Erzurum Güncel- Cumhuriyet gazetesinin haberine göre, Valiliklerde kurulan OHAL büroları FETö üyesi olup da tespit edilemeyenler için harekete geçti. Cumhuriyet savcılıklarının yazılarında “FETö/PDY’nin 15-16 Temmuz tarihlerinde gerçekleştirdiği eylemlerden dolayı pişmanlık duyup, örgütten ayrılma isteğinde olan kamu görevlisi ve vatandaşların verdikleri bilgiler çerçevesinde örgüt mensuplarının ortaya çıkarılmalarını ve yakalanmalarını sağlamaları halinde” Türk Ceza Yasası’nın etkin pişmanlık düzenlemesinden faydalanabilecekleri belirtildi. OHAL büroları üzerinden tüm kamu kurum ve kuruluşlarından çalışan personele imza karşılığı duyurulan yazılarda, “Pişmanlık duyan vatandaşlarımızın verecekleri samimi ifadelerin bu örgütün çökertilmesini sağlayacağı fayda açıktır” ifadeleri kullanıldı. Yazılarda, etkin pişmanlıktan faydalanan kamu personeli hakkında örgüt kurmak ve yönetmek veya örgüte üye olmak suçundan cezalandırılmayacağı anımsatıldı.
İnsan Hakları Derneği’nin verilerine göre, 15 Temmuz darbe girişimini ardından 70 bin 50 kişi hakkında idari işlem başlatıldı, 58 bin 862 kişi gözaltına alındı, gözaltına alınanların 31 bin 48’i tutuklandı. OHAL’in ikinci döneminde hükümet, FETö ile ilişkisi tespit edilemeyen kamu personeli için harekete geçti. Cumhuriyet savcılıkları, FETö ile ilişkili kamu personelinin Türk Ceza Yasası’nın etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanabileceğine ilişkin bilgilendirme yazılar yazdı. Savcılık bilgilendirmeleri valiliklerde kurulan OHAL büroları aracılığı ile askeri birlikler dahil tüm kamu kurum ve kuruluşlarına gönderildi.
örneğin Muş OHAL bürosundan gönderilen ve “Etkin pişmanlık hükmünden faydalanmak isteyen personelin 7 gün içinde Cumhuriyet Başsavcılığı’na ya da kolluk kuvvetine bizzat başvurulması gerektiğinin” ifade edildiği yazının tüm kamu personeline imza karşılığı verilmesi istendi.
OHAL büroları üzerinden gönderilen savcılık yazılarında darbe girişimine ilişkin soruşturmaların “iki ana hat üzerinden yürütüldüğü” belirtildi. Yazılarda, “FETö/PDY örgütünün 15-16 Temmuz tarihindeki eylemleri, örgüt üyelerinin aralarındaki birliktelik, örgüt yapıları, organize oluş biçimleri, üyeler arasındaki hiyerarşik zincir nazara alındığında ‘Silahlı örgüt’ olduğu hususunda tereddüt bulunmamaktadır” ifadelerinin kullanılması dikkat çekti.
İkinci soruşturmalar ile ilgili olarak ise savcılık yazılarında, “Söz konusu darbe teşebbüsü ile iltisakı belirlenememiş olmakla birlikte yasadışı FETö/ PDY terör örgütü üyelerine yönelik olup Türk Ceza Yasası’nın 314/2 maddesi kapsamında yürütülmektedir” bilgisi verildi. Söz konusu madde ile örgüt üyelerine beş yıldan on yıla kadar hapis cezası verileceği hükme bağlanıyor.
‘Ortaya çıkarın, yakalatın’
Etkin pişmanlık uygulamasının anlatıldığı yazılarda, “örgütten ayrılarak pişmanlık duyan vatandaşlarımız, verdikleri bilgiler çerçevesinde pişmanlık duyduklarını göstererek örgüt mensuplarının ortaya çıkarılmalarını ve yakalanmalarını sağlamaları halinde cezaya hükmolunmayacaktır” ifadeleri kullanıldı. Yazılarda, etkin pişmanlık düzenlemesi ile “Suç işlemeyi önlemenin, mensup olduğu yasadışı örgütün amaçladığı suçun işlenmesine engel olanların ve işlediği suçtan pişmanlık duyanların cezalandırılmayarak yeniden topluma kazandırılmasının” amaçlandığı belirtildi.
TCK’de ‘etkin pişmanlık’ Kamu personelinin yararlanmasının istendiği Türk Ceza Yasası’nın ‘etkin pişmanlık’ düzenlemesini içeren maddeleri, “örgütü dağıtan veya verdiği bilgilerle örgütün dağıtılmasını sağlayan kurucu ve yönetcilerin” cezalandırılmamasını öngörüyor. Düzenlemeye göre, “örgüt kuran”, “örgüt yöneten”, “örgüte üye olan”, “üye olmamakla birlikte örgüt atına suç işleyen”, “örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden” kişi; örgütün yapısı ve faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili bilgi vermesi halinde “örgüt kurmak veya örgüte üye olmak suçundan” cezalandırılmıyor. Kişi, bu bilgileri yakalandıktan sonra verirse, hakkında verilecek ceza “üçte birden”, “dörtte üçe” kadar indirilebiliyor. |