Erzurum Güncel- FETÖ’nün kirli işlerini yürüten ve “her taşın altından çıkan avukat” olarak bilinen H. İbrahim Koca, 17-25 Aralık’ta tutuklanan Zarrab’a açıkça, “Erdoğan’ı ‘1 Numara’ olarak göster, Zafer Çağlayan’ı ‘rüşvetçi’ diye suçla, seni kurtaralım” teklifi yaptı. Ancak olay basına yansıyınca başarılı olamadı. Senaryo bu sefer ABD’de sahneye konuldu. FETÖ’nün teklifinin aynısını Amerikalı savcılar da Zarrab’a yapmaya başladı.
ABD’de devam eden eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla hakkındaki davada Türkiye aleyhinde birbiriyle çelişen çeşitli yalan ifadeler veren İranlı işadamı Reza Zarrab’ın Amerikalı savcılardan önce Türkiye’deki FETÖ’cüler tarafından kurtarılmak istendiği ortaya çıktı.
Reza Zarrab’ın Türkiye’de tutuklandığı 17-25 Aralık kumpası çerçevesinde FETÖ’cü avukat ve savcılarca kurtarılmaya çalışıldığı ancak başarılı olunamadığı belirlendi. FETÖ güdümündeki Amerikalı savcılarla Türkiye ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aleyhinde ifade vermesi karşılığında kurtulacağı teklifi yapılan Reza Zarrab’ın aynı teklifle Türkiye’de tutuklu iken karşılaştığı öğrenildi. Bu skandal olayın merkezinde ise, şike davasının avukatlarından olan FETÖ’cü Halil İbrahim Koca ile FETÖ’nün en önemli savcılarından Celal Kara vardı. Türkiye’deki FETÖ’cüler Zarrab’ı kurtaramamıştı ancak Amerikalı savcılar Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan aleyhindeki yalan ifade verme karşılığında bunu başardı.
ABLUKA BAŞLIYOR
Zarrab’ın Türkiye’de nasıl kurtarılmak istendiği yine Zarrab’ın savcılıktaki kendi ifadeleriyle belirlendi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından alınan işte bu ifade tutanağına göre, Reza Zarrab, 17-25 Aralık kumpası çerçevesinde FETÖ’cü avukat ve savcılar tarafından nasıl ablukaya alındığını açıklıkla anlatıyor. İfadeye göre, Reza Zarrab, 17-25 Aralık gerçekleşmeden 3-4 ay önce Taksim Divan Oteli’nde bir randevu için bekliyor. O dönemde Zarrab’ın avukatı olan ünlü FETÖ’cülerden Halil İbrahim Koca Zarrab’ın yanına geliyor. Reza Zarrab’ı bir köşeye çeken Halil İbrahim Koca, “Öğrendiğime göre, sizi ve Zafer çağlayan’ı dinliyorlarmış. Sen bunu Zafer Çağlayan’a bir ilet” diyor. Koca, bununla birlikte Zarrab’a bir isim veriyor, “Bu ismi de yanına alarak, git Zafer Çağlayan ile görüş” diye de telkinde bulunuyor. Ancak bundan sonra bir gelişme olmuyor.
KOCA’NIN İSTİFA OYUNU
Derken 17-25 Aralık 2013 kumpası gerçekleşiyor. Reza Zarrab evinde oturduğu sırada polislerce gözaltına alınıyor. Bu sırada ne tesadüftür ki Zarrab’ın avaukatı Halil İbrahim Koca da evdedir ve gözaltına alınma ile ilgili hiçbir girişimde bulunmuyor. Zarrab gözaltına alınarak hemen Emniyet Müdürlüğü’ne götürülüyor. Bir süre sonra Avukat Halil İbrahim Koca, beraberinde birkaç kişi ile birlikte Emniyet Müdürlüğü’ne geliyor. Koca, Zarrab’a, “Seninle ilgili dosyayı yürüten savcılar ve polisler benim abilerim. Ben arada kalıyorum. Bu nedenle bu aşamadan sonra senin avukatlığını yapamayacağım. Ben istifa ediyorum” diyor. Daha sonrasını ise Reza Zarrab şöyle anlatıyor: “Emniyetteki işlemlerim tamamlanmadı. İfadem eksik alındı. Hemen adliyeye sevk ettiler. Savcılıkça da ifadem alınmadan tutuklanma talebiyle direkt nöbetçi mahkemeye gönderildim.”
