Erzurum Güncel- Sağlık Bakanlığı'nın son verilerine göre Türkiye'de en fazla vaka sayısına ulaşan Erzurum’da kademeli normalleşmenin ardından ortaya çıkan görüntüler, en çok sağlık çalışanlarını üzüyor. Aylardır verdikleri emeğin bir çırpıda heba edilmesini endişe içerisinde izleyen sağlık personelleri, “Bizim bu kadar emeğimiz ve uğraşlarımıza ihanet edilmiş gibi hissediyoruz” diye konuştu.
Orhan BOZKURT/ Sözcü
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıkladığı haftalık verilere göre, Erzurum, İstanbul, Ağrı, Rize ve Bilecik 100 bin kişide en çok COVID-19 vakası görülen iller arasında yer aldı.
Bu kapsamda, 100 bin kişideki vaka sayısı Erzurum 192.28, Ağrı 182.84, Rize 167.27 Bilecik 156.37 oldu. Bu veriler karşısında kademeli normalleşmenin ardından Erzurum’da ortaya çıkan görüntüler, en çok sağlık çalışanlarını üzüyor.
Aylardır verdikleri emeğin bir çırpıda heba edilmesini endişe içerisinde izleyen sağlık personelleri, “Bizim bu kadar emeklerimiz ve uğraşlarımıza ihanet edilmiş gibi hissediyoruz” diye konuştu.
“HER TARAFTA KUYRUK”
Erzurum'da kademeli normalleşmenin ardından mağaza, banka şubeleri ve fatura ödeme merkezlerinin önünde uzun kuyruklar oluştu. Semt pazarları ve ara sokaklarda ise sosyal mesafe ve maske kurallarına uyulmadı.
Kademeli normalleşmenin ardından oluşan maskesiz, mesafesiz kalabalıkların görüntüleri endişe verici boyuta ulaştı. Ortaya çıkan görüntüler Sağlık Bakanlığı’nın verilerine de yansıyınca salgın ile mücadelede en ön safta yer alan sağlık çalışanları duruma adeta isyan etti.
”EMEKLERİMİZ BOŞA GİDİYOR”
Erzurum Şehir Hastanesi Başhekimi Dr. Özgür Çelebi, bu süreçte kendilerini en çok üzen durumun her türlü uyarıya rağmen maskesiz, mesafesiz kalabalık ortamların yer aldığı görüntüler olduğunu söyledi.
En küçük bir ihmalin dahi ağır sonuçlar doğurduğunu ifade eden Dr. Çelebi, “Yaşadığımız zorluklar, verilen mücadeleler sonuçta mesleğimizin bir parçası. Hastanede görev yaparken her türlü tedbiri alarak mesai yapıyoruz. Bulaşıcı hastalılardan korunmak için önlemlerimizi alıyoruz. Ancak bizim de bir sosyal hayatımız, ailemiz var. Mesai bitiminde evimize alışveriş yaparken veya ekmek alırken virüs kapma ihtimalimiz bu şartlarda çok daha yüksek. Zaten istatistiki bilgiler de beni doğruluyor. Düşünün virüsün içerisinde görev yapıyorsunuz, akşam evinize dönüşte ekmek alırken virüse yakalanıyorsunuz. Bu kabul edilebilir bir şey değil” ifadelerini kullandı.
”MASKE TAKMAK BU KADAR ZOR MU?”
Sürekli maske ile dolaştıklarını ifade eden Çelebi, “Ben hastanede iki maskeyle dolaşıyorum. Yoğun bakıma girdiğimizde ise N95 maske takıp üzerine normal maske takarak dolaşıyoruz. Giyindiğimiz kıyafetler kısa sürede terleme yapıyor, inanın çok zor. Biz bu kadar eziyet çekerken bazı vatandaşlar alt tarafı bir maske takmaktan kaçınıyor. Bakın bir başkasının tedbirsizliği nedeniyle hastalık yayıldığı için ülke genelinde kısıtlamalar yürürlüğe giriyor. Okullar, iş yerleri kapanıyor, ekonomi etkileniyor. Verilen can kayıplarını söylemiyorum bile. Aileler perişan oluyor Bütün bunları göz önüne alarak insanların hareket etmesi ve daha duyarlı olmalarını bekliyoruz” dedi.