Seksen bir ilden kalkacak olan siyaset treni, Ankara’ya götürecek yolcularını almak için peronlarda yerlerini almış bulunmakta.
Siyasetin gereği aday yolculardan bir kısmı Ankara Garı’nda inecek, diğerleri ise “Bir dahaki sefere” diyerek siyasetin ara istasyonlarında inecekler.
Gücü ele geçirmek ve hükmetmek için yapılan iktidar kavgalarının insanlık tarihi kadar eski olduğunu, bu uğurda her türlü entrikanın çevrildiğini, babanın oğula, evladın babaya, kardeşin kardeşe dahi acımadığını biliyoruz.
Aradan uzun yıllar geçse de siyasetin kaygan zemininde yapılan mücadeleler, taktik ve stratejik olarak değişmeden hâlâ aynı tempoda devam etmektedir.
İktidar olmak, hükmetmek, yönetmek gibi düşünceler var oldukça, siyasi arenadaki bu mücadelenin hiç bir zaman bitmeyeceği aşikârdır.
Çok partili siyasi hayata geçmemizin üzerinden 77 yıl geçmesine rağmen, 1946 yılından bugüne siyasetin kurallarının fazla değiştiğini söylemek oldukça zor.
Bilindiği gibi 1946 seçimlerine kadar ülke tek parti tarafından yönetiliyor, dolayısıyla siyaset bu tek partinin gücü etrafında şekilleniyordu.
1946 seçimlerine gidilirken Erzurum’un çıkaracağı milletvekili sayısı 10’du. Tek dereceli yapılan bu seçimde Erzurum’da CHP, milletvekillerinin tümünü almış, Ankara’ya; Cevat Dursunoğlu, Raif Dinç, Kemalettin Kamu, Nafiz Dumlu, Mesut Çankaya, Salim Altuğ, Münir Hüsrev Göle, Eyüp Sabri Akgöl, Vehbi Kocagüney, Şükrü Koçak Erzurum milletvekilleri olarak gönderilmişlerdi.
CHP’nin rüzgârının estiği bu seçimde, DP adaylarından Mareşal Fevzi Çakmak, Hüseyin Avni Ulaş, Nafiz Kotan (Kurtuluş Savaşı’nda orduya dört uçak alıp iki uçak parası bağışlayan), Bağımsız adaylardan Z. Fahri Fındıkoğlu gibi önemli isimler ise Erzurumlulardan mebus olacak oyu alamamışlardı.
1950 seçimlerine gelindiğinde, yine Erzurum 10 milletvekili sayısına sahipti.
Bu seçim için CHP, aday adayı olarak başvuracakların sayısını 300 kişi ile sınırlandırmış, partiye otuz altı başvuru yapılmıştı.
Aday adayları içerisinde çok iyi eğitim görmüş, liyakatleri ve yetenekleri ile bilinen isimlerin olması dikkat çeken bir durumdu.
Şöyle ki; Cevat Dursunoğlu (Maarif Md. Eski Milletvekili), Münir Hüsrev Göle (Siyasal Mezunu), M. Fuat Bayar (Eczacı), Süreyya Şarman (Hukukçu), Abdulkadir Erener, (Hukukçu), Şevki Erker (Y. Mühendis), Hatice Doğruer (İstanbul Fen Fak. Mezunu ve Hukukçu), Salim Altuğ (Harp Okulu Mezunu), H. Ziya Güllülü (Diş Hekimi), Salim Cimilli (Tıp Fak), Münir Alpagut (İstanbul Hukuk), Fazıl Kaftanoğlu (Ankara Hukuk), Mesut Çankaya (İstanbul Hukuk), Nurettin Zoroğlu (Y. Mühendis), Kazım Yurdalan (Emekli Subay), Naim Eşrefoğlu (Savcı), Sırrı Özbaykal (Hukukçu).
