Erzurum son zamanlarda hiçte iyi olaylarla gündeme gelmiyor.Taciz, tecavüz, uyuşturucu, bıçaklama ve öldürme olaylarıyla anılır olduk.Geçtiğimiz yıl, bir yargı mensubuyla sohbet ederken, o kadar ilginç ve utanç verici olaylar anlatmıştı ki, inanmak bile istemedik.Ve şunu üstüne basarak söylemişti, “Önümüze gelen dosyalar bizi şok ediyor. Hatta mahkemede yaşadıklarımız karşısında donup kalıyoruz”.Hatta birde örnek verdi:“ Adam öz kızına tecavüz etmiş, kızın annesi eşini savunuyor. ‘Benim kızım babasını baştan çıkarmıştır’ diyor”.Evet, dikkatinizi çekiyorsa son zamanlarda, gazeteler bu tür haberlerle çalkalanıyor.Çaykara iş merkezi önünde bayanlar taciz edildi.Komşusunun 14 yaşındaki kızıyla ilişkiye girerken yakalandı.Yeğenine tacizde bulunan amca tutuklandı.Öz kızlarına Çinsel tacizde bulunan baba şikayet üzerine gözaltına alındı.Sokak satıcılarına baskın.Eroin, esrar ve hap ele geçirildi.Sokakta bıçaklandı.Son olarak ise aşk cinayetleri. Bunlar sadece bazıları.Daha neler var, neler.Ha unutmadan anlatayım.Erzincan’dan Erzurum’a geliyoruz.Bir markete girdik, meyve aldık.Bıçak sorduk.Marketçi bize ne dese beğenirsiniz…“Siz Erzurumlu değilmisiniz, sizin bıçağınız olur”.Bu söz karşısında, üç kişi bir birimizin suratına baktık…Sahi Erzurum’a ne oldu.Hani şair diyor ya,''bir zamanlar bu şehirde konuksever, sıcak yürekli, dost canlısı iyi insanlar, ceren gibi, kırmızı mercan gözlü, uzun boyunlu, kalem kulaklı, suna gibi cins atlar vardı. onlara ne oldu? yaşlı adamdır ki, azıcık doğruldu, ak sakalı kirli, titredi, yüzü eski bir ışıkla parıldadı, derin bir aaah dedi, ciğeri söken. aaaah! duvara sırtını iyice verdi. neden sonra gözlerini açtı: ''o iyi insanlar,'' dedi, ''o güzel atlara bindiler çekip gittiler.'' (yaşar kemal)