Gazete Güncel- Tabya, Arapça Ta`biye sözcüğünden türemiş ve stratejik öneme sahip bir yeri korumak maksadıyla askerîn geçici olarak barınması ve savaşması için yapılmış yer veya bina anlamlarına gelmektedir. Tabya; Stratejik önem arz eden bir bölgenin, yerin, yolun veya şehrin güvenliğini ve savunmasını sağlamak üzere genellikle bölgenin hakim bir tepesine veya dağ yamacına yapılmış askeri tesislerdir. Amacı; düşmanı, ileri savunma hattı oluşturarak engellemektir. Şehirlerin ileri karakolu vazifesindedir. Tabyalar yapı itibariyle mimari kaygılardan bağımsız olarak sadece sağlamlık ve güvenlik esas alınarak inşa edilmişlerdir. Ana binası ve ulaşım yolları genellikle toprak setlerle koruma altına alınmıştır. Yapıldıkları yerin durumuna göre planlandıklarından dolayı birbirlerine benzememekle birlikte genel olarak şekillerine istinaden yıldız tabya, toprak tabya, hilal tabya, yay tabya şeklinde sınıflandırılmışlardır. Tabyaların tarihi incelendiğinde, 11.yy dan sonra kullanıldığını görmekteyiz.Osmanlı Devletinde ise özellikle 19.yy da başta Ruslarla olan yoğun mücadelelerde ateşli silahlar ve topların yoğun olarak kullanılmaları neticesinde geleneksel kale savunma tekniklerinin yetersiz kalması üzerine şehir ve bölgelerin savunmasını uzaktan yapabilmek üzere doğuda Erzurum,Kars batıda Gelibolu ve Edirne civarına çok sayıda tabya yapıldığını görmekteyiz.
ERZURUM TABYASI DA KARS TABYASI GİBİ OLMALI
Erzurum Aziziye tabyası ile Kars tabyası, yapısal olarak birbirne çok benziyor. Ancak Kars tabyası ile Erzurum Aziziye tabyası arasında bakım ve restorasyon anlamında çok fark var. Kars tabyasınin içerisi, yerli ve yabancı turistlerin gezi ve incelemelerde bulunmaları için çok modern bir şekilde dizayn edilip, bir bölümü müzeye dönüştürülmüş. Erzurum Azizye tabyası ise tam aksine sadece çevre düzenlemesi yapılıp kaderine terkedilmiş.Kars tabyası dönemin tarihini yeniden canlandıran müzelik görüntüler ile dizayn edilmiş, Erzurum tabyası ise o günlerdeki görüntüsü ile duruyor. Erzurumlular, Vali Okay Memiş'in Aziziye tabyalarına da el atmasını, tabyaların aynı Kars tabyalarında olduğu gibi elden geçirilerek yerli ve yabancı turistşerin ilgisini çekecek tarihi bir alana dönüştürülmvsini istiyorlar.
ERZURUM AZİZİYE TABYASI
Erzurum-Kars karayolunun geçtiği Hamamderesini kontrol altında tutmak için 1867-1872 yıllan arasında Sultan Abdülaziz tarafından Karskapı’nın kuzeyinde bulunan Topdağı’nın güney ucunda, 2068 metre yükseklikte konumlandırılan 1 Numaralı Aziziye Tabyası'nın günümüze ancak çok az bir kısmı sağlam olarak ulaşabilmiştir. Güneyden kuzeye yan yana üç tane olan Aziziye Tabyaları “C” şeklinde bir planla konumlandırılmışlardır. 1877 – 1878 Osmanlı – Rus Savaşı’nda (93 Harbi) kahramanca çarpışmalara sahne olmuştur. Deveboynu’nda düşmana yenilen Osmanlı Kuvvetleri geri çekilmeye başlayınca Rus Ordusu, Erzurum’u kuşatma hazırlıklarına başladı. Şehrin çarpışmasız teslim edilmesi önerisi kabul edilmeyen Ruslar, Topdağı tarafından Aziziye Tabyaları’na doğru yoğun topçu atışıyla saldırıya geçti. Saldırı neticesinde 2 ve 3 numaralı Aziziye tabyaları Rusların eline geçti.1 Nolu Aziziye Tabyası Komutanı Yarbay Bahri Bey’in üstün cesareti ve askeri bilgisi sayesinde Ruslara teslim olmaz. Rusların tabyaları işgal ettiğini öğrenen,Nene Hatun’un da arasında bulunduğu Erzurum Halkı Osmanlı askerlerinin yardımına koştu ve Göğüs göğüse kanlı çarpışmalardan sonra Rus Ordusu bozularak tabyalardan geri çekilmek zorunda kaldı.
