Erzurum Güncel- Corona virüs ile savaş devam ediyor. Son bir haftada coronavirüs oranlarını yarı yarıya düşürmeyi başaran Erzurum 'da sağlık çalışanları kahramanca bir mücadele veriyor. Kar ve eksi 15 derece sıcaklığa rağmen, şehrin en ücre köşelerinden binlerce metre yüksekteki dağ köylerine kadar her noktasına yetişiyor ve hastalara umut oluyorlar. Sadece koronavirüs de değil kah doğum sancısı tutan bir anneye, kah hasta bir nineye kah kar yolları kapadığı için tedavisi yarım kalan bir hastaya el uzatıyorlar. SABAH işte o mücadelelerden birine Çat ilçesinde tanık oldu. Hava sıcaklığının eksi 15 dereceyi gördüğü bir Erzurum gecesinde karla kaplı buzlu yollarda canları pahasına çalışan sağlık emekçilerinin zorlu mesaisini fotoğrafladı.
Uğur YILDIRIM 'ın haberi
Sadece koronavirüs de değil kah doğum sancısı tutan bir anneye, kah hasta bir nineye kah kar yolları kapadığı için tedavisi yarım kalan bir hastaya el uzatıyorlar. SABAH işte o mücadelelerden birine Çat ilçesinde tanık oldu. Hava sıcaklığının eksi 15 dereceyi gördüğü bir Erzurum gecesinde karla kaplı buzlu yollarda canları pahasına çalışan sağlık emekçilerinin zorlu mesaisini fotoğrafladı.
"BİZ GİTMEK ZORUNDAYIZ"
Erzurum 'a yılın ilk karı geçen hafta yağdı. Kapanan bazı yollar birkaç saatlik çalışmanın ardından açılmasına rağmen köy yollarının bir çoğu sonradan gelen rüzgarlar yüzünden tekrar karla kapandı. Sarp kayalıklar, derin uçurumlarla çevrili yüksekliği 3 bin metre yüksekliği bulan dağ köylerine ulaşmak neredeyse imkânsız. Erzurum 112 Acil Sağlık Hizmetlerinin Çat ilçesindeki Acil Yardım İstasyonu'ndayız. Yaklaşık 20 bin nüfusa sahip Çat ilçesinin 45 köyü var ve hemen hemen her köy binlerce metre yükseklikte...
Sürücü, acil tıp teknisyeni (ATT) Rohat Bulut (26), paramedik Esra Ergin Çakır (24) ve ATT Furkan Mermi (26) beraber çalışacağım sağlık kahramanları... Onlar gencecik yaşlarına birer kahraman. 24 saatlik görevimizde önüme bakmaya bile korktuğum buzlu yollarda koronavirüs vakalarına da gittik, doğum sancılarına da...
Çat'ta gezerken bir mobilyacı, 112 ekiplerinin gittiği köy ve mezralardan bahsederken "Bugün o köylerden bana bir sipariş gelse milyon da verseler gitmem. Ucunda ölüm var ama sağlıkçılar gidiyor. Allah onlardan razı olsun" dedi. Bunu sağlıkçılara aktarınca "Kimse gitmese de biz gitmek zorundayız" dediler.
ALLAH DEVLETİMİZDEN RAZI OLSUN
Erzurum şehir merkezine 97 kilometre uzaklıkta Bingöl sınırında Bayındır köyü 20 haneli. Köyde yaşayan Sevgili Kara(55) günlerdir karın ağrısı çekiyordu. Köyde hiç motor araç yoktu. Kara'nın yakınları son çare 112'yi aradı. 21.30'da ekiple yola çıktık.
Sıcaklık eksi 15. Direksiyonda Rohat var, buz tutan yolda zaman zaman kayıyoruz. Yolda giderken gördüğüm, dağ başlarına ev kuran, kurtla kuşla yoldaşlık edenlere akıl sır erdiremiyorum. 50 dakika sonra köydeyiz. Zifiri karanlık ama dünyanın üstündeyiz sanki...
