Erzurum'da iş yerlerinin kapandığını ve ağır ekonomik şartlar altına yaşandığını kaydeden Ertugay, bu nedenle Erzurum ilinin sürekli göç verdiğini anlattı.İşte o konuşma...Sayın Başkan değerli Milletvekilleri;Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.Ülkemizin tarihi geçmişi, siyasi, sosyal ve eğitim hayatında çok önemli bir yeri olan Erzurum bugün fukaralığın, işsizliğin ve ilgisizliğin pençesinde kıvranmaktadır. Başta esnafı ve çiftçisi olmak üzere memuru ve emeklisi neredeyse bütün kesimleri her geçen gün ağırlaşan şartlar altında, varlığını sürdürmekte zorlanmaktadır.Tarihi ipek yolu üzerinde kurulmuş olan ve düne kadar, önemli devlet yatırımları ve yarım asırlık, 50 bin öğrenciye eğitim veren üniversitesiyle Doğu Anadolu’nun ticaret ve kültür merkezi konumunda olan Erzurum, bugün ağır ekonomik şartlar altında sürekli, beyin, sermaye ve insan göçü vererek kan kaybetmekte ağız tadıyla yaşanabilir bir il olmaktan uzaklaşmaktadır. Sayın Milletvekilleri;Bugün Erzurum’un durumu gerçekten içler acısıdır. Bir esnaf şehri olan Erzurum’da, esnaf siftah etmeden dükkânını kapatmakta vergisini, çekini ve senedini ödeyememektedir. Esnaf bankalardan kredi alamadığı için, çaresizlikten tefecinin eline düşmüştür. Son olarak daha iki gün önce 152 kişilik bir esnaf gurubu, döşemecisi, mobilyacısı, tekstilcisi, ayakkabıcısı arayarak yaşamakta oldukları trajediyi anlatmaya çalıştılar. Evine ekmek parası götürmeye çalışan bu insanlar, çeklerini ödeyemedikleri için hapishanelere düşmüşlerdir. Sayın Milletvekilleri hepinizin çok iyi bileceği ve anlayacağı gibi bu insanlar dolandırıcı değildir. Bu insanlar esnaftır. Ticaretleri bozulduğu, kazançları olmadığı için bu duruma düşmüşleridir.Bakın 2009 ayı Ağustos itibariyle Erzurum’da gelir ve kurumlar vergisi olarak tahakkuk eden 20,7 milyon TL’nin ancak 7,4 milyon TL’si tahsil edilebilmiştir.Sayın Milletvekilleri,Bunun anlamı, Erzurum esnafı vergi vermiyor, değil. Vergisini veremiyor verecek gücü kalmamış.Koskocaman bir il Türkiye’nin 16 büyükşehirden biri olan Erzurum’da tahakkuk eden toplam vergi sadece ve sadece 20 milyon TL’dir.Bunun ise bir tek anlamı vardır. Bu şehirde kazanç yok ki vergi olsun. Bu şehirde ticaret bitmiş, üretim durmuş, sanayi bitmiş, hayvancılık yok olmuştur. Daha öncede bu kürsüde defalarca ifade ettiğim gibi Erzurum kapanan iş yeri sayısı bakımından Türkiye’nin en yüksek olduğu illerden biridir. Protesto edilen senet sayısında patlamanın yaşandığı, icra dairelerinin sayısının yetmediği bir ildir. Esnafın yaşadığı bir diğer trajedi ise sayıları artan büyük alışveriş merkezlerinin oluşturduğu haksız rekabettir. Kasabı, bakkalı, manavı, tuhafiyecisi, ayakkabıcısı silinip gitmiştir. Esnafın oda başkanları her vesile ile arayarak feryatlarını duyurmaya çalışmaktadırlar.Sayın Milletvekilleri;Diğer taraftan Erzurum büyük sanayi işletmelerinin olmadığı küçük ve orta boy işletmelerle ayakta durmaya çalışan bir şehirdir. Bu nedenle KOBİ’ler için verilen ucuz kredilerden yararlandırılması Erzurum için hayati önem taşımaktadır. Üzülerek ifade ediyorum Erzurum bu konuda da son derece talihsiz bir şehirdir. Mevcut uygulamaya göre KOBİ kredilerinden yararlanamamaktadır. Zira, tarım ve hizmet sektörüne ait işletmeler bu uygulamanın dışında tutulmuştur. Gelelim çiftçinin durumuna, hayvancının durumuna.Değerli Milletvekilleri Erzurum bir zamanlar hayvancılık, besicilik deyince akla gelen ilk şehirdi. Toplam arazinin %67’si halen çayır-meradır. Yakın zaman kadar Türkiye büyükbaş hayvan varlığının % 5’ini barındıran bu şehirde marketin sattığı, lokantanın kullandığı et diğer illerden sağlanmaktadır. Koyunculuğun neredeyse nesli tükenmiştir. Bunun adı, bu iktidar zoru başarmış ekonomisi büyük ölçüde hayvancılığa dayalı bu ildeki hayvancılığı yok etmiştir. Son olarak 31 Ekim 2009’da yayımlanan kararname ile GAP Bölgesinde 9 ilde Süt Sığırcılığını desteklemek üzere yapılacak yatırımlara % 30–40 hibe desteği öngören bu hükümetin aklına Erzurum gelmemiştir. Bunu pozitif ayrımcılık adına yapan AKP hükümeti bilmelidir ki bu durum, Erzurum’da ciddi sosyal sıkıntılara yol açmaktadır. Diğer taraftan şehirdeki işsizlik hat safhaya ulaşmıştır. Tarımda istihdam edilen yaklaşık % 50’lik nüfusun çok önemli bir kısmı zaten işsizdir. Türk İş Kurumuna kayıtlı işsiz sayısı son birkaç yılda 6 bin civarında iken 2009 Eylül ayı itibariyle 14 bine yükselmiştir. Ümidini tamamen kaybettiği için başvuruda bulunmayan işsizi de cabası. Bu şehrin emeklisi, memuru da çok zordadır. Bu şehrin emeklisi, memuru bir taraftan 2000 metre de yaşama mücadelesi verirken bir taraftan da 8 ay gibi uzun bir kışa yakıt parası yetiştirmeye çalışmaktadır. Türkiye’nin kaç şehrinde 8 ay kış yaşanmaktadır. Sonuç olarak Değerli Milletvekilleri 7 yıllık AKP iktidarı Erzurum’u ihmal etmiştir. Yok saymıştır. Esnafını bitirmiştir. Çiftçisini bitirmiştir. İşsizliği artırmıştır. Bu problemler elbette ki aynı zamanda güzel ülkemin bütün illerinin de problemidir. Ancak biliniz ki Erzurum’da bu problemlerin en yoğun yaşandığı bir illerin başında gelmektedir.Hükümetten ve AKP iktidarından Erzurumlunun beklediği; milli birlik ve bütünlüğümüzü dinamitleyen 1000 yıllık kardeşliğimizi bozan, Türk Milletinin onurunu zedeleyen ihanet kokan açılımlar yapmak, suni krizler üretmek ve gündem değiştirmek yerine Türkiye’nin, Türk Milletinin ve Erzurumlunun gerçek gündemiyle meşgul olması onların mutluluğunu refah düzeyini arttıracak çözümler üretmeye kafa yormasıdır.