Erzurum Güncel - Dr. Savaş Eğilmez, “Öz yönetim fantezisinin gerçek sebebi Türk devletini oyalamaktır” dedi.Türk Devletinin PKK sorununu en kısa zamanda minimize etmek zorunda olduğunu kaydeden Atatürk Üniversitesi, Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Savaş Eğilmez, şöyle konuştu:“Şu da bir gerçektir ki, tamamen taşeron haline gelmiş bu terör örgütünü ortadan kaldırmak için içeride ve dışarıda kollektif, dikkatli ve kararlı bir mücadele gerekmektedir. Dikkatli üzerine gidilmesi gereken 1.bölge Irak’tır. Yerli ve yabancı istihbarat kaynaklarına göre, PKK’nın kuzey Irak’ta 300’e yakın kampı bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi Türkiye-İran-Irak sınırlarının kesiştiği üçgende yer Kandil’dir. Bu bölgeye en yakın yerleşim yeri, 90 km uzaklıktaki Şemdinli’dir. Kuzey Irak ile sınır olan Habur kapısı ile Kandil arasındaki mesafe ise 235 kilometre. Teröristleri havadan vurmak için Diyarbakır’dan kalkan uçaklar 450 kilometre, Malatya’dan kalkan jetler ise 626 kilometre mesafe kat ediyor. Terör örgütünün bölgedeki kampları, rakımı çok yüksek vadilerde konuşlanmış durumda. Teröristler, Kandil’de kendileri için yaşam alanı kurmuş olan teröristler bölgede bulunan 60 kadar köy ile içiçe yaşıyorlar. Teröristler herhangi bir saldırı durumunda, köylülerin arasına karışıp gizleniyorlar. PKK aynı zamanda bu köyler için bir tür geçim kaynağı niteliğinde. Örgüt, küçük ihtiyaçlarını köylülerden sağlıyor. Kaynaklar, dağın eteğindeki köylerde teröristlerin kontrolünde binlerce küçükbaş hayvanının bulunduğu da belirtiliyor. Buradaki köylü görünümündeki işbirlikçilerin, zaman zaman tv kanallarına çıkıp, Türk askeri sivilleri bombalıyor nidaları bu yüzdendir. Bunu servis eden bazı Türk kanallarının nidalarının sebebi de, onların da pkk gibi taşeron olmasından kaynaklıdır. PKK, tam bir ortaçağ zihniyeti ve yapısı ile bölgeden Türkiye’ye terör ihraç ediyor. İşte uzun yıllardır küresel güçlerin direkt ve dolaylı yardım ve desteği ile adım adım güçlenen pkk, artık Türkiye aleyhine iş havale edilen kukla bir mafya teşkilatı haline gelmiştir. Küresel güçler açısından pkk, Türkiye’nin bölgesinde bir güç merkezi olmasını engelleyen ve Türkiye’yi oyalayan önemli bir silahtır. PKK’nın kuzey Irak’taki varlığının yok edilmesi yani tamamen tasfiye edilmesi zorunludur. PKK’nın kuzey Irak’taki faaliyetlerine son verilmesi sorumluluğu, kendisinin bir devlet olduğunu iddia eden Irak merkezi yönetimine aittir. Başhika’da Türk askerlerine, Rusya ve İran’ın kışkırtmasıyla egemenlik haklarım ihlal ediliyor diye tepki gösteren Irak Merkezi Yönetimi, sınırları içerisinde serbestçe faaliyet gösteren, kendisine özerk bölgeler ilan eden terör örgütlerine tepki gösteremiyor. Çünkü, Irak’ta kök salan terör örgütleri, Irak merkezi yönetimini de yöneten güç odaklarının işine geliyor. Türkiye teröre karşı mücadelesini çok yönlü planlamalıdır. Çünkü Kandil ve yurt içinde terörizmi tırmandırmaya çalışan pkk bağlantısı çok yönlü ilişkilere sahiptir. Bu ilişkinin baş aktörleri, içeride pkk’ya destek veren siyasi oluşum, dışarda pkk’yı Türkiye’ye karşı kullanmak üzere destekleyen muhtelif güç odaklarıdır. Başika’daki Türk askerinin çekilmesi için ortalığı ayağa kaldıran, uzaktan güdümlü Irak merkezi hükümeti, sınırları içerisindeki terörist grupla karşı tek kelime edemiyor.Pkk, Suriye’de faaliyet gösteren diğer terörist gruplar pyd ve ypg ile beraber hareket ederek, Arap Yarımadasındaki petrol ve doğalgaz taşınması için Suriye’nin kuzeyinden koridor açma projesini gerçekleştirmeye çalışan güç odakları için yoğun bir şekilde mücadele ediyor. Pkk ve yandaşları, proje sahiplerinin emelleri uğruna Kürtleri ölüme gönderiyor. Kuzey Irak bölgesel yönetimi, Türkiye olmadan gelişemeyeceğini, hatta varlığını sürdüremeyeceğini çok iyi biliyor. Ve bölge için gelecek planları olan güç odakları, Türkiye-Kuzey Irak yakınlaşmasının ve buradaki enerji koridorunun, Suriye’nin kuzeyinde gerçekleştirilmek istenen projeleri önemsiz kılabileceğinin farkındalar. Ve bu durumun önüne geçebilmek için ellerindeki bütün kozları sahaya sürmüş durumdalar. Son dönemde ülkemizde faaliyet gösteren terör örgütünün siyasi uzantısının öz yönetim, özerklik gibi zırvatik çıkışları ve bazı ilçelerimizde yaşanan hendek terörü, Ortadoğu’daki enerji denkleminden Türk Devletini çıkarma projesinin, Türkiye’deki vasıtalarıdır.”