Erzurum Güncel- Sabah'tan Dilhan Dumanoğlu'nun haberine göre, Ankara'nın Çankaya ilçesinde camdan atlayarak intihar eden Eda Nur Kaplan'ın ölümüne ilişkin cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla Yusuf G., Mehmet A. ve olay gecesinde otel odasında bulundan Aşkın K., tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Eda Nur'a cinsel istismarda bulunduğu iddia edilen Yusuf G.'nin arkadaşı otel işletmecisi Mehmet A.'nın ifadesine ulaşıldı. Tutuklanarak cezaevine gönderilen Mehmet A., savcılıkta verdiği ifadesinde, Eda Nur Kaplan'ı Yusuf G.'nin aracılığıyla tanıdığını anlatarak, "Eda Nur ve Yusuf gittiğimiz mekandan ayrıldı. Önce nereye gittiklerini sormadım, daha sonra arayınca benim otelime gittiklerini öğrendim, ben de gittim. Sabaha karşı 04:00 sıralarında resepsiyonda beklerken Eda Nur geldi. Odaya çıktık, birliktelik yaşadık. Bir süre sonra odaya arkadaşlarım G. ve Aşkın K. geldi" dedi.
Suçlamaları kabul etmediğini belirten Mehmet A., şöyle devam etti: Aşkın odadan ayrıldıktan sonra Eda Nur eve gitmek istediğini söyledi ve benden telefonumu istedi. Ablasını aradı ben de Eda Nur için taksi çağırdım, olay tarihinde hepimiz alkol almıştık. Aradan zaman geçince Yusuf beni aradı ve Eda Nur'un otelde olup olmadığını sordu. Ben de kendisine otelden ayrıldığını söyledim. Hakkımda şikayet olduğunu öğrenince emniyete ifade vermeye gittim...
Ankara'nın Çankaya ilçesinde 18 yaşındaki Eda Nur Kaplan, ablası ve ablasının erkek arkadaşının birlikte yaşadığı eve misafir olarak gittiği sırada uyumalarından kısa bir süre sonra 45 metre yükseklikten atlayarak intihar etmişti. Kaplan'ın sevgi evlerinden 18 yaşını doldurması üzerine 2021 Ocak'ta ayrıldığı ve iki kişi tarafından tecavüze uğradığı, konu ile ilgili şikayetçi olduğu, bu durumun psikolojisini bozduğu kaydedilmişti.
Eda Nur Kaplan'ın tecavüze uğradığı gerekçesiyle polis merkezine verdiği ifade ortaya çıkmıştı. Yusuf G. ve Mehmet A.'nın rızası dışında bir otelde kendisi ile ilişkiye girdiklerini kaydeden Kaplan, şahıslardan şikayetçi olmuştu. Kaplan ifadesinde, "Mehmet, Yusuf, ben ve ablam bir mekanda oturarak alkol aldık. Bir süre sonra beraber eğlence mekanına giderek biraz daha içtik. Daha sonra ablam lavaboya girdi. Bu sırada Yusuf bana 'iyi değilsin gel seni eve bırakayım' dedi.
Ben de alkolün etkisiyle kabul ettim. O esnada ablam lavaboda olduğu için ona haber veremedim. Yusuf araçtayken çok alkollüsün bu şekilde eve gitmen uygun olmaz gel seni otele götüreyim de gece orada kal sabah kendine gelince evine gidersin dedi. Bende bir şey söylemedim. Yusuf beni kandırarak 01:30 sıralarında bir otele götürdü" demişti.
Otel odasına gittikleri sırada Yusuf G.'nin kendisiyle rızası dışında ilişkiye girdiğini dile getiren Kaplan, "Odaya girer girmez Yusuf bana bir şey söylemeden cinsel tacizde bulunmaya başladı. Benimle zorla cinsel ilişkiye girdi. Ben alkolün etkisiyle çok tepki gösteremedim. Akabinde Yusuf üstünü giyinerek bana hitaben kredi kartımı unutmuşum alıp geleceğim diyerek otel odasından ayrıldı.
Yusuf gittikten sonra ben üstümü bile giyinmeden uyuyakalmışım. Yaklaşık 1 saat sonra bana ismini Tayfur olarak tanıtan Mehmet A., odaya girmiş. Benim haberim yoktu. Bir anda gözlerimi açtığımda rızam ve isteğim olmadan ilişkiye girmeye çalışıyordu. Gücümü toplayarak istemediğimi söyledim. Tayfur'u iterek ne yapıyorsun diye sordum, Tayfur 'bir şey yapmıyorum' diyerek ilişkiye devam etti.
Yarı baygın olduğum için karşı koyamadım, bağırmadım sadece kendimi kasabildim. Bana kendi telefonunu verdi, 'al ablanı ara taksiye bin ve git' dedi. Mekandan ayrılırken telefonumu yanıma almamıştım, telefonum ablamın çantasındaydı.
Tayfur'un telefonuyla ablamı aradım ve taksiye binerek eve gittim. Kendime geldikten sonra olayı ablama anlattım. Ardından müracaatta bulunmak üzere polis merkezine geldim, benim rızam ve isteğim olmadan bana zorla cinsel saldırıda bulunan Yusuf ve Tayfur'dan şikayetçiyim" ifadelerini kullanmıştı.
Olay gecesi Eda Nur Kaplan'ı ablasının evine bırakan taksi şoförü ise Kaplan'ın yarı baygın halde olduğunu belirterek, "Aşırı derecede alkollüydü. Yarı baygın bir hali vardı, taksiye bindiğinde de ağlamaklı haldeydi" demişti.