Gazete Güncel- Meslek hayatı boyunca ilk kez böyle bir durumla karşılaştığını söyleyen Göktaş, bölgenin incelenmesini istedi. Atatürk Üniversitesi Gıda Mühendisliği Fakültesi’nden Prof. Dr. Memnune Şengül, yeşil balın çok yaygın olmayan bir bal türü olduğunu ve bu yıl bölgenin yoğun yağış almasının bir etkisi olabileceğini söyledi.
Erzurum'un Şenkaya ilçesine bağlı Şenpınar Mahallesi'nde yaklaşık 20 yıldır arıcılık yapan 62 yaşındaki Temel Göktaş, bu yıl bölgede bir ilki gerçekleştirerek türüne az rastlanan "yeşil bal" üretti. Özel tadı, aroması ve rengiyle dikkat çeken bu nadir bal, Atatürk Üniversitesi Gıda Mühendisliği Fakültesinde yapılan analizlerden başarıyla geçti. Yeşil balın, saflığını gösteren prolin değeri 943 çıkarken, uzmanlar tarafından tamamen saf ve katkısız olduğu tescillendi.
"Bu floraya sahibiz, bölge araştırılsın"
Bölgenin zengin bir floraya sahip olduğunu vurgulayan Göktaş, Erzurum balına dikkat çekerek bu özel balın gelecekte de üretilebilmesi için geniş kapsamlı bir araştırma yapılmasını talep etti. Göktaş, "20 yıldır arıcılık yapıyorum, bu yıl mahsulümün yüzde 50'si koyu yeşil, diğer yarısı altın sarısı renginde çıktı. Daha önce beyaz, pembe ve krem renginde ballarımız olmuştu ama yeşil balı ilk defa gördüm. Analizlerde de prolin değeri 943.75 çıktı, yani tamamen saf ve katkısız. Yetkililerden bu yeşil balın kaynağını, hangi bitkilerden geldiğini araştırmalarını istiyoruz. Bu florayı koruyup geliştirmek önemli" diye konuştu.
"Rakım yüksek, şartlar arıcılık için uygun"
Göktaş, 2 bin 200 rakımlı bu bölgenin arıcılık için çok uygun şartlara sahip olduğunu belirtti. Bölgenin iklimsel değişimlerle bu yıl daha fazla yağış aldığını ifade eden Göktaş, "Bu yıl çok yağış aldık, bu durum arıların bal aldığı bitkileri etkilemiş olabilir. Bölgede zirai ilaç ve gübre kullanılmıyor, tamamen doğal ve katkısız üretim yapıyoruz. Bilim insanlarından ve yetkililerden, bu doğal kaynağın devamlılığını sağlamak için destek bekliyoruz" dedi. Göktaş, bu yıl hasat ettiği 100 kilo balın yarısının yeşil bal olduğunu ve tadının normal baldan daha keskin bir aromaya sahip olduğunu ekledi. Bu özel ürünün bölge halkının ilgisini çektiğini ifade eden Göktaş, gelecekte yeşil bal üretiminin yaygınlaşmasını umut ettiklerini dile getirdi.
"Bu yıl bölgenin yoğun yağış almasının bir etkisi olabilir"
Atatürk Üniversitesi Gıda Mühendisliği Fakültesi'nden Prof. Dr. Memnune Şengül, yeşil balın çok yaygın olmayan bir bal türü olduğunu ve hakkında fazla araştırma yapılmadığını belirtti. "Normalde balın rengi amberden kahverengiye değişen karotenoid pigmentlerden kaynaklanır. Ancak bu balın renginin klorofilden geldiğini düşünüyoruz. Bu yıl bölgenin yoğun yağış almasının bir etkisi olabilir" diyen Şengül, yeşil balın özellikle zengin bitki örtüsüne sahip ormanlık alanlarda görüldüğünü ve ekolojik değişimlerin bu tür bir oluşuma neden olmuş olabileceğini ifade etti. Kars ve Batı Karadeniz'de de benzer yeşil bal örneklerine rastladıklarını belirten Prof. Dr. Şengül, bu tür balın amino asit içeriğinin çok yüksek olduğunu ve esansiyel amino asitler açısından zengin olduğunu kaydetti. Şengül, "Esansiyel amino asitler, vücutta üretilemeyen ancak dışarıdan alınması gereken temel yapı taşlarıdır. İlk gözlemlerimize dayanarak yeşil balın normal baldan daha faydalı olduğunu düşünüyoruz. Şu anda bilimsel araştırmalarımız devam ediyor" dedi.