Erzurum AFAD’dan Şok Etkisi Yaratacak Rapor

Erzurum'u bekleyen büyük tehlike. Şehrin büyük kısmı sulak alanlarda. Acil Durum Müdürlüğü 2021 (AFAD) Raporu okuyanların kanını donduracak cinsten. www.erzurumgundem.com'un yayınladığı rapor Erzurum gerçeğini gözler önüne seriyor.

Erzurum Güncel- Asrın felaketi olarak nitelenen Kahramanmaraş merkezli iki büyük deprem ardından peki “Erzurum depreme hazır mı?” Sorusunu akıllara getirdi.

Erzurum Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü 2021 (AFAD) Raporu okuyanların kanını donduracak cinsten.

AFAD Planlama ve Risk Azaltma Dairesi tarafından oluşturulan İRAP raporunda Erzurum Valisi Okay Memiş ve İl Afet Acil Durum Müdürü Selahattin Karslı’nın da açıklamaları var.

ERZURUM’DA 10 YIL İÇERSİNDE 6,0 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM OLMA OLASILIĞI YÜZDE 73.1!
Raporun en can alıcı kısmında ise; “ Şehir Merkezi ve çevresinde geçmişte meydana gelen deprem odak noktaları ve büyüklükleri kullanılarak yapılan analizde M 6.0 büyüklüğündeki depremin 10 yıl içerisinde olma olasılığı yüzde 73.1, 50 yıl içinde olma olasılığı yüzde 99.9, 75 yıl içerisinde olma olasılığı yüzde 100 ve 100 yıl içerisinde olma olasılığı yüzde 100, ortalama tekrarlanma periyodu 8 yıl.” Raporlanmış olması adeta okuyanların kanını dondurdu.

Erzurum’un Nüfus Yoğunluğu Türkiye Genelinde 69. Sırada!
Erzurum’da nüfus yoğunluğu hakkında da bilgi verilen raporda şu ifadelere yer verildi; “Erzurum ili 3 merkez ilçe (Aziziye, Palandöken ve Yakutiye) olmak üzere toplam 20 ilçeden oluşmaktadır. Erzurum İlinin alanı; 25.066 km2’dir. Nüfusu: 758.279’ dur. Nüfus yoğunluğu (kilometrekareye düşen kişi sayısı): 29,94’tür. Erzurum ili yüz ölçüm büyüklüğü bakımından 4. Sırada yer almakta olup, Türkiye nüfus sıralamasında 29. sırada yer almaktadır. Erzurum nüfus yoğunluğu olarak Türkiye genelinde 69. sırada yer almaktadır. Erzurum nüfusu bir önceki yıla göre 5.786 azalmıştır. Erzurum nüfusu 2019 yılına göre 762.062'dir. Bu nüfus, 379.893 erkek ve 382.169 kadından oluşmaktadır. Yüzde olarak ise: %49,85 erkek, %50,15 kadındır“

Erzurum’da Şehir Merkezi İkinci Derece Deprem Bölgesi
Erzurum ve ilçelerinin kaçıncı derece deprem bölgesi olduğu hakkında da bilgi verilirken, Şehrin ikinci derece deprem bölgesi olduğu vurgulandı. İşte hangi ilçe kaçıncı deprem bölgesi olduğu o raporun ayrıntıları; “Erzurum Bölgesi, Erzurum şehir Merkezi dahil Dumlu, Aşkale, Kandilli, Horasan, Aras, Aziziye, Karayazı, Elmalıdere, Söylemez, Köprüköy, Narman, Kışlaköy, OItu, Olur, Pasinler, Şenkaya, Akşar, Gaziler, Kömürlü, Tortum, Şenyurt ye Uzundere İkinci derece deprem bölgesi, İspir, Kırık, Çamlıkaya, Pazaryolu, Üçüncü derecede deprem bölgesi, Yeniköy, çiftlik, Çat, Hınıs, Halilçavuş, Karaköprü, Göksu, Tekman ise Birinci derece deprem bölgesi içinde kalmaktadır.”