KARS TABYASI
Osmanlı Padişahı III. Murad'ın emriyle Kars'a 100 bin kişilik ordusuyla gelen Lala Mustafa Paşa 1579 tarihinde şehre yapılan İran saldırılarını durdurarak eyalet merkezi haline getirilen Kars'ta yeni bir imar çalışması başlatmıştır. Bu imar çalışmaları sırasında yıkılan Kars kalesi yeniden yapılmış, kale ile birlikte 9 cami, 1 taş köprü, Beylerbeyi sarayı ile birlikte Kars kalesinin batısında şimdiki Sukapı mahallesi ile Çakmak kışlanın birleştiği yerde TEMUR PAŞA tabyasını yaptırmıştır. Kars'ın ilk tabyası olarak bilinen kule ve savunma mevzilerinden oluşan bu tabya şehri güneyden ve batıdan gelebilecek İran saldırılarına karşı 17. yüzyıl sonuna kadar savunmuştur. Osmanlı İmparatorluğunun 1699 tarihinde imzaladığı Karlofça Antlaşmasından sonra devletin doğu sınırlarında yeni savunma sistemleri oluşturmak amacıyla 1734 tarihinden başlayarak şehri doğudan Ruslara karşı, güneyden İran'a karşı savunacak tahkimatlar ( Tabyalar ) oluşturulmaya başlanmış ve 19. yüzyıl sonuna kadar bu çalışmalar devam etmiştir. 1734-1878 tarihleri arasında 154 yıl boyunca Kars şehrini düşman saldırılarından korumak amacıyla toplam 46 adet tabya yaptırılmış, bu tabyalar özellikle Rus saldırılarına karşı devletin doğu sınırlarının korunmasını sağlamıştır. Başbakanlık Osmanlı arşivleri Askeriyye 13221 no'lu belge 1739 tarihinde Kars Kalesinin savunulması amacıyla şehirde 3 tabyanın yaptırılması için 15 bin Kuruş tutarındaki tahsisatın Erzurum Beylerbeyliğine gönderilmesi, Kars tabyaların devlet eliyle yaptırıldığını gösterdiği gibi bu belge aynı zamanda şehirdeki tabyaların bu tarihten itibaren inşa edilmeye başlandığını da göstermektedir. 1734 yılında İran Şahı II. Tahmasb döneminde İran orduları tarafından Kars'a yapılan saldırılar 18. yüzyıl boyunca devam etmiş, daha sonra 1806-1828-1855 ve 1877 Rus saldırılarını karşılamak için Padişah III. Selim ve Sultan Abdülaziz dönemlerinde şehri savunmak için yoğun bir tabya yapımına girişilmiştir. Yapılması ve savunma hatları Kars şehrinin coğrafi yapısına göre oluşturulan ve 1734-1878 tarihleri arasında yaptırılan 46 adet tabyadan 24 tanesi ya tamamen tahrip olmuş ya da sadece savunma mevzileri günümüze kadar ulaşabilmiştir. Diğer 12 tabya ise halen askeri denetim altında bulunmaktadır. Geriye kalan 10 adet tabyadan 5 tanesi önemli ölçüde zarar görmüş, 5 tabya ise günümüze kadar sağlam bir şekilde ulaşmıştır. Karadağ Tabya, Arap Tabya, Kanlı Tabya, Kerim Paşa Tabya ve Süvari Tabya isimleri ile bilinen bu tabyalar yapılacak onarım ve restorasyon çalışmalarından sonra turizme açılabilecek tabyalardır.
