Erdoğan'dan S-400 açıklaması: Kusura bakmayın, birilerinden izin alacak değiliz

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Biz Rusya ile S-400 anlaşması yaptık. Birileri bundan rahatsız oluyor. Kusura bakmayın, birilerinden izin alacak değiliz."

Erzurum Güncel- Erdoğan, Hyatt Otel'de düzenlenen "Türkiye-Kırgızistan İş Forumu"ndaki konuşmasına, "ülkelerimiz arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin alınan mesafeye rağmen hala arzu ettiğimizi seviyelerin çok çok gerisinde olduğunu da ifade etmek isterim." diyerek başladı.

Kırgızistan'da çeşitli sektörlerde 300 civarında Türk sermayeli firmanın faaliyet gösterdiğini belirten Erdoğan, bu firmaların 5 bini aşkın Kırgız vatandaşına istihdam sağladığını söyledi.

Erdoğan, Türk müteahhitlerin Kırgızistan'da bugüne kadar yatırım bedeli 700 milyon dolara yakın 67 projeyi üstlendiklerini vurgulayarak, "Bu projelerle firmalarımız, Kırgızistan'ın bağımsızlığından itibaren hayata geçirdiği kalkınma hamlesine destek verdi. Türkiye olarak firmalarımızın buradaki yatırımlarından şüphesizki daima gurur duyuyoruz." diye konuştu.

Gelecekte çok daha başarılı projelere imza atacaklarına inandıklarına işaret eden Erdoğan, 2013'te Kırgızistan'a yaptığı ziyaretin belirledikleri hedefin 1 milyar dolarlık bir dış ticaret hacmi olduğunu anımsattı.

Erdoğan, bu rakamın halen çok uzağında olunduğunun altını çizerek, şöyle devam etti:

"Şu an itibarıyla 500 milyon doları dahi bulmayan ticaret hacmimiz bize yakışmıyor. Yaklaşık 6 milyon civarında nüfusa sahip Kırgızistan, 81 milyon nüfusa sahip Türkiye toplamda 87 milyon yapar. 87 milyonluk bu iki kardeş ülkenin insan potansiyeli olarak bu ticaret hacmi yeterli değil. İnanıyorum ki biz bunu artıracağız ve belirlediğimiz hedef 1 milyar dolara da ulaşacağız.

Şüphesiz atacağımız bu adımlarla bu potansiyeli layıkıyla değerlendirecek olanlar öncelikle iş adamlarımızdır. Biz ön açacağız, sizler de açılan bu kulvardan yürüyeceksiniz. İş adamlarımız, bizim ticari ve ekonomik ilişkilerimizin alperenleridir. Bu bakımdan iş adamlarımızın daha fazla çalışması, ticaretimizin güçlendirilmesi noktasında daha fazla gayret göstermesi gerekiyor."

- "Türk iş adamlarına sesleniyorum"

Türk iş adamlarının, Kırgız muhataplarıyla potansiyel iş birliği imkanlarını ele almak üzere bu salonda bulunduklarını belirten Erdoğan, bugün sektörel anlamda iş adamlarının birbirleriyle toplantılar yapacağına inandığını dile getirdi.

Erdoğan, yapılacak bu toplantılarla bundan sonra neler yapılabileceğinin belirlenmesinde faydalar bulunduğunu vurguladı.

Burada tekstilden tarıma, müteahhitlikten enerji ve madenciliğe, sağlıktan turizme kadar geniş bir alanı temsil eden iş adamlarının olduğuna değinen Erdoğan, "Her iki ülke iş adamlarının bu toplantı vesilesiyle yeni ortaklıkların kapılarını aralamalarını özellikle temenni ediyorum. Buradan öncelikle Türk iş adamlarına sesleniyorum, Kırgızistan dost ve kardeş bir ülkedir. Yatırımlarınızda gelin bu ülkeye öncelik verin. Kırgızistan'a yapacağınız yatırımlarda sadece Kırgızistan pazarını göz önünde bulundurmayın. Buraya yapılan yatırımlar Avrasya Gümrük Birliği sebebiyle Kazakistan, Rusya ve Beyaz Rusya pazarlarına da hitap edecektir. Hatta Çin pazarı da göz ardı edilmemelidir." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, bu süreçte Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sooronbay Ceenbekov'un firmalarına gereken her türlü desteği vereceğine inandığını vurguladı.