Erzurum CHP İl Teşkilatı tarafından yapılan yoklamada ismi Ankara’ya gönderilen Cevat Dursunoğlu’nun, İnönü tarafından liste dışı bırakılması ise dünden bugüne siyasette fazlaca bir şeylerin değişmediğini gösteren önemli bir ayrıntıdır.
1950 seçimlerine giren DP Erzurum Teşkilatı ise adaylarını teklif götürerek belirlemeye çalışmış, aday adayı olarak isimlerini Ankara’ya gönderdikleri 14 kişiden ancak 4 tanesi listeye girebilmiş, aday listeleri Ankara’da bilinen yöntemlerle tanzim edilmiş.
Prof. Dr. Z. Fahri Fındıkoğlu, Kasım Küfrevi gibi isimler DP’nin teklif götürdüğü ve listede olmayan ünlü kişiler olarak hatırlanmaktadırlar.
Bilindiği üzere bazı partiler geçmişte genel seçimler için temayül yoklamaları yapmışlardı ama neticede, listeler parti genel başkanlarının istekleri doğrultusunda şekillenmişti.
1950 genel seçimlerinde DP Türkiye genelinde %53’lük bir oran yakalamış, bu oran Erzurum’da %64.4 olmuştu.
DP; Erzurum’da 10 milletvekilliğinin hepsini almış, Mustafa Zeren, Rıfkı Salim Burçak, Bahadır Dülger, Memiş Yazıcı, Rıza Topçuoğlu, Enver Karan, Sabri Erduman, Sait Başak, Fehmi Çobanoğlu, Emrullah Nutku 1950 seçimlerinde Erzurum milletvekilleri olarak seçilmişlerdi.
DP’nin 1950 seçimlerinde Hakkâri’de hiç oy alamaması ise bu seçimin en dikkat çeken tablosudur.
1954 seçimlerine gidilince, DP’nin kapısını çalanların sayısı da bir hayli artmış, insanlar gücün kapsam alanına girmeye başlamışlardı.
Öyle ki; bir önceki seçimde teklifle aday belirleyen DP’den aday olmak için altmış dokuz kişi başvurmuş, siyasette ibre tersine dönmüş, CHP’den DP’ye transferler başlamış, CHP sessizliğe bürünmüş, artık saflar yer değiştirmişti.
Dün başka partilerin kapısını aşındıranların, dengeler değişince iktidar partisine koşmaları, elbette ki yeni bir alışkanlık değildir.
2023 seçimleri için iktidar partisinden aday adayı olmak isteyenlerin sayısının 128 olmasını, bu alışkanlığın günümüze yansıyan net bir ifadesi olarak değerlendirebiliriz.
1954 genel seçimlerinde Erzurum’un milletvekilliği sayısı 12’ye çıkmış, seçim neticesinde DP %58, CHP ise %35 oy oranına sahip olmuşlardı.
1957 genel seçimlerinde ülke genelinde DP’nin oylarında bir azalma görülse de milletvekilliği sayısı 13’e yükselmiş Erzurum’da seçmen tercihini yine DP’den yana kullanmış, doğu illerinde CHP oylarını artırırken, Erzurum bu tablonun dışında bir görüntü sergilemiş.
Hüseyin Köycü, Kazım Yurdalan gibi oldukça yetenekli ve çalışkan isimlerin listelerde yer alamaması, buna mukabil akılda olmayan, sürpriz sayılabilecek isimlerin listelere yerleşmeleri, siyasetin akıl almaz incelikleri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Aradan çok uzun yıllar geçse de anlaşılacağı gibi siyasi hayatımızın işleyiş metotlarında gözle görülür bir farklılık bulunmamaktadır.
Ortada bir fark varsa, o da 1957 seçimlerinde 13 milletvekili olan Erzurum’un, 2023 genel seçimlerinde 6 milletvekili ile mecliste temsil edilmesi olsa gerek.
Not:
“1946 – 1960 Yılları Arasında Erzurum’da Siyasi Hayat” isimli kitabı kaleme alan Recep Murat Geçikli’ye, yaptığı güzel çalışmadan dolayı teşekkürlerimi sunarım.