Geçmişte Erzurum’da Meydana Gelen Depremler
Erzurum’da geçmişte meydana gelen depremlere de değinen raporda; kaç can kaybı kaç kaç bina yıkıldığına dair bilgilere de yer verildi. Verilen bilgilere göre 1966 yılında 6.9 büyüklüğünde, 1999 yılında ise 5.1 büyüklüğünde deprem olmuş, 6.9 büyüklüğünde meydana gelen depremde 5000 üzerinde bina yıkılırken 2394 kişi hayatını kaybetmiş, yine 1999 yılında meydana gelen depremde ise 1000 civarında bina yıkıldığına dair detaylar verildi.

İşte geçmişe yönelik Erzurum’da olan depremlerin ayrıntıları: “Cumhuriyet döneminden günümüze kadar Erzurum İlinde meydana gelen depremlerin çoğu Kuzey Anadolu Fay Zonu ile Doğu Anadolu Fay Zonunun kesişim bölgeleri olan Çat, Tekman, Hınıs, Karaçoban ilçelerindedir. 1966 yılında 6,9 büyüklüğünde merkez üssü Muş İli Varto İlçesi doğusunda meydana gelen depremde Hınıs, Karaçoban, Tekman ve Çat ilçelerinde 5000 üzerinde binanın yıkılmasına neden olmuş, 2394 kişi yaşamını kaybetmiştir.

Kafkas Fay Zonunun güneyde sönümlenmeye başladığı bölgede, 1983 yılında Horasan İlçesi Gerek Mahallesi merkez üssünde meydana 6,6 büyüklüğünde deprem meydana gelmiştir. Depremde Horasan, Köprüköy, Narman ve Oltu ilçelerinde 6000 üzerinde bina yıkılmış ve 1155 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. 1999 yılında yine aynı fay zonu üzerinde Şenkaya İlçesinde meydana gelen 5,1 büyüklüğündeki depremde 1000 civarında bina yıkılmıştır.”

ERZURUM’DA İKAS SİSTEMİ YOK!
Raporun en can alıcı kısımlarından biri ise herhangi bir deprem ya da afet durumunda İKAS sisteminin olmaması, adeta “Depreme veyahut herhangi bir Afet’e Erzurum ne kadar hazır? sorularını akıllara getirdi. Alternatif olarak ise herhangi bir olay durumunda Emniyet Müdürlüğü ve Belediye araçları ile anons ve siren sistemi kullanılacağı raporlandı.

İKAS sisteminin olmadığına dair raporun o kısmı: “İlimizde erken uyarı ve ikaz sistemleri bulunmamaktadır. AFAD Başkanlığınca 81 il için planlanan İKAS sistemi yakın gelecekte ilimizde kurulacaktır. Bir afet olayı olması durumunda Erzurum Büyükşehir Belediyesi anons sistemi ve İl Emniyet Müdürlüğüne ait seyyar araç siren ve anons sistemleri kullanılmaktadır”

AFET EĞİTİMLERİ
Ayrıca Erzurum’da afetlere yönelik kaç kişiye eğitim verildiğinin ayrıntılarını aktaran raporda toplamda 284.684 kişiye eğitim verildiği yazıldı..

“Afetler ile mücadelede toplumsal bilinci artırmak ve zihinsel dönüşümü sağlamak için belirtilen konularda 1996-2016 yılları arasında toplam 52.740 vatandaşımıza eğitim verilmiştir. 2017 yılandan sonra yıllara göre eğitim verilen kişi sayısı aşağıdaki gibidir.1996-2021 yılları arsında toplamda 284.684 kişiye eğitim verilmiştir

ERZURUM 3 ÖNEMLİ FAY ZONU İÇERİSİNDE
Erzurum’un 3 önemli fay zonu içerisinde kaldığına vurgu yapıl raporda, olası bir depremin 5 farklı bölgede oluşacağı ön görülüyor. Özellikle il merkezine yakın bulunan büyük fayların da olduğu bilgisi ise aslında durumun ne kadar ciddi olduğunu gözler önüne seriyor.