Sinan AYDIN'ın haberi...
RADARHABER
Erzurum'da her tabyadan bir kurum sorumlu olacak
Tarihleri boyunca türlü savaş sahnelerine tanıklık eden Erzurum tabyalarını korumak için valilik tarafından hazırlanan “Erzurum-Tarihin İzinde Ecdada Vefa Projesi” hayata geçirildi. Projeyle 23 tabyadan toplam 23 kurum ve STK ayrı ayrı sorumlu olacak.
Erzurum’da tarihi 18’inci yüzyıldaki Osmanlı-İran Savaşına kadar uzanan ancak en büyüklerinin Rusların Doğu Anadolu’ya yaptıkları baskın ve istilalardan şehri korumak amacıyla inşa edilen tabyalar, koruma altına alınıyor.
Şehrin dört bir yanında stratejik tepelere kurulan bu tarihi yapılar, geçmişte işgal girişimleri ile birlikte kahramanlık destanlarına da şahitlik etti. Ancak kültür mirası 23 tabyanın birçoğu zaman içinde kaderine terk edildi. Ecdat yadigarları için Erzurum Valiliği harekete geçti.
Bir süredir tabyalarda bizzat incelemelerde bulunan Vali Mustafa Çiftçi’nin talimatıyla, “Erzurum-Tarihin İzinde Ecdada Vefa” projesi hayata geçirildi. Gerek 93 Harbi’nde Nene Hatun ile birlikte Erzurum halkının Türk tarihine altın harflerle yazılmış destansı direnişini, gerekse milli birlik ve beraberliği pekiştirmek için devreye sokulan projeyle tabyalar özel koruma altına alınacak.
Proje kapsamında 23 tabya, gönüllü 23 kurum, kuruluş ve STK’nın uhdesine verilecek. Kurumlar ve STK’lar sorumluluk alanında bulunan tabyayla ilgili tanıtım çalışması, kültürel ve sanatsal etkinlikler, çevre temizliği ve düzenlemesini sağlayacak.
Yılsonunda ise tabyalarda gerçekleştirilen faaliyetler, değerlendirme kurulunca belirlenen kriterlere uygunluğu belirlenerek, “2024 yılı Erzurum- Tarihin İzinde Ecdada Vefa Ödülü ”ne layık görülecek. Değerlendirme kurulunda Vali Yardımcısı Ahmet Özdemir, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürü Ali Laloğlu, İl Milli Eğitim Müdürü Yakup Yıldız, Erzurum Kültür Varlıklarını Üye Koruma Bölge Kurulu Müdürü Güven Yavuz, Erzurum Rölöve ve Anıtlar Müdürü Tümer Eslek, ETÜ Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Küçükuğurlu, Atatürk Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Neslihan Demircan ile Doç. Dr. Emriye Kazaz, Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Selim Cinisli yer alacak.
Projede yer almak ve tabyaların sorumluluğunu almak isteyen gönüllü kurum, kuruluş ve STK’lar, 2 Eylül 2024 tarihine kadar Erzurum Valiliğine başvurabilecek.
Vali bizzat temizledi
Göreve geldiği günden itibaren tabyalara özel önem gösteren Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, fırsat buldukça tarihi mekanlara giderek incelemelerde bulunuyor. Beraberinde yetkili kurum amirleri ile birlikte Büyük Kiremitlik Tabyası, Küçük Kiremitlik Tabyası, Ahali Tabya, Küçük Palandöken ve Büyük Palandöken Tabyalarını gezen Vali Çiftçi, etrafta gördüğü çöp yığınlarına duyarsız kalmadı. Vali Çiftçi, çöpleri bizzat toplayarak çevre temizliğine katkıda bulundu.
Manolya BULUT-Pusula Gazetesi