Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başta olmak üzere enerji sektörü ve iş dünyasının önde gelen kişilerinin Enerji Piyasaları Zirvesi'ne katıldığını anımsatan Yılmaz, toplantılarda sektör temsilcileriyle görüş alışverişinde bulunduklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın zirveye katılmasının EPDK açısından büyük önem arz ettiğini ifade eden Yılmaz, "Cumhurbaşkanımızın enerji sektörünü sahiplenmeleri çok önemliydi. Bizi gururlandırdı ve motive etti. Türkiye'nin enerji sektörünün bu kadar ilerlemesinde en büyük katkıyı şüphesiz Cumhurbaşkanımız yaptı. Biz 10-15 sene önce enerji sıkıntısı çeken ülkeydik. 10-12 senede Türkiye'nin kurulu gücü iki katından fazla artıyor" diye konuştu.
Şu an enerjide arz fazlasının bulunduğunu, buna rağmen üretim için yabancı şirketlerden müthiş bir talep olduğunu anlatan Yılmaz, "Türkiye'nin geleceğine güveniyorlar. Enerjide dağıtım ve üretim şirketlerimiz yabancı şirketlerle görüşüyorlar. Yabancılar yatırıma geliyor. Biz her hafta bir sürü yabancı yatırımcılarla görüşüyoruz. Bağımsız bir regülasyon kurumu varsa oraya yatırımcı rahat giriyor. Biz de yatırımcının gelmesinden fevkalade mutluyuz" ifadelerini kullandı.
KAYIP KAçAK BEDELİ AçIKLAMASI
Elektrikte kayıp-kaçakla ilgili Yargıtay kararının gündemde olduğunu anımsatan Yılmaz, "Türkiye'de belirli medya organları kayıp-kaçak konusunu maniple ederek farklı noktalara çekmeye çalışıyorlar. İstedikleri Türkiye'de bir kargaşa ortamı oluşturmak. Allah'a şükür böyle bir şey yok. Dünyanın hiçbir yerinde kayıp-kaçağın olmadığı bir enerji sistemi yok" dedi.
EPDK olarak üretici ile tüketici arasında denge kurduklarına işaret eden Yılmaz, "Türkiye'de enerji sektörü ciddi bir şekilde büyüdü ve bu büyümede Cumhurbaşkanımızın çok ciddi katkısı var. Onun sağladığı istikrar sayesinde oldu. Kurulu gücümüz 12 yılda iki kattan fazla arttı" diye konuştu.
EPDK ADİL BİR KURUM
"Biz hakikaten empati yaparak çalışıyoruz. 'Sen tüketicisin, sen üreticisin' diye ayırmıyoruz. Enerjide adil olmamız lazım. Tek taraflı bakmamamız lazım. Mesaimizi arkadaşlarımla sektöre faydalı olabilmek için harcıyoruz. Temel çalışma felsefemiz budur. Biz orada olsaydık bizden ne beklenirdi? Onlar bizim yerimizde olsaydı ne olurdu? Ben tüketici ve üretici olarak bana yapılmasını istemediğim bir şeyin başkasına yapılmasını istemem. Ben sabah geldiğimde açıyorum bugün akaryakıt ve elektrik tüketiciye hangi fiyattan gidecek buna bakıyorum. Bir adaletsizlik olduğunda kendimi sorumlu tutuyorum. Aynı şekilde üretici ve dağıtıcı şirketlere bir haksızlık olduğu takdirde ondan da ben sorumluyum. Bir haksızlık olursa orada barış olmaz. Barışın olmadığı yerde üretim olmaz."memurlar