şte Erzurum için o fay zonlarının ayrıntıları: “Erzurum İli, Türkiye'nin neotektonik birlikleri içerisinde Anadolu Levhasının kuzeydoğu bölümünde yer almaktadır. İl sınırları içerisinde kuzeydoğuda Kuzeydoğu Anadolu Fay Zonu (KDAFZ) ile ilin güneyinde Doğu Anadolu Fay Zonu (DAFZ) ve Kuzey Anadolu Fay Zonu (KAFZ) kesişimi ile bu bölgeler arasında her üç fay zonununa bağlı oluşan ve özellikle il merkezine yakın bulunan büyük tali faylar bulunmamaktadır. “

“Erzurum’un depremselliği ve buna bağlı oluşabilecek tehlike ve risk değerlendirmesi yapılırken; şehrin Türkiye’nin idari sınır büyüklüğü bakımından 4. büyük il olması, 3 önemli fay zonu içerisinde kalması ve geçmişte yaşanan depremler dikkate alınarak bir değerlendirme yapılmıştır. Değerlendirmelerin, ilin özelinde somut olması amacıyla bu üç fay zonu ile ilgili genel bilgi vermekten ziyade ilimizdeki deprem kuşaklarının MTA Diri Fay Haritasında yerleri ve bu kuşakların geçmişte meydana getirdiği hasarlar üzerinde durulması daha uygun olacaktır. İlimizde gelecekte meydana gelebilecek olası depremlerin, 5 farklı bölgede oluşacağı ön görülmüştür.”

HANGİ İLÇE HANGİ FAY ZONU İÇERİSİNDE KALIYOR
Erzurum’un hangi ilçesi hangi fay zonu içerisinde kaldığının bilgilerinin de yazılı olduğu raporda ilçeler için dikkat çekici bilgiler bulunuyor.

İşte Erzurum’un ilçelerinin fay zonları, geçmişte olan depremler, yaşanan can kayıpları ve yıkılan bina sayıları; “Erzurum İlinde 1901 yılından itibaren aletsel büyüklükte ölçülen depremlerin odak noktaları, ilin diri fay haritası ve AFAD Başkanlığı tarafından hazırlanan Türkiye Deprem Tehlike Haritası dikkate alınarak 5 önemli deprem bölgesi belirlenmiştir.

(Şenkaya-Narman-Oltu-Kuzeydoğu Anadolu Fay Zonu, Oltu Fayı)
Köprüköy İlçesinin kuzeydoğusu ve Horasan İlçesinin kuzeyinden başlayarak Narman’ın doğusundan Şenkaya İlçesine kadar devam eden Kuzeydoğu Anadolu Fay Zonu içerisinde kalan fay segmentlerinden oluşan bölgedir.

Bu bölgede ilimizi etkileyen önemli depremlerden başlıcası 1983 yılında meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremde 1155 kişi yaşamını yitirmiş ve 3241 ev ağır hasar görmüştür. Deprem Horasan, Köprüköy, Narman, Oltu ve Şenkaya ilçelerinde yıkım meydana getirmiştir.

Aynı bölgede daha kuzey kesimde 1999 yılında 5.7 büyüklüğünde meydana gelen depremde Şenkaya ve Oltu İlçelerine bağlı mahallelerde 1 kişi ölmüş, 603 binada ağır hasar meydana gelmiştir.

Bu bölgede büyüklüğü 5.5 ve üzerinde meydana gelen depremler AFAD Başkanlığı Deprem Dairesinden alınan veriler doğrultusunda Tablo-23’ te verilmiştir. Risk analizi bakımından 1. bölgede meydana gelebilecek en büyük depremin 7 Mw olabileceği tahmin edilmektedir

(Erzurum-Pasinler-Köprüköy-Erzurum Fayı, Pasinler Fayı, Palandöken Fayı, Karayazı Fayı
Erzurum Şehir Merkezinin doğu ve kuzeydoğusunda yer alan Erzurum Fayı (Kargapazarı Fayı), Pasinler İlçesi güneyinde yer alan Pasinler Fayı, Pasinler – Karayazı arasında kalan Karayazı Fayı ve Palandöken Fayı arasında kalan bölgedir. Erzurum İlinin nüfus yoğunluğu bu bölge içerisinde kalmaktadır.

