Erzurum'da, 20 ilköğretim okulunda görev yapan 200 öğretmenle gerçekleştirilen "Sosyal bilgiler dersinin öğrencilerin şiddet algılarına etkisi" isimli araştırmada ilginç sonuçlara ulaşıldı.Erzincan Üniversitesi Refahiye Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özlem Bektaş Öztaşkın tarafından Erzurum şehir merkezinde 20 ilköğretim okulunda görev yapan öğretmenlerle gerçekleştirilen araştırmaya göre, son yıllarda öğrenciler arasında sorunları çözme yolu olarak şiddeti seçme eğiliminin arttığı belirlendi.Şiddet ve zorbalığın, göz ardı edilmez risk faktörleri taşıyan davranışlar olduğunu ifade edilen araştırmada, hem toplumsal hem de eğitimsel olarak öğrencilerin üzerinde tehdit oluşturan risklere karşı okul politikalarının ve uygulamalarının geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekiliyor.Çalışmada ayrıca, öğrencilerde şiddet davranışlarını etkileyen çok sayıda faktör bulunduğuna değinilerek, ailelerde çocukların düşüncelerine değer verilmemesinden kaynaklanan aile içi iletişim güçlükleri, farklı sosyo-ekonomik yapılara sahip olan ailelerin çocukları arasında görülen üstünlük durumu ya da maddi imkansızlıklarından kaynaklanan sorunları şiddete sebep olabildiği belirtiliyor.ve dövüş içerikli bilgisayar oyunlarını öncelikli olarak tercih ettiğini belirtti. Öğretmenlerin yüzde 93'ü mafya içerikli sinema ve dizilerde şiddetin bir yaşam modeli olarak sunulmasının, müstehcen yayınların, seviyesi düşük programların, şiddet içerikli film ve dizilerin öğrencilerde olumsuz davranışlar gö rülmesine neden olduğunu ifade etti. Yine öğretmenlerin yüzde 94'üne göre, spordaki şiddet görü ntüleri çocuk ve gençlerin maganda türü davranışlar sergilemesine neden oluyor.Ayrıca öğretmenlerin yüzde 92'si ise, yaralama, öldürme ve gasp gibi haberlerin basın ve televizyonlarda sürekli gündemde tutulmasının öğrencilerde şiddete doğru bir eğilim meydana getirdiği görüşünde olduklarını bildirdi.Yrd. Doç. Dr. Özlem Bektaş Öztaşkın, araştırmaya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, önlem olarak, çocuk ve gençlere gerek okul yönetimleri, gerekse yetkili makamlarca yerel düzeyde yayın yapan kitle iletişim araçları temsilcileri ile işbirliği yapılmak suretiyle bilinçlendirme çalışmalarına ağırlık verilmesi gerektiğini söyledi. Müfredatta öğrencilerin şiddet algılarının yapılanmasına dair çalışmalar oluşturulması gerektiğine dikkat çeken Öztaşkın, şunları kaydetti:"Görsel basında çocuk ve gençlerin risklerden korunmasına yönelik olarak televizyon programı, kitapçık, broşür hazırlanmalı. Ders kitaplarında öğrencilerde şiddet davranışlarının önüne geçilmesine ilişkin önemli hususlara değinilmeli ve şiddet konuları ile ilgili uyarılar tatmin ve ikna edici şekilde hazırlanmalıdır."Öztaşkın, araştırmaya göre şiddetin ortaya çıkmas ına esas teşkil eden diğer faktörler açısından çözüm yollarını ise şöyle sıraladı: "Öğrencilere doğru karar verme, sorumluluklarını bilen bir vatandaş olma ve çatışma çözme becerilerine sahip olma gibi yaşam becerilerinin, öğretim programlarıyla bütünleştirilmesine özen gösterilmeli. Ailelere bu yönde eğitim verilmeli. Okul bahçesi, pansiyon, kantin, atölye, laboratuvar, yemekhane, tuvaletler, okul eklentileri, okul servis araçlarının bekleme yer ve birimlerinde denetimlerin arttırılmalı. Birimler, iki yaş grubu çatışmasına engel olabilecek şekilde düzenlenmeli. Okul kuralları öğrenci katılımıyla belirlenmeli."Öztaşkın son olarak, 3 ay süren çalışmalarının iki ayaktan oluştuğunu belirterek, çalışmanın ikinci ayağının öğrencileri kapsadığını ve 500 öğrenci üzerinde benzer bir araştırmanın sürdüğünü sözlerine ekledi.