacak bir oyuncu olmayışı, Gomis’in atıllığı, Kim başta, 2 orta saha 2 stoperin uyumu şans vermedi. Ama Fenerbahçe de çıkamadı. Sanırım İsmail Kartal artık müdahale etmeye karar verdiğinde Serdar Dursun’un golü geldi. Torrent’in taktik seçim konusunda radikal davranamayışı hatası. Bu maçı sadece kazanması yetmezdi. Baskılı bir oyunla kazanarak kendisini kabul ettirebilirdi. Ama arada kalınca bu kez hiç bir şey kazanamadı.
"İSMAİL DEĞİL, ISMAEL OLSA..."
ENGİN VEREL/AKŞAM: Tabii Fenerbahçe Yönetimi, diğer hoca adaylarıyla anlaşamazsa! İsmail Kartal'ın adı "Ismael" olsaydı aslında sorun olmazdı. Her durumda devam ederdi! İlk yarıya baktığımızda savunmada Osayi'nin çıkışları sağ kanadı canlandırırken, İrfan Can ve Mert'in bu koridoru akıl dolu kullanması, skor üstünlüğünü getiren unsurlardandı. Zajc'ın attığı gol ise sanki bana antrenmanda çalışılmış bir pozisyon gibi geldi. Burada Osayi'nin katkısı da alkışlıktı. Defansta Kim'in 2-3 pozisyondaki kurtarıcı hareketleri ve öndeki Zajc'ın çalışkanlığı takdire şayandı. İrfan sağ kanatta akıllı oynadı ama koca 45 dakikada kendini bu kanada kilitledi. Sahada fazla dolaşmadı. kinci devrede de Fenerbahçe'nin taktik anlayışı değişmedi. Sağ kanatta adeta 3 kişiyle oynadılar. Osayi Samuel, İrfan Can ve Mert Hakan, bu bölgeden derbinin skorunu ilan etti. Galatasaray'ın sol kanadını adeta çökerttiler. Aynı bölgeden gelen bir rakibe karşı önlem alınamaması ise Torrent'e yazar. Bırakın önlem almayı, oyuncu değiştirmek için bile bu kadar süre geçirmesi de "anlaşılamazlar" arasına girdi. Sonuçta daha fazla isteyen kazandı. Daha fazla isteyen de kesinlikle Fenerbahçe'ydi. İsmail Kartal bence devam etme hakkını kazandı. Eğer başka birini getirirlerse de Kartal'ın gölgesi hep üzerlerinde olacak. Daha önce de söylediğim gibi keşke adı İsmail değil de "Ismael" olsaydı!
"NELER OLURDU NELER"
EMRE BOL/FOTOMAÇ: Oyunun başından sonuna kadar sahanın tek hakimi Fenerbahçe'ydi. İsmail Kartal rakibin en sağlam gibi görünen Van Aanholt'un üzerinden oyunu kurması önemli bir taktik becerisiydi. Torrent'in bunun olacağını düşünmediğine eminim. Özellikle Osayi- Samuel hem savunmada hem de hücumda o kanadı babasının malı gibi kullandı! İrfancan ve Mert Hakan takımı ateşleyen, öne taşıyan isimler oldu. İsmail Kartal aynı oyunu aynı oyuncularla oynatarak, "oyun alışkanlığını" sağladı. Bu istikrar bir takım için en önemlisi. Saha içinde herkes birbirinin ne yapacağını, ne yapamayacağını biliyor. Hakem Atilla Karaoğlan'la ilgili maç öncesi tereddütler vardı. Ancak ufak tefek hatalı faul kararları dışında fena maç yönetmedi. En azından şunu söyleyebiliriz; maçın sonucuna etki etmedi. Galatasaraylıların bence Torrent'e kızmaması lazım. Çünkü adamın elindeki kadro bu. Bu kadroyla fazlasını zaten yapamaz. Fenerbahçe son haftalardaki müthiş performansıyla lig ikinciliğine oturdu. Hep diyoruz ya keşke bu doğru oyunu daha erken bulabilselerdi. Ya da ligin boyu bu kadar kısalmamış olsaydı. Neler olurdu neler!
"ACIKLI"
CEM DİZDAR/FANATİK: Arda Turan’ın ‘’kurtarıcı’’, Arda Güler’in ise "koruma" gerekçesiyle aynı dakikada oyuna gönderilmesi memleket futbolunun ironik hallerinden biriydi. Ve son not... Hakemlik müessesesinin darmadağın edilişiyle iyiden iyiye cüretkarlaşan futbolcular hemen her pozisyonda hakeme itiraz etti. Örneğin Mert Hakan, acı içinde kıvrandığı anlardan birinde hastaneye mi kaldırılacak diye düşünürken bir anda fırlayıverdi ve gayet sağlıklı, son derece de hiddetli bir üslupla ‘’itiraz görevi’’ni yerine getirdi. Çaresiz hakem de tüm bu ve buna benzer olumsuzluklar içinde sadece pozisyonları süzmeye çalışıp durdu. Acıklı!..