Bu bölgede ilimizi etkileyen en önemli depremlerden birisi; 1901 yılında Köprüköy İlçesinin doğusunda meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki depremdir. Depremde 10.000 kişi evsiz kalmış, yaklaşık 2000 konut ağır hasar görmüştür. 1924 Pasinler’de (Köprüköy) meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremde 60 kişi hayatını kaybetmiş 25.000 civarında bina hasar görmüştür. Yine aynı bölgede Pasinler kuzeyinde 1952 yılında 5.8 büyüklüğündeki depremde 41 kişi hayatını kaybetmiş, 701 ev hasar görmüştür

2. bölgede büyüklüğü 5.5 ve üzerinde meydana gelen depremler AFAD Başkanlığı Deprem Dairesinden ve çeşitli kaynaklardan (Ambraseys ve Finkel 1987b, Ambraseys 1988; Stepanian 1942, Byus 1948, Pınar ve Lahn 1952; R.Demirtaş, O.Peynirci, B.Yağyemez 2010) alınan veriler doğrultusunda Tablo-24’ te verilmiştir. Risk analizi bakımından 2. bölgede meydana gelebilecek en büyük depremin 6.9 Mw olabileceği tahmin edilmektedir.

Bölge Tercan-Aşkale-Kandilli Yöresi (Kandilli Fayı, Aşkale Çizgiselliği, Tercan Fayı, Kuzey Anadolu Fay Zonu
Erzurum Şehir Merkezinin güneybatısında Özbek ve Aşağı Yenice Mahallelerinden başlayarak kuzeybatıya doğru Aşkale İlçesi Küçükgeçit köyüne kadar devam eden Kandilli Fayı ile Aşkale Çizgiselliği (aktif fay olduğu tespit edilmemiş) ve Tercan Fayı arasında kalan bölgedir. Bu bölge, aynı zamanda Kuzey Anadolu Fay Zonunun Erzincan’dan Karlıova’ya kadar uzanan doğu segmentinin kuzeyinde yer alır.

3. bölgede genellikle orta büyüklükte deprem (5 – 5,5 ) üretebilen fay segmentleri bulunmaktadır. Ancak bölgenin Kuzey Anadolu Fay Zonuna yakın olması nedeniyle özellikle Erzincan ve Yedisu arasında meydana gelebilecek depremlerden etkilenebilecektir.

Bu bölgede ilimizde meydana gelen en önemli deprem, Kandilli Fayı üzerinde meydana gelen Aşkale depremidir. Aşkale depremi, 3 gün arayla 25 – 28 Mart 2004 tarihinde 5.1 ve 5.3 büyüklüklerinde meydana gelmiştir. Depremlerde 10 kişi hayatını kaybetmiş, 1635 konut yıkılmıştır. Deprem odak merkezi Erzurum İli dışında Erzincan İli sınırları içerisinde de 1939 yılında 7.2 büyüklüğünde ve 1992 yılında 6.8 büyüklüğünde iki önemli deprem meydana gelmiştir. Her iki deprem Erzurum’un Aşkale İlçesinde etkili olmuştur.

Bölgede meydana gelen depremlerden en ilginç olanı 11.05.2017 tarihinde Aşkale İlçesinin kuzeyinde Aziziye İlçe sınırları içerisinde meydana gelen 4.7 büyüklüğündeki depremdir. Bu deprem düşük-orta büyüklükte bir deprem olmasına rağmen 270 konutun ağır hasar görmesine yol açmıştır.

Şekil 49 Erzurum Şehir Merkezinin 1/5000 Ölçekli Büyükşehir Belediyesince Hazırlatılan Nazım İmar Planına Esas Jeolojik Jeoteknik Etüt Raporu İle İlimizdeki Sismik Aktivitenin İlişkisi Çalışması (2010-Ramazan Demirtaş)

İlimiz yerleşke alanına ait jeoteknik harita Şekil 49’da verilmiştir. Erzurum Şehir Merkezinde Palandöken ve Yakutiye İlçeleri çoğunlukla eski alüvyon zemin üzerinde yer almaktadır. Bu alanlar jeoteknik haritada pembe renkli ÖA-5.1 (Önlem alınabilecek nitelikte şişme oturma açısından sorunlu alanlar) sınıfına girmektedir. Yer altı suyu seviyesinin derinliği 35 metre ile 150 metre arasında değişmesi nedeniyle bir deprem olması durumunda sıvılaşma ve zemin büyütmesi gibi yıkıcı deformasyonlara neden olabilecek durumlar beklenmemektedir.

