Güncel Konulara MÜSİAD Bakışı ve Üye Katılımı programında 20 iş adamı MÜSİAD ailesine katıldı. MÜSİAD'ın yeni üyelerine Bakan Ala, MÜSİAD rozeti taktı. MÜSİAD Erzurum Şube Başkanı Taner Bayır'da Bakan Ala'ya günün anısına, görevi devraldığı Dr.Hüseyin Bekmez'e de hizmetlerinden dolayı birer plaket verdi.MÜSİAD Erzurum Şubesi Başkanı Bayır, şunları söyledi;“Kurulduğu günden bu yana şehrin sosyo-ekonomik kalkınma sürecine pozitif katkılar sağlayan MÜSİAD Erzurum Şubesi, her biri birbirinden kıymetli yöneticileri sayesinde, kuşkusuz kayda değer birçok başarıya imzasını attı. Bugün geldiğimiz nokta itibariyle MÜSİAD Erzurum Şubesi’nin yaptığı tüm çağrıların yanıt bulduğunu görmekte ve Erzurum’u gelecekte çok daha güzel günlerin beklediğine olan inancımız giderek güçlenmektedir. Kaldı ki; Bugün bizleri burada bir araya getiren de, bu inanç istikametinde çok daha emin ve sağlam adımlarla yürümekteki kararlılığımızdır. Bugün işte bu yüzden önemli; Çünkü MÜSİAD’ın Erzurum Şubesi’ne yeni neferler katılıyor. Çünkü MÜSİAD Erzurum Şubesi, Erzurum’daki iş dünyasının sesi, gözü ve kulağı olma hedefini daha da pekiştiriyor. Bugünü, şahsım açısından önemli ve ayrıcalıklı kılansa; şehrimizin önünde yeni ufuklar çizmek ve yepyeni bir vizyon oluşturmak amacındaki MÜSİAD’ın, Şube Başkanlığı ile görevlendirilmiş olmamdır. Böylesine kıymetli bir misyonun, Şahsım ve Yönetim Kurulu Üyesi arkadaşlarıma emanet edilmiş olması, kuşkusuz bizler için çok büyük bir sorumluluk olacaktır. Bugüne kadar çeşitli kademelerinde görev yapma ayrıcalığını yaşadığımız MÜSİAD Erzurum Şubesi’nde, bundan sonra da, Erzurum ve Erzurum’un yarınları için aynı şevk ve iştiyakla çalışacağımızın özellikle bilinmesini isteriz. Rabbim mahcup etmez, muvaffak kılar inşallah. MÜSİAD Erzurum Şubesi’nde hizmet bayrağını devraldığımız değerli başkanımız Dr. Sayın Hüseyin Bekmez’e ve yine bugüne kadar MÜSİAD çatısı altında Erzurum’a hizmet etmiş olma ayrıcalığını yaşamış tüm şube başkanlarımıza teşekkür ediyorum. Türkiye, kuşkusuz son 12 yılda çok önemli mesafeler kat etmiştir. Siyasi ve ekonomik istikrarsızlığın adeta tavan yaptığı, insan hak ve hürriyetlerinden bahsetmenin mümkün olmadığı, demokratikleşme yolunda arzu edilen gelişmelerin bir türlü kaydedilemediği yıllar artık çok gerilerde kalmıştır. Türkiye, bugün gerek bölgesinde ve gerekse dünya ölçeğinde ciddi bir gelişim ve değişim trendini yakalamakla birlikte kaydettiği ekonomik büyüme sayesinde yerli ve yabancı yatırımcıların birbirleriyle adeta yarış verdikleri bir ülke haline gelmiştir. Türkiye’de sosyal ve toplumsal huzursuzluğun yerini refah, siyasal kriz ve kaosların yerini ise, artık istikrar almıştır. Bu sebeple; Sağlıktan eğitime, turizmden ticarete, ihracattan ithalata varıncaya kadar daha birçok alanda reform niteliğinde adımların atıldığı Türkiye’de, iş çevreleri olarak bizim beklentimiz; bu huzur ve istikrar ortamının kat’i surette devam etmesi yönündedir. İlaveten yine iş dünyası olarak kayıt dışı ekonomiyi kabul edilemez bulduğumuz gibi, kayıt dışı siyasetin