Özellikle turizm noktasında Bişkek Havalimanı'nın büyük önem arz ettiğine dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi:

"Havalimanı inşasında ve işletmesinde Türkiye malum mahir. Bu konuyla ilgili olarak şu anda burada BOT, 'yap-işlet-devret' anlayışıyla böyle bir adımı atacak herhalde aramızda babayiğitler vardır. Bu babayiğitler kalkıp burada böyle bir ihaleye girmek suretiyle, Bişkek Havalimanının altyapısı ve üstyapısıyla aynı zamanda işletmesiyle ilgilenecek olurlarsa buraya turist çekimi artacaktır. Bir cazibe merkezi haline gelecektir.

Bu konuda hatırlayın, 16 yıl önce biz Türkiye'de göreve başladığımızda THY'den başka bir firma yoktu. Sadece devlet vardı. Ama şu anda bu firmaların sayısı 7-8 oldu. Sadece yolcu taşıma noktasında değil, bir de yap-işlet-devret noktasında yarışa girdiler. Yani hem havalimanı hem terminal binaları, bunların yapımıydı işletmesiydi bunları yapma noktasına geldiler. Bu tabi bizim de işimizi kolaylaştırıyor. Niye? Her şey milli bütçeden değil, aynı zamanda girişimci kendi bütçesiyle bunu yapar hale gelmiş oldu."

Erdoğan, Hyatt Otel'de düzenlenen "Türkiye-Kırgızistan İş Forumu"ndaki konuşmasına, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan dünya ekonomik sisteminin yeni bir sınamayla karşı karşıya bulunduğunu söyledi.

Ticaret savaşları ve korumacılık eğiliminin birçok alanda yeni stratejiler geliştirilmesini zorunlu kıldığını belirten Erdoğan, özellikle uluslararası ticaretin dolara bağımlılığın giderek daha büyük bir sorun haline gelmeye başladığını vurguladı.

Erdoğan, "Bizler artık aramızda yerli ve milli parayı kullanmak suretiyle doların egemenliğine bir defa yavaş yavaş son vermemiz gerekiyor." diyerek, "Ülkeler, firmalar ve tüccarlar sadece ticaretin doğasında bulunan sıkıntıları aşmakla yetinmiyor aynı zamanda kur baskısı gibi dolara bağımlılığı getirdiği zorluklarla da karşılaşıyor. 'Ticareti kolaylaştırdığı' iddiasıyla kurulan bu sistem, artık küresel serbest ticaretin en büyük ayak bağı haline dönüşmeye başlamıştır." ifadelerini kullandı.

Özellikle gelişmekte olan veya yeni bir ekonomik kalkınma hamlesi içinde olan ülkeler bakımından bu sorunun çok daha ciddi sonuçlara yol açtığını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Son haftalarda ülkemizin maruz kaldığı saldırılar bunun en çarpıcı örneğidir. Kur manipülasyonuyla, Türkiye'nin güçlü ve sağlam ekonomisi üstünde şüphe bulutları oluşturmaya çalışılıyor. Bu malum kredi derecelendirme kuruluşları var ya, bunların her adımı politiktir, siyasidir, bunlar dürüst, samimi değildir, bunlar cambazdır. Dolaysıyla sakın bu cambazlara inanmayın, işinize bakın, biz hep işimize baktık ve bugüne kadar da öyle geldik.

Batan, biten ülkelere bir anda bakıyorsunuz 4 kademe derece yükseltmesi veriyorlar. Her yönüyle güçlü olan Türkiye'ye de kalkıp ya 'durağan' diyor ya da indirmeye kalkıyor. Bugüne kadar ben bunların hiçbirisini tutmadım, bundan sonra da tutmayacağım. Biz kendimize inanıyoruz, güveniyoruz. Şu anda biz Rusya ile alışverişlerde ruble-Türk lirası bunu konuşuyoruz. Aynı şekilde İran, Çin ile yerli ve milli parayla alışveriş yapmanın dönemlerini başlatıyoruz."