Aziziye İlçesine bağlı Selçuklu, Saltuklu, Gezköy OSB Mahalleleri ile Ilıca Mahallesinin büyük bir bölümü ise haritada mavi renkli ÖA-1.1 (Önlem alınabilecek nitelikte sıvılaşma sorunlu alanlar) sınıfına girmektedir. Olası bir büyük depremde bu alan içerisinde kalan 5 kat ve üzeri yapılarda sıvılaşma ve zemin büyütmesine bağlı deformasyonlar görülmesi olasıdır.”

RAPORUN ERZURUM İÇİN EN CAN ALICI KISMI: “10 YIL İÇERSİNDE DEPREM OLMA OLASILIĞI YÜZDE 73,1”
Geçmişte yaşanan depremler dikkate alınarak değerlendirilen raporda, Erzurum’da 6.0 büyüklüğünde bir depremin 10 yıl içerisinde olma olasılığı yüzde 73.1 olarak vurgulandı. 2021 yılında hazırlanan rapora yine akıllara şu soru işaretini geldi. “Erzurum Deprem’e Hazır mı?”

İşte hazırlanan raporda deprem olma olasılıkları ve olası bir depremin büyüklükleri: “Şehir Merkezi ve çevresinde geçmişte meydana gelen deprem odak noktaları ve büyüklükleri kullanılarak yapılan analizde M 6.0 büyüklüğündeki depremin 10 yıl içerisinde olma olasılığı yüzde 73.1; 50 yıl içinde olma olasılığı yüzde 99.9; 75 yıl içerisinde olma olasılığı yüzde 100 ve 100 yıl içerisinde olma olasılığı yüzde 100, ortalama tekrarlanma periyodu 8 yıl; M 6.5 büyüklüğündeki depremin 10 yıl içerisinde olma olasılığı yüzde 36.3; 50 yıl içinde olma olasılığı yüzde 89.5; 75 yıl içerisinde olma olasılığı yüzde 96.6ve 100 yıl içerisinde olma olasılığı yüzde 98.9, ortalama tekrarlanma periyodu 22 yıl; M7.0 büyüklüğündeki depremin 10 yıl içerisinde olma olasılığı yüzde 14.4; 50 yıl içinde olma olasılığı yüzde 53.9; 75 yıl içerisinde olma olasılığı yüzde 68.7 ve 100 yıl içerisinde olma olasılığı yüzde 78.8, ortalama tekrarlanma periyodu 64 yıl ve M 7.6 büyüklüğündeki depremin 10 yıl içerisinde olma olasılığı yüzde 4.2; 50 yıl içinde olma olasılığı yüzde 19.3; 75 yıl içerisinde olma olasılığı yüzde 27.6 ve 100 yıl içerisinde olma olasılığı yüzde 35.0 ortalama tekrarlanma periyodu 233 yıl olarak bulunmuştur.

PALANDÖKEN İLÇESİ; PALANDÖKEN FAY ZOUNA EN YAKIN İLÇE!

Erzurum’un Palandöken ilçesinin Palandöken fay zonuna en yakın ilçesi olduğuna dikkat çeken raporda ilçe için şu ayrıntılara yer verildi; “Erzurum İlinin nüfus bakımından en yoğun olduğu 3 büyük merkez ilçelerinden Palandöken İlçe Merkezi eski alüvyon zemin üzerinde kurulmuş, yer altı suyu seviyesi 80 – 150 metre derinlikte, Palandöken Fay zonuna en yakın ilçedir. İlçedeki bina yaşları 0 – 40 yıl arasındadır. Olası bir depremde zemin yapısı, yer altı suyu seviyesi, bina yapım tekniği bakımından koşulların en az olumsuzluk yaşanabileceği ilçedir.”YAKUTİYE’DE BİNA YAŞLARI 80 YILLIK BİNA VAR!