karşısında olacağımızın da, peşinen bilinmesini istiyoruz. Bu bağlamda şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkeleri, hükümet nezdinde asla taviz verilmemesi gereken ölçü ve kriterleri oluşturmalıdır. Kaldı ki, hükümetin Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde önümüzdeki günlerde atacağı adımları ise, zaten bu ilkeler oluşturmaktadır. Umut ediyoruz ki; bu yöndeki beklentiler karşılıksız kalmaz ve hem şeffaflık, hem de hesap verilebilirlik açısından örnek bir ülke konumuna hep birlikte ulaşırız. Bu beklentimizi de ifade ettikten sonra, Türkiye’de son aylarda yaşanan bazı hadiselere de kısaca değinmek istiyoruz. Geçmişte yönetime karşı kendisini darbeler ve ihtilaller şeklinde gösteren bir takım müdahaleler, son zamanlarda çok daha farklı bir yapıya bürünmüş; iç ve dış uzantılarıyla bir takım güçler Milli İrade’ye adeta kast etme girişiminde bulunmaya başlamışlardır. 17 Aralık’tan sonra çok daha belirginlik kazanan bu süreç, hükümetin kararlı tutumu sayesinde bertaraf edilmiş ve Milli İrade’ye hiç kimsenin ipotek koyamayacağını, 30 Mart’taki seçimler bir kez daha ortaya koymuştur. Tabi seçimlerle tecelli eden bu gerçek, aynı zamanda siyasi iktidara verilen bir mesaj olarak da okunmalıdır. Ve bu mesaj ise; Türkiye’deki siyasi istikrar ortamını bozmaya yönelik her türlü girişimin hesabının kesinlikle sorulması gerektiğidir. Aynı zamanda bu mesaj, ortaya atılan birtakım iddiaların araştırılması ve kafalarda soru işareti bırakmayacak sonuçlar elde edilmesinin istendiği şeklinde de değerlendirilmelidir. Dolayısıyla hükümetimizin gelinen bu noktada gerekli adımları atacağından en küçük bir şüphemiz dahi bulunmamaktadır. MÜSİAD Erzurum Şubesi olarak, bundan sonraki süreçte Erzurum’a dair belirlediğimiz bazı hedeflere de değinmek istiyoruz. MÜSİAD Erzurum Şubesi olarak; Erzurum’un ekonomik ve ticari açmazlarını sadece yerel değil, ulusal boyutta da gündeme taşıyabilmek, öncelikli hedefimiz olacak. Temelinde ekonomik olumsuzluklar bulunan her türlü sosyal sapmaya karşı durmak ve dolayısıyla iş çevrelerine yalnız olmadıklarını hissettirebilmek için elimizden geleni yapmaya çalışacağız. Erzurum’un yatırım ve yatırımcı çekebilmesi, sahip olduğu ticaret potansiyellerinin değerlendirilebilmesi ve ilimizin geleceğine yönelik yeni bir ekonomi vizyonu oluşturulabilmesi, en büyük çabamız olacak. Başta turizm olmak üzere, eğitim, sağlık, kültür, tarım, hayvancılık ve sanayi gibi yatırım alanlarında Erzurum için entegre projeler hazırlanmasına öncülük etmeye çalışacağız. Tabi, bu hedeflerimize ulaşma noktasında her fırsatta kapısını çalacağımız merci, kuşkusuz hükümetimiz, bakanlarımız ve milletvekillerimiz olacaktır. Bu manada; Bugüne kadar bize gösterdikleri yakın ilgi ve verdikleri desteğin bundan sonra da devam edeceğini ümit ediyorum. Sözlerime nokta koymadan önce Kutlu Doğum Haftası’nın, ülkemize, milletimize ve tüm İslam alemine hayırlar getirmesini temenni ediyor, bu duygu ve düşüncelerle hepinizi Allah’a emanet ediyor, saygı ve muhabbetlerimi sunuyorum.”