İnsanın içini titreten bir hava var. Hasta ve yakınları bizi köyün girişinde bekliyor. Ekip, hemen hastayı ambulansa alıyor. Hastanın oğlu Veysi Kara "Annem eski köyde oraya yol olmadığı için sırtımızda taşıyıp buraya getirdik. Bu köyde hiç araç yok, araç olsa sizi hiç çağırır mıyız? Bu yol ne kadar zor biliyoruz ama ne zaman çağırsak geliyorsunuz. Allah sizden razı olsun, Allah devletimizden razı olsun" diyor.
Hastaya damar yolu açıldıktan sonra yola çıkıyoruz. Kadın Türkçe bilmiyor. Daha önce birkaç kez ameliyat olmuş çok sancısı var. Yol boyunca Kürtçe "Ez mırım (ben öldüm)" diyor. Aynı yoldan Çat devlet hastanesine gidiyoruz.
Hastanedeki acil yazısı donmuş
HAKLARI ÖDENMEZ
Gün boyunca onlarca vakaya gidiyoruz. Köylerdeki yatalak hastaların acil ihtiyaçlarına bakıyoruz. Koronavirüse hastalarına müdahale ediyoruz. O koruyucu tulumlar üzerimizde. Gittiğimiz köylerde bazen köylerde büyük çoban köpekleri aracımızın etrafını çeviriyor. Evden birileri çıksın diye bekliyoruz. Bazen de buz tutan yollarda kendi yaptıkları kızaklarla kayan çocuklar eşlik ediyor.
Kış iyice bastırdığında köy evlerine ulaşmak bazen 24 saatten fazla sürüyor. Kar araçları, köylülerin can simidi oluyor. Sağlık çalışanlarının işi zor. Aç, susuz ve yorgun çalışmak zorundalar. Sadece 112 Acil sağlık ekipleri değil tabi ki hastanede çalışan doktorundan güvenlik görevlisine kadar bir canı iyileştirmek için herkes canları pahasına mücadele ediyor.
Gün içinde dinlenmek ve ihtiyaçlarımızı karşılamak için Çat Acil Yardım İstasyonu'na geçiyoruz. İlçe küçük olduğu için çalışanlar yemeklerini kendi hazırlıyor. Çarşıda yapılan ortak alışverişin ardından Esra ve Rohat'ın hazırladığı yemeğe Çat hastanesindeki nöbetçi arkadaşlar da davet ediliyor. Uzak bir Anadolu kasabasında çalışmanın zorluklarından bahsediliyor. İnsan hayatına dokunmanın ne kadar kutsal ve mutluluk verici bir görev olduğunu arkadaşların yüzünde görebiliyorum. Herkes işini çok seviyor ama sağlık çalışanlarının birçok sıkıntısı var. Yemekte onlar da konuşuluyor.
Sağlık çalışanları arasındaki kadro ve maaş adaletsizliği herkesi rahatsız ediyor. Aynı işi yapan insanların aynı maaş ve aynı haklara sahip olması gerektiği anlatılıyor. Bir de bütün sağlık çalışanlarının enerjisini çalan gereksiz çağrılar. Öyle ki Anadolu'nun birçok yerinde karla kaplı köy yolunu açtırmak isteyen de ilçeye maaşını çekmek için gitmek isteyen de ambulans çağırıyor. "Halka muhtarlar, hocalar ve kanaat önderleri üzerinden bir eğitim verilmeli" diye düşünüyorum. Gereksiz yere çağrılan her ambulans gerçek bir hastanın canına mal olabiliyor.
Sağlık Bakanlığı tarafından pandemi sürecinde sağlık üssü ilan edilen şehirlerden biri olan 500 bin nüfuslu Erzurum 'da koronavirüs şimdilik kontrol altına alındı. Erzurum'daki pandemi hastanelerinde kent sakinlerinin dışında Erzincan, Ardahan, Kars ve Bayburt gibi şehirden getirilen korona hastalarında tedavi ediliyor.
Erzurum İl Ambulans Servisi Başhekimliği bünyesinde 32 acil sağlık hizmetleri istasyonunda 62 adet standart kara ambulans, 5 adet kar paletli ambulans, 2 adet kar üstü snowtrack, 1 adet obez ambulans, 1 adet dört sedyeli ambulans ve helikopter ambulans ile hizmet veriyor.
DİĞER FOTOĞRAFLAR İÇİN İLERLEYİNİZ