Olası bir depremde Yakutiye’yi de değerlendiren raporda ise ilçe için şu bilgilere yer verildi; “Yakutiye İlçesi ise Erzurum eski yerleşim merkezini kapsamaktadır. Zemin olarak eski alüvyon, eski dere yataklarından oluşan gevşek zeminler ve şehrin doğu yakasındaki kayalık zeminler çeşitlilik oluşturmaktadır. Yer altı suyu seviyesi 10 metre ile 100 metre arasında değişmektedir. Bina yaşları ise 0 – 80 yıl arasındadır. Olası bir depremde zemin yapısı, yer altı suyu seviyesi, bina yapım tekniği bakımından ilçenin bazı mahallelerinde deformasyonun fazla olabileceği ön görülmektedir. Ancak bununla ilgili daha ayrıntılı veriler toplanarak analizler yapılmalıdır.

AZİZİYE GEVŞEK ALÜVYON ÜZEİRNE KURULMUŞ!
Aziziye’yi de değerlendirmeye alan raporda en dikkat çekici kısım ise ilçenin gevşek alüvyon zemin (Alüvyon, akarsular tarafından taşınan kil, kum, çakıl taşı gibi kütle parçalarının, suyun akış hızının azalması sonucu elverişli yerlere birikmesiyle meydana gelen tortular.) üzerine kurulmuş olması. İşte raporun Aziziye değerlendirmesi: “Aziziye İlçesi ise Erzurum’un çoğunlukla alüvyon üzerine kurulmuş olan yerleşim yeridir. Zemini, Karasu Çayının ve Pulur Çayının biriktirdiği gevşek alüvyon malzemedir. Yer altı suyu seviyesi yaklaşık 0 – 30 metre arasındadır. Bina yaşları ise 0 – 40 yıl arasındadır. Olası bir depremde zeminin gevşek yapısı ve yer altı suyu derinliğinin az olması ilçe için dezavantajdır. Bina yaşlarının genç olması ve binaların yüksek katlı olmaması ise bu dezavantajları ortadan kaldırabilecek avantajdır.”

DİĞER İLÇELERDE DURUM NEDİR?
Erzurum’un diğer ilçeleri hakkında da bilgi veren raporda şu ifadelere yer verildi: “3. bölgedeki deprem riski Aşkale, Aziziye ve Çat İlçelerini kapsamaktadır. Ancak bu bölgedeki Aşkale Çizgiselliği (aktif fay olup olmadığı netlik kazanmadı) ve Kandilli Fayının deprem üretme tekrarlanması sayısının 100 – 250 yıl olduğu ve oluşturabileceği en büyük depremin 5.6Mw olacağı dikkate alınırsa bu bölge için analiz yapılmamıştır. Bu bölge için bir diğer husus Erzincan – Yedisu arasında yer alan Kuzey Anadolu Fay Zonunda meydana gelebilecek büyük bir depremin etkilerinin ne olacağıdır. Bu husus aşağıda 4. bölge için yapılan analizlerde anlatılacaktır.

4. bölgedeki deprem riski Aşkale İlçesi güneyi, Çat İlçesi, Palandöken İlçesi, kısmen Aziziye İlçesi ve kısmen Tekman İlçelerini kapsamaktadır. Oluşabilecek en büyük depremin 7.2 Mw olacağı ön görülmüştür. AFAD Başkanlığı tarafından AFAD RED ile üretilen deprem senaryosuna göre olası bir depremin etki alanı belirlenmiştir.”