"GALATASARAY ETKİLENMİŞ"
ATTİLA GÖKÇE/MİLLİYET: Domenec Torrent, bu maça önce kendi kariyeri ve geleceği bakımından sıkıntıyla hazırlandı. Yönetimdeki boşluk ve kararsızlık hali hocayı da futbolcuları da etkilemiştir ki, çok normal bir şeydir bu. Fenerbahçe, istim üzerinde karşıladı Galatasaray’ı... Maçın başından sonuna kadar ev sahipliğinin yanı sıra oyunun sahipliğini de gösterdi. İki golün atılışında da takımca hazırlık ve çalışmanın ürününü aldılar. İlk golde Samuel Zajc’a, ikincisinde İrfan Can’ın havalandırıp gönderdiği topu kafayla çeviren Mert Hakan, Serdar Dursun’un kafa vuruşuna ve gole harika bir asist yapıyordu. Şunu da hesaba katmalıyız… Fenerbahçe gözle görünür biçimde kucağına kadar gelen lig ikinciliği fırsatıyla fazladan motivasyon sağladı. İsmail Kartal’ın 7 maçta sağladığı üstün başarı (6 G 1 B) sekizinci maçta 7 galibiyetle taçlandı. Şimdi ligin ikinci sırasında onlar var. Fenerbahçe sezonu kendine yakışır biçimde kapatmak için büyük sıçrama yaptı. Hem İsmail Kartal, hem de Sarı Kanarya birlikte yükseldiler. Alkışlamazsak olmaz. Aferin onlara!
"GALATASARAY'A HOCA LAZIM"
LEVENT TÜZEMEN/FOTOMAÇ: Galatasaray'ı hücuma Babel ile Kerem bireysel becerileriyle taşıdı. Kerem biri net iki pozisyonda etkili oldu. Kerem, keşke Altay'ın üzerine giden şutunda topa yüksekten değil yerden vursaydı. Cicaldau etkisiz oynuyor, Gomis yürüyor, Taylan çok top kaybı yapıyor. Babel yorulmuş. Kulübede robot gibi duran Torrent yenilen ikinci golden sonra değişikliğe gidiyor. İspanyol hoca derbi öncesi verdiği röportajda, "Bana 4'ü birinci sınıf 7 oyuncu alınırsa Galatasaray'ı Pep'in sistemine göre oynatırım" dedi. Mevcut kadroda Kerem, Muslera, Marcao, Nelson dışında kaliteli oyuncu yok. Yeni Galatasaray yönetimini zorlu günler bekliyor; Para lazım. Hoca lazım. Futbolcular lazım. Torrent geldiği günden bu yana hoca olarak fark gösteremedi.
"FATİH TERİM OLSAYDI..."
ERCAN GÜVEN/MİLLİYET: Açık konuşalım, Galatasaray Fatih Terim’in elinde olsaydı bu kadar mahkum oynamazdı. Galatasaray’ın Kadıköy performansında bireysel değil teknik akıl sorunu vardı. Amatör kümenin gençleri gibi dağınık/kopuk Galatasaray ne savunmada ne de hücumda vardı. Zajc’ın golü asla bireysel değildi; hazırlanışından son dokunuşuna kadar takımın, hatta stadındı. Osayi de vardı golün içinde, Mert Hakan da İsmail Kartal da tribünler de.İkinci yarı bir derbinin olmazsa olmazı gerilimle başladı ki, Mert Hakan hiç de haksız değildi hakemin es geçtiği faule tepki göstermekte. Fenerbahçe’nin hızını kesmek için sert oynamaya başlamıştı Galatasaray. Aynı şekilde karşılık buldular. Fenerbahçe’nin Serdar Dursun ile gelen ikinci golü yine emek yoğun bir eylemdi. Fenerbahçe’nin yarısı pozisyonun içindeydi. Galatasaray’ın ise yarısı pozisyonu izliyordu. Ne oynayacağına karar vermeden Kadıköy’e gelirsen olacağı buydu. Tarihi bir fark olmadıysa Fenerbahçe’nin düşük temposundandı. Yoksa ezeli rakip ebedi dost Galatasaray kendisinden beklenenin fazlasını yaptı. Anadolu yakasına geçerken kaybetmeyi kabullenmişti Galatasaray.Kimse bu derbiyi kazanmasını beklemiyordu ki zaten! Kazanılmış bir derbiden sonra rakibe saygılar gönderip rakibi önemseyerek galibiyeti kutsamaktan başka ne düşer Fenerbahçe’ye? Lakin unutulmasın; İsmail Kartal sessiz ve derinden ödevini kusursuz yapıyor. Ne kadar yükselirse Fenerbahçe’nin gelecek sezondaki problemleri o kadar artacak. Mesele “Koç gitsin Kartal kalsın”a kadar gelirse kimse şaşırmasın.
"VEDA ZAMANI"
SERKAN KORKMAZ/FOTOMAÇ: Dün akşamki maçtan sonra Torrent'in de yeni yönetimce ibra edileceğini hiç sanmıyorum. 30 Nisan'da seçilecek başkanın Mayıs'ın ilk haftasında Torrent'le vedalaşarak yeni bir hocayla yeni sezona yelken açması en doğru seçenek olacaktır. Allah yeni yönetime sabır versin keza camiaya layık bir takım kurmak için ciddi bir kaynak bulmak zorundalar.
"LİGİN AĞABEYİ"
GÜRCAN BİLGİÇ/FOTOMAÇ: Büyük maçların, büyük oyuncuları olur. Fenerbahçe'nin ilk golünün hazırlayıcısı, ikincisindeki pasın ismi Mert Hakan'dı. İrfan Can, artık klasik hale gelen sağ kanat organizasyonlarında yine dikkatleri üzerine çeken isim oldu. Anka Kuşu gibi küllerinden doğuyor Fenerbahçe. Taraftarıyla sarıldı, oyun gücü ile tehdit eden oldu, performansları ile takdir toplayıp, bu kötü sezonda mutluluk formülü icat ettiler. İsmail Kartal, sadece ofansif – defansif hazırlamamış takımı; hakem yorumlarının standart sapmasını da hesaplayarak, adeta rakibe de dokunmadan oynattı takımını. Serdar Dursun'un koluna arkasına saklayarak rakibe şarj yapmaya gittiğini de gördük. Yine faul verdiler, o başka. Sezonun elbette şampiyonu olacak, ama "ligin ağabeyi"ni bu derbi belirler. Fenerbahçe tekrar koltuğunda…
MYNET