Erzurum Güncel- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan grup toplantısında konuştu. Erdoğan, MHP lideri Bahçeli'nin yaptığı 'vur de vuralım'ım da zamanı gelecek açıklamasına tepki gösterdi.
İşte Erdoğan'ın konuşması...
Eskişehir Konya yüksek hızlı tren hattını hizmete açtık. Bu hattın ayrı bir manası var. üç büyük Başkent birbirine bağlandı. Eskişehir İstanbul yüksek hatlı tren hattını hizmete alacağız ve Osmanlı'nın son başkentini de bu ağın içine alacağız. Daha sonra Osmanlı'nın ilk başkenti Bursa'yı bu hatta dahil edeceğiz. Bunun da çalışmaları devam ediyor.
Eskişehir Konya hattı kültürlerimizin önemli şehirlerimizin birleşmesi de amaçlanmıştır. Şimdi Konya'yı Eskişehir'e bağlayarak Yunus Emre ve Hacı Bektaş'ı birbirine yakınlaştırmış oluyoruz.
İSRAİL'İN öZüR DİLEMESİ
Mavi Marmara Gemisi'nde silahsız 9 kişi şehit oldu. Bu olaylar ilgili incelemelerimizi yaptık. Arkadaşlarımız israil'e gittiler ve yaralılarımızı uçak ambulanslarla ülkemize getirdik. Açıkcası yapılan saldırının ardından İsrail'in belki farklı hesapları vardı. Belki yaptığı tüm hukuksuzluklar gibi bunun da üzerinin örtüleceğini düşünüyordu.
AK parti olarak bu zulmün karşısında biz susmadık. 3 şart yerine gelmeden bizden birşey beklemeyin dedik.
Hukuksuzluktan asla taviz vermedik. 3 şartı sürekli tekrar ettik. Bir özür, iki tazminat, 3 Filistin'e ambargonun kaldırılması... Bu konuda asla geri adım atmadık, takipten yorulmadık, haklarımızdan taviz vermedik. özür yerine 'üzüntü' kelimesini kabul etmedik. 3 şart yerine getirilmediği sürece ilişkilerin normalleşmeyeceğini her platformda dile getirdik. ABD Dışişleri Bakanı ile yaptığımız görüşmede de bu konuyu görüştük. Obama İsrail'deyken önümüze bir metin geldi. O metni de kabul etmedik.
'OBAMA'NIN SESİNİ öZLEMİŞTİM'
Obama İsrail'deyken ayrılırken Netanyahu ile birlikte ben, aradı. önce Netenyahu’nun sesini aldım. Ben Sayın Obama’nın sesini özlemiştim. önce kendisiyle görüşeyim dedim. Kendisiyle görüştük. Obama’nın şahitliğinde bu görüşmeyi gerçekleştirerek bu işi bitirdik. Sonra ABD hemen açıklamasını yaptı, sonra İsrail açıklamasını yaptı. Hepsi yazılı metinlerde ve telefon kayıtlarımızda.
Ben de şehitlerimiz ve Türk milleti adına özrü kabul ettim. Bu Nisan ayı içinde bir ziyaretle birlikte kendilerinin ifadesiyle buradaki ambargonun ne durumda olduğunu görmüş olacağız. Gazze'nin yeniden imarı konusunda Filistin sorunun çözümü konusunda Türkiye elinden geleni yapacağız. Bundan sonra sözlerin tutulup tutulmayacağını takip edeceğiz. Elbetteki bu özür ve bu adımlar Mavi Marmara şehitlerimizi geri getirmeyecek. İnsanlık dışı müdahaleleri telafi edilmeyecek. Şehitlerimizin aziz hatırası için bu özrün büyük bir anlamı var ve şehitlerimizin kanı yerde kalmadı.
'CHP öZüR DİLEMEZ'
Biz isterdik ki bizi değil Türkiye'yi hedef alan böyle bir saldırı karşısında dik dursun. Ama ne yazık ki bunu göremedik. Gerek saldırı esnasında başta CHP olmak üzere ülkesinin, milletinin yanında durmak yerine saldırganların yanında saf tuttu. Ne dedi CHP Genel Başkanı biz olsaydık Mavi Marmara'yı göndermezdik dedi. CHP Genel Başkanı çıktı adeta bir papağan olarak biz Mavi Marmara'yı göndermeyeceğiz dedi. Biz tevrattaki 'öldürmeyeceksin' emrini söyledik. CHP İsrail avukatlığıyla bize cevap verdi. Dışişleri Bakanımız hakkında gensoru verdiler. Bugün nasıl Türkiye'ye karşı eylemlerin adresi olan Suriye ile aynı karedeyse aynı günlerde yine aynı karede yer aldılar. Bunların dış Politika çizgisi hep bu oldu. Bunların dış politikası görmezden gelmek ve el pençe divan durmak.
Muhalefet bu olay sonrası gelişmeleri dış poltikanın en büyük hezimeti dediler.
İsrail özür diledi ama CHP dilemez. Ben Başbakan olarak Dersim nedeniyle özür diledim ama CHP Genel Başkanı'ndan bir kelime duydunuz mu?
Dün bir gen soru verdiler ama adresi şaşırmışlar. Enerji ile ilgili bir soru önergesini Dışişleri Bakanımıza vermişler. Neyse biz doğru adrese ilettik.
DEVLET BAHçELİ'YE YANIT VERDİ
Bu Genel Başkan da çıkıyor, sorumsuz bir şekilde onun da zamanı gelecek diyor. Bir siyasi sorumluluk taşıyan insana böyle bir ifade yakışır mı? Senin teröristin kötü, benim teröristim iyi mantığıdır. Kime vuruyorsun?
Zamanı gelecek derken neyi ifade ediyorsun bu ülkenin karşılıklı bir özgüvene ihtiyacı varken sen vurmanın da öldürmeninde zamanı gelecek diyorsun. Biz vurmayı öldürmeyi değil, hayat vermeye geldik.
Bu tavır milletimizin asla hayrına değildir. Ayrıştıran bir dildir.
Bu ülkede terör biterse MHP'ye istismar alanı kalmayacaktır.
AKİL ADAMLAR
Biz, adına akiller mi deriz, akil insanlar mı deriz bu kararı biz alırız. Bunun kararını medya veremez. çünkü bunun hesabını biz vereceğiz. Şu olursa daha iyi olur bu olursa kötü olur. En ideali bu toplumda karşılığı varsa bu insanlarla niye yola çıkmayalım. Toplumda olan kişilerle akil insanlar oluşturacağız. Tabi bunu kurmanın kararını verirsek.