Erzurum Güncel- Erzurum'da, Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) ilişkin soruşturma kapsamında haklarında dava açılan eski Cihan Haber Ajansı ve Zaman Gazetesi Bölge Müdürü Ersin Demirci ile kapatılan Erzurum Özel Şifa Hastanesi Basın ve Protokol Müdürü Esalettin Gül'ün yargılanmasına devam edildi.
Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Gül ve Demirci, bulundukları Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Duruşmada sanıkların avukatları ile tanık da hazır bulundu.
Tanık A.İ. beyanında, sanık Demirci'yi 2014'te Zaman gazetesinde çalışmasından dolayı tanıdığını söyledi.
Sanıkla ilgili şahit olduğu olaydan bahseden A.İ, şunları kaydetti:
"Sanık Bank Asya'ya para yatırma konusunda telkinde bulundu. Ekrem Dumanlı'dan sonra gazetede genel yayın yönetmenliği yapan Abdulhamit Bilici'nin de bulunduğu bir ortamda Demirci, bizzat Bank Asya'ya destek olmamız amacıyla para yatırmamız gerektiğini söylemişti. 'Evi olan evini, arabası olan arabasını satarak elde edebileceği meblağları bu bankaya yatırsın.' diye telkinde bulunmuştu. 'Hatta evi ve arabası olmayan kişiler ise gerekirse başka bankalardan kredi çekerek bu bankaya yatırsınlar.' demişti. Söz konusu fedakarlıkların karşılığının alınacağını söylemişti. Ayrıca doğrudan Demirci ağzından duymamış olsam da gazete içerisinde Erdoğan için 'İrancı' denildiğini ve yine hükümetin eleştirildiğini, 'Hizmet harekatı'nın hükümet tarafından sıkıştırıldığını duyuyordum."
Sanık Demirci savunmasında, tanık A.İ'nin beyanlarını kabul etmediğini belirterek, çalıştığı dönemde tanığın gazete ile doğrudan irtibatının olmadığını söyledi.
Tanığın beyanlarında yer aldığı şekilde kimseye Bank Asya'ya para yatırma konusunda telkinde bulunmadığını ileri süren Demirci, "Bank Asya'da para hareketlerime bakıldığı zaman görülecektir ki kendim bile bu bankaya para yatırmadım. Tanığın beyanlarını daha detaylı bir şekilde anlatması gerekmektedir. Dünyanın hiçbir yerinde bir örgüt üyesinin örgütten ayrıldıktan 15 yıl sonra dönüp örgüte katıldığı görülmemiştir." ifadelerini kullandı.
Sanık Gül ise savunmasında hakkında beyanda bulunan gizli tanığın söylediklerinin iddiadan ileri geçmediğini öne sürdü.
Gizli tanığın belirttiği gibi gazete görevinden sonra ödüllendirme ile başka bir göreve getirilmesi durumunda daha aktif ve üst düzeyde bir yerde olması gerektiğini savunan Gül, şöyle devam etti:
"Yine böyle bir görevlendirme yapılması için emekli olmamın beklenilmesi de gerekmezdi. Emekli olduktan sonra 2 çocuğumun üniversiteye gitmesi sebebiyle ekonomik çıkarlarımızı gözeterek hastanedeki işi buldum. Hastanedeki görevi tamamen cazip bir iş olması sebebiyle kabul ettim. İcra edeceğim görev yabancı olmadığım bir görevdi. Hafta sonu mesaisi söz konusu değildi. Bu ve benzeri avantaj yönlerinden dolayı bu görevi kabul ederek ifa ettim."
Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
İddianameden
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanıklar Esalettin Gül ve Ersin Demirci'nin FETÖ/PDY'ye ait basın ve yayın organlarından Zaman gazetesi ve Cihan Haber Ajansında bölge müdürü olarak görev yaptıkları ve 17-25 Aralık 2013'ten sonra FETÖ/PDY'nin Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kararı ile "terör örgütü" ilan edilmesine rağmen örgüt faaliyetlerini sürdürdükleri belirtiliyor.
Demirci'nin, "14 Aralık Operasyonu" olarak bilinen ve Zaman gazetesine yönelik operasyonlarda gazetenin genel yayın müdürü Ekrem Dumanlı ile Samanyolu Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni Hidayet Karaca'nın gözaltına alınmasının ardından Erzurum Adliyesi önünde basın açıklamasıyla operasyonları eleştirdiği ve örgütün propagandasını yaptığı belirtilen iddianamede, sanığın, örgütün emniyetteki üyelerini FETÖ'ye mensup diğer üyeler hakkında tahkikat yapmaması için yönlendirdiği iddia ediliyor.
İddianamede, Gül'ün de görevlerini Demirci'ye devrettikten sonra örgütün finans kaynaklarından Özel Şifa Hastanesi'nde basın ve protokol müdürü olarak görev yaptığı, 17-25 Aralık'tan sonra örgütle irtibatını kesmediği, terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'in kardeşi aracılığıyla ilettiği talimatları canlı kurye olarak örgüt mensuplarına aktardığı ve terör örgütünün sosyal medya faaliyetleri içinde paylaşımlar yaptığı ileri sürülüyor.
İddianamede, Gül ve Demirci'nin "silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "terörizmin finansmanı" suçlarından 12,5 yıldan 25 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.