- "Türkiye ekonomisinin bu süreçten güçlenerek çıkacağından kimsenin şüphesi olmasın"

Başkan Erdoğan, hiçbir ekonomik temeli olmayan Türk ekonomisinin parametreleriyle, hiçbir bağı bulunmayan sadece döviz kuru üzerinden yürütülen bu saldırının hedefi belli olduğuna dikkati çekerek, şu ifadeleri kullandı:

"Burada hedef, Türkiye'yi ekonomik olarak teslim almaktır. Burada gaye 15 Temmuz gecesi ruhunu 1 dolara emperyalistlere satmış FETÖ'cü alçakların darbe girişimiyle başaramadıkları işi, ekonomik tetikçiler eliyle sonuçlandırmaktır. Gerek devletimizin aldığı tedbirler gerekse milletimizin sergilediği kararlı duruş bu ekonomik darbe teşebbüsünü de akim bırakmıştır. Türk milleti nasıl 15 Temmuz gecesi sokaklarda darbecilerin silahlarına karşı koymuşsa, onların iplerini ellerinde tutanların ekonomi silahlarına da teslim olmayacaktır. Türkiye ekonomisinin bu süreçten güçlenerek çıkacağından kimsenin şüphesi olmasın.

Kur baskısı ve dolar bağımlılığı sorunu sadece bizim meselemiz değildir. Daha önce benzer hadiselerin, benzer ekonomik saldırıların farklı seviyelerde başka ülkelerin de başına geldiğini biliyoruz. Türkiye olarak savunma sanayi başta olmak üzere diğer alanlarda olduğu gibi ekonomide de bağımısızlığımızı tam anlamıyla tesis etmekte kararlıyız. Şu anda turizmde Türkiye bu yıl 40 milyon turiste gidiyor. Nereden nereye? Bu her yıl daha da artacak."

Şu anda savunma sanayinde Türkiye'nin, kendilerinin göreve geldiklerinde kendine yeterliliğin yüzde 20 iken, bugün yüzde 65 olduğunu vurgulayan Erdoğan, daha da ileriye gideceklerini bildirdi.

Erdoğan, Rusya ile S-400 Anlaşması yaptıklarına değinerek, "Birileri bundan rahatsız oluyor. Kusura bakmayın. Biz hem kendimizi korumada ve savunmada hem de bu noktada atacağımız adımlarda herhalde birilerinden izin alacak değiliz. İhtiyacımızı gidermek durumudayız. Şu anda hem ortak üreme bizimle geçme noktasında bugüne kadar bize kapılarını açmayanlar, biz birileriyle anlaşıyorsak, Rusya ile böyle bir anlaşmayı yapıyorsak burada da bizim önümüzü kesmeye hakkınız yok." diye konuştu.

- "Bu kur baskısını ortadan kaldıracak çalışmalara hız vermemiz gerekiyor"

Son 16 yılda gerçekten önemli mesafeler kat ettiklerini belirten Erdoğan, "Bilhassa ekonomimiz ve ticaretimiz üzerindeki bu kur baskısını ortadan kaldıracak çalışmalara hız vermemiz gerekiyor. Bu çerçevede son birkaç yıldır Rusya ve Çin gibi yüksek ticaret hacmine sahip olduğumuz ülkelerle yerel para birimleri üzerinden ticaret yapmanın şu anda çalışmalarını hızla sürdürüyoruz. Yaşadığımız son hadiselerin bu konuda ne kadar haklı olduğumuzu da ortaya çıkardığı bir vakadır." dedi.

Erdoğan, güçlü ilişkilerle olan devletlerden başlamak üzere tüm ülkelerle yerel paralarla ticaret imkanlarını sonuna kadar zorlayacaklarını söyledi.

Kırgızistan ile de ticareti arttırırken yerel paralarla ticaret imkanlarını değerlendirebileceklerine inandığını belirten Erdoğan, "İkili ticaretin arttırlmasında firmalar kadar devletlerin ve devlet adamlarının rolü de çok önemlidir. Sizin göreviniz iş birliği imkanlarını araştırmak, istihdam oluşturmak, katma değer üretmek, gidilmedik yer ayak basılmadık ülke bırakmamaktır ve hedef de üretim. Bizim görevimiz ise sizin işlerinizi en güvenli şekilde yapacağınız ortamları oluşturmaktır. Mevzuatın ve bürokrasinin size ayak bağı olmamasını sağlamak bizim vazifemizdir." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, özellikle bürokratik oligarşiyi ortadan kaldıracak, bürokratik oligarşinin iş adamlarını esir almamasını sağlayacak görevin kendilerinin olduğunu vurguladı.

