Erzurum Güncel- Gerekçeli kararını açıklayan mahkeme, düşünce özgürlüğünün en önemli unsurunun düşüncenin serbestçe açıklanabilmesi olduğunu ancak düşünce özgürlüğünün bir sınırı olduğunu belirtti.Gezi olayları döneminde sosyal medya hesabı üzerinden o dönem başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında hakaret içerin ifadeler yazan turizmci Caner Özcan hakkında 2 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.İstanbul 21. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davada hakaret içeren ifadeleri yazdığını kabul eden sanık Caner Özcan, gezi olayları döneminde ruh hali ve psikolojisinin bozuk olması nedeniyle o ifadeleri yazdığını söyledi. Suç kastı taşımadığını belirten Özcan, beraatini talep etti.Davaya ilişkin kararını açıklayan Mahkeme, sanık Caner Özcan’ı “kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret” suçundan 7 bin 80 lira adli para cezasına çarptırdı.“DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN SINIRI, BAŞKALARININ ÖZGÜRLÜKLERİNİN BAŞLANGICINA KADARDIR”‘Düşünce özgürlüğünün en önemli unsurunun, düşüncenin serbestçe açıklanabilmesi olduğunu’ gerekçeli kararında belirten Hakim Mehmet Hamzaçebi, düşünce özgürlüğünün bir sınırı olduğunu belirtti.“Düşünce özgürlüğünün hukuksal sınırı, başkalarının özgürlüklerinin başlangıç sınırına kadardır” denilen gerekçeli kararda,“Düşünceyi açıklama özgürlüğünün Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 10/1. Maddesinde düzenlenmiş olup, düşünceyi açıklama özgürlüğü, özgürlükçü demokratik devletlerin temelini oluşturur. Düşünceyi açıklama özgürlüğü, demokratik toplumlarının ilerlemesi ve her bireyin gelişimi için temel koşullardan biridir. Düşünceyi açıklama özgürlüğü, aynı zamanda insanın kişiliğini geliştirmesi açısından da büyük önem taşır” ifadelerine yer verildi.“ÖZGÜRLÜĞÜ YOK ETME ÖZGÜRLÜĞÜNÜN VERİLMESİ, DEMOKRASİYİ ORTADAN KALDIRABİLİR”Düşünce özgürlüğünün sadece kişisel değil toplumsal bir hak olduğu aktarılan kararda şu ifadelere yer verildi: “Toplumun, kişilerin düşüncelerini serbestçe açıklamalarında göreceği yararlar vardır. Bununla birlikte özgürlükler sınırsız değildir. Özgürlüğü yok etme özgürlüğünün verilmesi, insan odaklı bir rejim olan demokrasiyi ortadan kaldırabilir. Bu nedenle düşünceyi açıklama özgürlüğünü, kamuoyu ve devleti korumaya yönelik olarak sınırlandırılması Anayasa ve kanunlar tarafından dolayısı ile hukuk tarafından koruma altın alınmıştır.Zira AİHS’de de herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne sahip olduğunu ve bu özgürlüğün kamu güvenliğini, kamu düzenini, genel sağlık, genel ahlak veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için zorunlu olan tedbirlere konularla sınırlandırılabileceğini kabul etmiştir.”“SANIĞIN SÖZLERİ ONUR, ŞEREF VE SAYGINLIĞA SALDIRI MAHİYETİNDE”Sanık Özcan’ın eleştiri hakkını kullanırken ‘onur, şeref ve saygınlığına saldırı’ mahiyetindeki sözleri kullanarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kişisel haklarına zarar verdiği anlatılan kararda, sanığın Facebook hesabında yazdığı sözlerin hakaret suçunu içerdiği ifade edildi.