Duvarlarda gamalı haç işareti

Erzurum Güncel- Almanya ’nın Stuttgart kenti yakınlarındaki Backnang kasabasında 1 anne ve 7 çocuğunun Türkiye ’yi yasa boğan ölümü aydınlatılmaya çalışılıyor. Olay basit bir yangın mı yoksa Neo-Nazilerin ırkçı saldırısı mı? Bunun yanıtını şu anda kimse veremiyor. Ancak en ufak şüphe kalmayacak şekilde bütün detaylar gözden geçiriliyor. Almanya’nın ırkçı saldırılardan dolayı sicili bozuk. Türkiye ise olaya verdiği ciddiyeti gösteren önemli bir adım attı: Almanya’dan sonra Türkiye’de de cesetlere otopsi yapılması kararlaştırıldı. Bu karar Alman tarafında ‘şaşkınlıkla’ karşılansa da Türkiye kararlı. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ile Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu dün erken saatlerde özel uçakla Almanya’ya gitti. Bakanlar, yanan eve gitti ve olay yerinde Alman yetkililerden bilgi aldı. Ölümlerin zehirlenmeden olduğu söylendi. Zehirlenmenin kaynağı belirsiz. Aile iki gündür soba yakmamış. Bu durumda geriye iki ihtimal kalıyor: Elektrik kontağı veya kundaklama. Bugün toprağa verilecekler Solingen faciası, ‘Dönerci’ cinayetleri Almanya’daki ırkçı saldırıların iki çarpıcı örneği. Ülkede Neo Nazi tehlikesi sürüyor. Evin bulunduğu Backnang kasabası ırkçı grupların olduğu bir yermiş. Bunların sıkı takip altında olduğu da söyleniyor. Yanan evin yakınındaki binalarda gamalı haçlara ve Hitler’in duvarlara yazılmış isimlerine rastlayabiliyorsunuz. Türk hükümeti dün cenazeleri almak için Almanya’ya özel uçak gönderdi. Bakanlar ve Alman yetkililer cenaze törenine katıldı. Acıların kadını Nazlı Özcan ve yaşları 6 ay ile 17 yaş arasında değişen 7 çocuk için evlerinin yanı başındaki camide yapılan törende hüzün vardı. Alman yetkililer Türkçe “Başımız sağ olsun, Allah rahmet etsin” dediler. 6 aylık Murat’ın ve gelinliğe sarılmış ablasının tabutu görenleri ağlattı. Cenaze töreninde Almanlar da saf tuttu. Namazın ardından 8 tabut ve ölenlerin 25 yakını aynı uçakla İstanbul ’a indi. Tabutlar otopsi için İstanbul’da kalırken, aile Afyonkarahisar’a geçti. İki ayrı babadan olan çocukların farklı memleketlere gömülme ihtimali üzerine büyükelçilik devreye girdi. Nazlı Özcan ve 7 cocuğu bugün Afyonkarahisar’da defnedilecek. Henüz 40 yaşında olan 10 çocuk annesi Nazlı Özcan’ın hayatı filmlere taş çıkartacak ölçüde dramatik. İlk eşi ölünce 4 çocuğuyla kalıyor. Sonra karşısına Sami Soykan çıkıyor. Nikâhsız beraberlikten 6 çocuğu daha oluyor. Eşinin düzenli bir işi yok. Sosyal yardımla yaşıyor. Nazlı Özcan, Stuttgart’ın Backnang kasabasında annesi, kardeşi ve çocuklarıyla yaşıyor. Ev daha önce deri fabrikasıymış. 22 yıldır konut olarak kullanılan ahşap bir yapı. Çocuklar banyoyu sobada ısıtılan suyla yapıyor. Ev sahibi Portekizli. Kirayı belediye ödüyor. Evin altında Menzil Grubu’na ait kültür merkezi ile Yunan restoranı var. Bir odada anne ve 3 çocuğu, diğerinde dayı ile anneanne kalıyor. O gün büyük oğlan Halil, teyzesine gittiği için evde yok. Pazar sabaha karşı çıkan yangını ilk anneanne fark ediyor. Sonra dayı uyanıyor. Yangından odaya giremiyorlar; kolu bozuk pencereyi açamıyorlar. Kendine gelen Nazlı Özcan kendini kurtarmak yerine çocuklarına kol kanat geriyor. 6 aylık Murat’a sarılmış bir şekilde can veriyor. Anneannesinin odasında kalan 3 yaşındaki Ahmet de gece yarısı yatağına gittiği annesinin kolları altında bulunuyor. Yardım çığlıklarına ilk koşan Yunanlı komşular. Baba nargilecideydi Nazlı Özcan ile 6 çocuğunun babası Sami Soykan’ın ilişkileri bozuk. Soykan’ın 2 aydır eve uğramadığı söyleniyor. Yangının olduğu saatlerde baba, bir nargilecide gecelemekte. Haberi alınca eve koşuyor. Yanan eve girmek için hamle yapıyor. Engelleyen polisi yumrukluyor. İğne ile sakinleştirilip hastaneye kaldırılıyor. THY, bakanlar, bürokratlar, gazetecilerle birlikte derin bir ‘acı’ taşıdı. 8 tabut, baba Sami Soykan, 2 çocuk, anneanne ve 25 akraba birlikteydi. Hayatta iken hep bir arada olamamışlardı. Yoksulluktan Türkiye’ye gelemeyenler de vardı aralarında. Acı hepsini Nazlı Özcan’ın babaocağı Afyonkarahisar’da, son durak denilen mezarlıkta buluşturdu.