ZARRAB TUTUKLANIYOR
Nöbetçi mahkemede kısa bir savunma hakkı verildiğini belirten Zarrab, alelacele getirildiği nöbetçi mahkemede jet hızıyla yargılanıyor, tutuklanıyor ve Metris Cezaevi’ne konuluyor. Bu aşamada, Zarrab’ın avukatlığından istifa eden Halil İbrahim Koca yeniden sahneye çıkıyor. Halil İbrahim Koca, Emniyet Müdürlüğü’nün “sözleşmeli avukatı” sıfatıyla yanında bir avukat ile birlikte Metris Cezaevi’ne Reza Zarrab’ı peş peşe ziyarete geliyor. 5-6 Ocak 2014 tarihinde gerçekleşen bu görüşmelerde Halil İbrahim Koca ağzındaki baklayı nihayet çıkarıyor. Zarrab’la görüşen FETÖ’cü Halil İbrahim Koca, burada “ahlâksız teklifi”ni İranlı iş adamına açık açık şu sözlerle yapıyor:
ERDOĞAN’I SUÇLA KURTUL
Türkiye gazetesinin haberine göre; “Sen bir daha güneş yüzü göremezsin. Senin böbreklerinde problem var. Cezaevindeyken tedavi olamazsın. Sağlığını da kaybedersin. Sen beni dinle ve ‘Cumhuriyet Savcılığında ek ifade vermek istiyorum’ de... İfadende de şunları söyle; Senin bir tapende ‘1 numaralı’ kişiden bahsetmişsin. Bu 1 numaralı kişinin o dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu, talimatları Erdoğan’dan aldığını, onun her şeyden bilgisi olduğunu söyle. Ayrıca ‘Bakanlar benden zorla rüşvet aldı’ de. Seni adli kontrol ile serbest bıraktırayım. Bunları söylersen soruşüturmayı yürüten Savcı Celal Kara ile görüşürüm. Bunlar yakında gidecek sen bari kendini kurtar.”
VATAN İÇİN YAPIYORMUŞ
Halil İbrahim Koca, Zarrab’a ısrarla bu yalan ifadeleri verme yönünde telkinde bulunurken, ismi belli olmayan yanındaki diğer avukat arkadaşı da diğer yandan Reza Zarrab’a aynı ifadeleri vermesi için baskı uyguluyordu. Zarrab bir ara Halil İbrahim Koca ile aynı ağzı konuşan bu ismi belirsiz avukata “Sana ne oluyor?” der gibi bakıyor. Bunun üzerine Koca’nın arkadaşı olan diğer FETÖ’cü avukat Zarrab’a, “Seni bu şekilde tahliye ettirmek karşılığında herhangi bir şey istiyorum. Ben bunu vatanım için yapıyorum” diyor. Halil İbrahim Koca ve avukat arkadaşını dinleyen Reza Zarrab, düşünmek için zaman istiyor.
CELAL KARA DEVREDE
Zarrab gelişme üzerine acilen kendi avukatı Şeyda Yıldırım’ı arıyor ve ona, Halil İbrahim Koca ile buluşmasını, sanki teklifi kabul etmiş gibi hareket etmesini, onunla birlikte Savcı Celal Kara’ya gitmelerini ancak kendisinin içeri girmemesini, Koca içeri girerken kendisinin bir kamera ile onu kaydetmetmesini istiyor. Şeyda Yıldırım da denildiği gibi yapıyor ve FETÖ’cü Halil İbrahim Koca’yı Savcı Celal Kara’nın odasına girerken kaydediyor. İşte bu olay ertesi gün bir gazetede çıkınca FETÖ’cülerin Zarrab planı suya düşüyor. Halil İbrahim Koca hemen Zarrab’ın yanına gidiyor ve “Bu odada böcek var. Bizi dinlemişler. Ben tekliflerimde ısrarcıyım. Yolumuza aynen devam ediyoruz” diyor. Ve Halil İbrahim Koca bu olaydan sonra bir daha görünmüyor.
HASTA YALANIYLA TAHLİYE
Zarrab, şöyle devam ediyor: “Dönemin Başbakanı Erdoğan aleyhine ifade vermeye zorladıkları zaman kabul etmem şartıyla beni tahliye edecek olan mahkemenin hangisi olacağını Savcı Celal Kara ayarlayacaktı. Bunu da avukatım Şeyda Yıldırım’a söyleyecekti. Nitekim bunları Celal Kara da doğruladı. Celal Kara daha sonra bir gazeteye ropörtaj verdi. O ropörtajda aynen şunları söyledi: Reza’nın avukatı avukatının hastalığı sebebiyle müracaat etti. Tahliyesini istedi. Ben de, ‘Tam teşekküllü bir hastaneye sevk ederiz. Eğer şartları uygunsa adlyi kontrol şartıyla tahliye edebiliriz’ dedim. Görüldüğü gibi Celal Kara da benim söylediğim hususları doğrulamış oldu.”
AMERİKALILAR BAŞARDI
Görüldüdüğü üzere Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ve hükûmeti suçlama karşılığında Türkiye’de Reza Zarrab’ı kurtaramayan FETÖ’cüler şimdi Amerika’da aynı oyunu sergiliyor. FETÖ’nün güdümündeki Amerikalı savcılar devreye giriyor ve Türkiye ile Erdoğan’ı suçlama karşılığında serbest kalma teklifini sunuyor. “Ben her işimi rüşvetle hallederim” diyerek itiraflarda bulunan Reza Zarrab da, “serbest bırakılma rüşveti” karşılığında yalan üstüne yalanları peş peşe sıralıyor.
Her taşın altından çıkan avukat KocaOrtağı MHP’ye kaset kumpasının şüphelisi... Halil İbrahim Koca, Zarrab’ın ve şike davasının avukatıydı... Polis Akademisinde ders verdi. Hrant Dink cinayetiyle ilgili hakkında yakalama kararı çıkınca yurt dışına kaçtı...