Çünkü bürokrasinin bunu çok sevdiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Hep onların anlayışı 'yok' üzerinedir. Bir şeyi söylediniz zaman 'olmaz, yok'. Niye yok? Sen niye burada varsın? Bir işi oldurmak için varsın, iş adamının önünü açmak için varsın. 'Yok, olmaz' dersen bunun adı 'ihanet' olur. Bu konuyla ilgili dayanışmamız çok çok önemlidir. Türkiye olarak yatırım ortamının kolaylaştırılması ve basitleştirilmesi noktasında çok büyük hamleler gerçekleştirdik.

Ama bu bürokratik oligarşiyle savaşımız hala devam ediyor. Onun için başkanlık sistemine geçiş bu anlamda bir devrim olmuştur. Bundan sonra bu çok daha kolay yürüyecektir. Artık ülkemiz parmakla gösterilir hale gelmiştir, gelecektir. Aynı kararlılığın Kırgız kardeşlerimizde de mevcut olduğunu görmekten büyük memnuniyet duyuyorum. Kırgız kardeşlerimin Türk yatırımcı ve iş adamlarını Kırgızistan'da daha fazla görmek için her türlü desteği ve teşviki vermeye hazır olduklarına inanıyorum."

Erdoğan, bugüne kadar birçok alanda anlaşma imzaladıklarını belirterek, yapılacak işlerin kolaylaştıracağına inandığını söyledi.

Erdoğan, Hyatt Otel'de düzenlenen "Türkiye-Kırgızistan İş Forumu"ndaki konuşmasında, insani, kültürel ve siyasi iş birlikleriyle desteklenmeyen her ticari ilişkinin zamanla gücünü kaybetmeye mahkum olduğunu belirterek bu anlayışla sadece ticari olarak değil, kardeş ülkelerle eğitimden kalkınmaya, kültürden turizme kadar her alanda iş birliğini derinleştirmek istediklerini vurguladı.

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) 1993'ten bu yana bölgede hastane, okul, ekmek fabrikası gibi projeler yürüttüğünü anımsatan Erdoğan, Türkiye burslarıyla bugüne kadar 4 bin 300 Kırgız öğrenciye burs vererek geleceğin teminatı gençlerin yetişmesine katkı sunduklarını ifade etti.

Halihazırda 230 Kırgız öğrencinin Türkiye Cumhuriyeti'nin kendilerine sağladığı imkanlarla Türkiye'nin farklı üniversitelerinde eğitimlerine devam ettiklerini söyleyen Erdoğan, diğer kurumların da kendi alanlarında iki ülke arasındaki ilişkilerin ilerlemesi için var güçleriyle çalıştıklarını kaydetti.

- "Bunlar çok sinsi bir örgüt"

Başkan Erdoğan, Manas Üniversitesinin de hem Kırgızistanlılara hem de iş adamlarına Kırgız ortaklarıyla yardımcı olduğunu belirtti.

İleriki dönemde bu katkıların artarak devam edeceğine inandığını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Tabii bu süreçte ikili iş birliğimizi zehirleyen, burada tüm Kırgız kardeşlerime de özellikle hitap ediyorum, FETÖ yılanının başını ezmemiz ve bu tehdidi ortadan kaldırmamız gerekiyor. 15 Temmuz'da bize darbe hareketini yapan bu FETÖ yılanı ve yılanları yarın Kırgız kardeşlerimize ve Kırgızistan'a da böyle bir şeyi yapacağından endişe ederiz. Onun için bunu söylüyorum. Çünkü biz olay doğmadan bunun haberini verelim çünkü biz kardeşiz.

Bunlar çok sinsi bir örgüt. Aynen İspanyolların 'Opus Dei'si gibi her yere sızarlar. Askere, polise, devlet dairelerine, yargıya sızarlar ve devleti içeriden teslim alırlar. Ve bunu bizde yaptılar. Biz de geç fark ettik, 2010'da fark ettik. Maalesef önceden fark edemedik. O da bizim hatamızdı. Aynı durum burada olmasın istiyoruz."