Güçlü ve Zayıf Yönler-Fırsat ve Tehditler (GZFT) Analizi İçin Rehber Sorular
Genel bir durum analizinin yapıldığı raporda sorunların değerlendirilmesi ve çözümü için açıklamaların da olduğu rapor şu şekilde: “İRAP durum analizi, planın uygulama sürecindeki sorunların değerlendirilmesi, sorunların çözümü için gerekli olan insani, finansal, sosyal veya teknolojik potansiyellerin ve sorunların değerlendirilmesi açısından önemlidir. GZFT analizi, belirlenen rehber sorular doğrultusunda, sorun ve potansiyelleri belirlemek için kullanılmaktadır. Güçlü ve zayıf yönler-fırsatlar ve tehditler belirlenerek, katılımcıların belirtilen tanımlar ve sorular doğrultusunda düşünsel tartışma yapmaları sağlanmıştır.

Erzurum İRAP hazırlığı süresince yapılan çalıştaylarda , GZFT analizi ile bu tedbirlerin uygulanma sürecinde karşılaşılabilecek güçlü yönler, zayıf yönler, fırsatlar ve tehditler değerlendirilmiştir.”

Zayıf Yönler

·  İlimizde deprem üretme potansiyeline sahip aktif fayların olması

· İlimizdeki deprem kaynağı olan bu fayların imar planlarına esas olacak şekilde, yerleşime uygun ölçekte haritalanmamış olması.

İlimizde bazı yerleşim alanlarının yeraltı su seviyesi ile oturma ve sıvılaşma potansiyelinin yüksek olması.

· İl özelinde deprem zararlarının azaltılması konusunda yapılmakta olan çalışmaları değerlendirecek/denetleyecek/önerilerde bulunacak Afet Risk Azaltma Komisyonunun olmaması.

· İl genelinde eski teknoloji/yönetmeliklere göre ve mühendislik hizmeti almadan yapılmış olan yapıların bulunması, ayrıca yapı stoğunun belirlenmemiş olması.

· Yerel yönetimlerde yeterli sayıda İnşaat, Jeoloji, Harita, Jeofizik vb. mühendislik dallarından teknik elamanın bulunmaması,

· İl sınırları içerisinde bazı yerleşim alanlarında diri faylar üzerinde ve/veya yakınlarında asismik yüzey deformasyonlarının meydana geliyor olması.

· Bina yapım sonrası, bina taşıyıcı sistemine müdahalelerin yapılması ve bu konuda denetim eksiliği.

 · İlimizin topoğrafik, litolojik ve jeolojik yapısı nedeniyle deprem sonrasında ikincil afetler (taşkın, sel, kaya düşmesi, yangın vb..) yaşanma ihtimalinin olması.

· Kamu/özel sektörde risk azaltmada tecrübeli teknik personelin bulunmaması.

· İlimizdeki bazı yerel yönetimlerde imar planlarının güncel olmaması.

· Kurumlar arası bilgi ve veri paylaşımı eksikliği.

· İlgili Bakanlıklarınca 6306 (Kentsel Dönüşüm) ve 5543 (İskan Kanunu) sayılı kanunlar uygulanmamaktadır.

TEHDİTLER

Çalışılmakta olan fay yasasının halen yürürlüğe girmemesi.

· Kentsel dönüşüm çalışmalarının beklenenden yavaş ilerlemesi.

· Tarım arazilerinin ve ayrıntılı jeolojik, jeoteknik etüt çalışması yapılmayan alanların yapılaşmaya açılması.

· Toplumun afetlerle yaşama kültürünün yeterince kazanılmamış olması.

· Yoğun göç hareketliliğinin kentleşmede denetimsiz yapılaşmaya yol açması.

· Afet risk azaltma çalışmalarına yeterli önemin verilmemesi.

AMAÇ-1: Afet risklerini belirlemek, azaltmak, afet risklerine karşı önlemler almak, afetlere hazırlıklı olmak.

H1: İlimizdeki deprem kaynağı olan fayların imar planlarına esas olacak şekilde, yerleşime uygun ölçekte haritalanmasının sağlanması.

H2: İlimizde hazırlanacak imar planlarının, yeraltı su seviyesi ile oturma ve sıvılaşma potansiyeli yüksek lokasyonların dikkate alınarak hazırlanmasının sağlanması.

H3: İlimiz genelinde yapı stoğunun çıkarılmasının sağlanması ve sayısallaştırma işlemlerinin tamamlanması

H4: İklim değişikliğine uyum sağlamak.

