Erzurum Güncel- Bayraktar, "Ben kendilerinin bizim mücadelemizi anlamadığını düşünüyorum. Ülkeler marşlar yazarken, yeni çocuklara Bayraktar ismini verirken içerden böyle bir muhalefet görüyor olmak bizi çok şaşırtıyor" açıklaması yaptı.
CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, dün sosyal medya hesabından yaptığı "Atatürk Havalimanı" paylaşımı ile yeni projesini duyurmuştu. Kılıçdaroğlu'nun bu projesini anlatmasının ardından Selçuk Bayraktar ve kardeşi Haluk Bayraktar, Kılıçdaroğlu ile siyasi bir polemiğe girdi. Kılıçdaroğlu, Haluk Bayraktar'a sosyal medya hesabından yanıt verdi.
Şöyle dedi:
Bu kadar siyasallaşmayın Sevgili Haluk Bey. Siz ailece bizim için çok değerlisiniz. Bir partinin seçim propagandası olmak size yakışmaz. İstikbalde başarılı bütün Türk girişimcilerimize yer var. Uzay hepinize yetecek kadar geniş.
TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Bayraktar, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun İHA ve SİHA'larla ilgili sözlerine yanıt geldi. Bayraktar, "Ben kendilerinin bizim mücadelemizi anlamadığını düşünüyorum. Ülkeler marşlar yazarken, yeni çocuklara Bayraktar ismini verirken içerden böyle bir muhalefet görüyor olmak bizi çok şaşırtıyor" açıklaması yaptı.
TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, TRT Haber'de gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
Selçuk Bayraktar'ın açıklamaları şu şekilde:
"Ana muhalefet partisi liderinden "yurt dışına satarlarsa" gibi bir ifade geldi. Ben kendilerinin bizim mücadelemezini anlamadığını düşünüyorum. Şayet iyi niyetli diye düşünürsek, bu ifadenin konuyla ne kadar ilgisiz, bilgisiz olduğunu görüyoruz. Dünyada şu an yaşadığımız en büyük gelişim yüksek teknolojiden oluşuyor. Her yönüyle bu ifadeleri çok talihsiz buluyorum.
"SADECE EKMEK KAPISI OLARAK GÖRMEDİK"
Tümüyle devletin kontrolünde olan bir alan bu. Tek tek çalışan personelden, üretime kadar devlete sormak zorundasınız. İhraç ederken de devlet kontrolünde. Biz bunu serbestçe kullanamıyoruz ki. Dünyada da durum böyle. Sivil ve askeri alandaki tüm firmalara baktığınız zaman hepsinin özel şirketler olduğunu görüyoruz. Savunma sanayii şirketlerinin çoğu özel kuruluşlar oluyor. 1950'lere kadar çalışmalar yok edildiğinden ve malesef havacılık geçmişimiz yok edildiğinden öğrenilmiş çaresizlik durumu söz konusu. Ben evlenene kadar iş yerinde yaşadım. Bu işi sadece ekmek kapısı olarak görmedik, hayatımızı adadık.
"İYİ NİYETLİ OLARAK BAKAMIYORUM BU AÇIKLAMAYA"
Biz maddi olarak düşünseydik farklı türlü ortaklıklar yapardık. Bunu yapanlar var iyidir kötüdür o ayrı mesele. Onlar hiç gündeme gelmiyor. Dünyanın en iyisini başarmış, 30'dan fazla ülkeye ihraç edilen ürünlere laf etmek... 7 ülke kampanya yaptı uçakları almak için. Bu ülkenin içinden çıktığında ancak bir değeri olarak gördük. İyi niyetli olarak bakamıyorum bu açıklamaya açıkçası.
"İFTİRA KAMPANYALARINA MARUZ KALDIK"
Bu alanda çalışmaya başladığımız ilk günden beri, bize terör örgütlerinden de tehditler geliyordu. Ne zaman Bayraktar TB2'ler sahada oldu önemli sonuçlar aldık. Kırk senelik kanayan yaraya merhem oldu SİHA'lar. İlk cevap teröristlerden değil de Meclis'ten geldi. Önce HDP'den geldi sonra CHP'li milletvekilinden geldi. Sonra bu saldırıların sistematik şekilde devam ettiğini gördük. Biz terör örgütünden beklerken saldırıları siyasetten geldi ve bizi çok şaşırttı. Kirli bir seçim kampanyasına da dönüştü. Hepsini mahkemeye verdik ve davaları kazandık. T3 vakfımızla ilgili de iftiralara maruz kaldık. Milyonların sahiplendiği çalışmalarımıza bir türlü bitmeyen iftira kampanyalarına maruz kaldık.
KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ?
Kılıçdaroğlu geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada "Sadece özel sektöre verirseniz bu da Türkiye için büyük bir risk. Neden? Yarın fabrikayı kalktı Amerikalılara sattı. Ya da tank palet gibi Katarlılara verdi. Olmaz. Dünyanın bütün demokrasilerinde, otoriter rejimlerinde savunma sanayi mutlaka devletle beraber yürümek zorundadır. Çünkü silahı kullanacak olan kim? Ordu kullanacak" ifadelerine yer vermişti.