- "FETÖ varlık gösterdiği her ülke için ciddi bir tehdit"

Kırgız vatandaşlarının Türkiye'ye yönelik muhabbetlerini istismar eden FETÖ'nün bir an önce tasfiye edilmesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"FETÖ terör şebekesi, sadece bizim ülkemiz için değil, varlık gösterdiği her ülke için ciddi bir tehdittir. Nerede bunun başı? Amerika'da. Dünyanın 160 ülkesinde faaliyet gösteriyor. Bu gücü nereden buluyor bu? Herhalde bunu sormak hakkımızdır. Ve o ülkelerin insanlarıyla bunu yapıyor. Bu para nereden geliyor? Bu mali imkan nereden geliyor? Sadece Amerika'da 'charter schooll'lar vasıtasıyla yıllık elde ettiği gelir 850 milyon dolardır.

Demek ki arkasında neresi var? Amerika var. Bu kadar basit. 'Ver bunu bize' diyoruz. Vermiyor. Ama bize diyor ki 'Sen ver'. Bu bir yargı sürecinde değil, niye vermiyorsun? Bak ülkemizde mahkemeler bununla ilgili kararlar veriyor. Ama kendilerine gelince 'Ben güçlüyüm, öyleyse haklıyım' diyor. Hayır, güçlü olan haklı değildir, haklı olan güçlüdür."

- "Fitne, gizli olgunlaşır"

Türkiye'de 15 Temmuz 2016 gecesi yaşananların, bu örgütün Pensilvanya'daki çete liderinin hezeyanlarını gerçekleştirmek için neler yapabileceğini gösterdiğini ifade eden Erdoğan, Kırgız yazar Cengiz Aytmatov'un 'Fitne, gizli olgunlaşır' sözünü hatırlattı.

Erdoğan, himmet, hizmet, eğitim gibi kavramları kendine maske eden FETÖ'nün en büyük özelliğinin gizlilik ve takiye olduğunu belirterek FETÖ'nün vücutta büyüyen kanser hücresi gibi olduğunu ifade etti.

Tedbir alınmadıkça örgütün, devlet ve toplum bünyesine verdiği tahribatın daha da artacağı uyarısında bulunan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz, hiçbir kardeşimizin bizim yaşadığımız acıları, sıkıntıları yaşamasını istemeyiz. Gittiğimiz her yerde, yakaladığımız her fırsatta bu örgütün tehlikelerine işaret etmemizin, dostlarımızı ve kardeşlerimizi uyarmamızın sebebi budur. Türkiye'nin, hiçbir ülkenin egemenliğinde gözü yoktur. Biz sadece 251 kardeşimizi şehit eden, 2 bin 193 kardeşimizi yaralayan bu katillerin işledikleri cinayetlerin cezasız kalmamasını istiyoruz. Demokrasimize, özgürlüğümüze, geleceğimize kasteden bu alçakların, suçlarının hesabını hukuk önünde vermeleri için mücadele ediyoruz."

- "Hiçbir dost ülkede gezmelerini istemiyoruz"

"Yıllarca insanımızın iyi niyetini istismar eden bu örgüt mensuplarının hiçbir dost ülkede ellerini, kollarını sallayarak gezmelerini istemiyoruz. Biz, adalet istiyoruz." diyen Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti'nin kardeşi olan ülkelerin ve kardeşliğini görmek istediklerini söyledi.

Erdoğan, "Kırgız kardeşlerimizin de bu örgüte ve militanlarına artık gerekli tepkiyi göstereceklerine, gereken tedbirleri süratle hayata geçireceklerine inanıyorum. Bu kanser hücrelerini bünyenizde ne kadar kısa sürede temizlerseniz yol açacağı hasarı da o kadar azaltmış olursunuz." dedi.

Başkan Erdoğan, formun düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ederek yeni ortaklıklar kurulmasına katkı sağlaması temennisinde bulundu.

(AA)

Genel Haberleri

ÇÖP araba! Tıka basa çöp dolu
Mehmet Cengiz Diyanet'ten de çıktı. Milyonlarca lira alacak