 H5: Doğal Afet Sigortası kültürünün il genelinde yaygınlaşmasının sağlanması.

H6: Tarım ve Hayvancılık konusunda sigorta kültürünün il genelinde yaygınlaştırılmasının sağlanması. H7: Kontrol mekanizmasının güçlendirilmesi.

H8: İlimizde yer alan yerleşim yerleri ve tarım arazilerinin taşkın tehlikesinin belirlenmesi, taşkın risk haritalarının hazırlanması.

H9: Taşkın oluşturabilecek derelerin altyapı ve ulaşım ağlarına vereceği zararın belirlenmesi ve gerekli tedbirlerin alınması.

H10: Eğitim / Bilgilendirme / Bilinçlendirme faaliyetlerinin ilimiz genelinde yaygınlaştırılması/çeşitlendirilmesi.

H11: Doğal, kültürel, tarihi yapıların afetlere karşı korunması.

 H12: Kentsel/Orman yangıları ile ilgili risk belirleme çalışmaları yapmak, yangınlara karşı önlemler almak

AMAÇ-2: Afetler nedeniyle oluşabilecek can, mal ve ekonomik kayıpları önlemek veya en aza indirmek.

H1: Afete maruz bölge sınırları içindeki bulunan konutların boşatılması ve yıkılması.

H2:Erken uyarı sistemlerinin kurulmasını sağlamak, afet risk bilgi ve değerlendirmelerinin topluma ulaşılabilirliğinin arttırılmasını sağlamak, afetlerle ilgili senaryoların üretilmesini sağlamak

H3: Halkın uyacağı tedbirler belirlenirken, toplumsal yapı ve yaş gruplarına ve incinebilir gruplara özgü tedbirler belirlemek.

H4: Taşkın tehlikesinin olduğu tespit edilen yerlere ait gerekli ıslah projelerinin hazırlanması ve projesi hazır olan yerleşim yerlerine gerekli imalatın yapılması.

H5: Kütle hareketlerinin yerleşim yerlerine ve ulaşım ağlarına vereceği zararın belirlenmesi ve gerekli tedbirlerin alınması.

AMAÇ-3: İlimizin daha güvenli ve yaşanabilir bir yer olması.

H1: İlimizde güvenli yapılaşma kültürünün yaygınlaştırılmasının sağlanması, yapı denetim sisteminin kontrolünün sağlanması.

H2: Kentsel dönüşüm faaliyetlerinin ivme kazanmasını sağlamak.

H3: Mekânsal planlamada ve kent planlamasında afet risklerinin dikkate alınması.

H4: Yapı denetimlerinin kırsal yerleşim yerlerinde de etkin bir şekilde yapılmasının sağlanması.

H5: Ulaşım ağındaki riskli alanlar için ıslah projelerinin hazırlanması.

AMAÇ-4: Afetlerde organizeli ortak çalışma kültürünü yerleştirmek.

H1: Ortak bir Coğrafi bilgi sistemi (CBS) kurulması.

H2: İlimiz Belediyelerinde afet risklerini azaltma konusunda birimlerin kurulmasını sağlamak, bu birimlerdeki personeli konuyla ilgili eğitmek/bilinçlendirmek.

H3: Afetler konusunda çalışan kurumlar arasında koordinasyon ve işbirliğinin sağlanması.

H4: Gönüllülük sistemlerinin teşvik edilmesi.

H5: Afetlerle ilgili olmak üzere jeolojik, hidrolojik, meteorolojik, bilimsel araştırma ve incelemeler yapılması, ilgili kurum ve kuruluşların elinde var olan araştırma, veri vb. nin paylaşılması.

RAPORUN TAMANINI AŞAĞIDAKİ LİNKTEN TIKLAYARAK OKUYABİLİRSİNİZ:
https://erzurum.afad.gov.tr/kurumlar/erzurum.afad/IRAP/Erzurum_IRAP.pdf

Erzurum Haberleri

Erzurumlu Aliye Nine'den acı haber…
Erzurum'da SMA'lı çocukların 'Şerife Öğretmeni'