Erzurum Güncel- Erzurum'da, Kuzey Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı (KUDAKA) üzerinden pansiyon yapılması amacıyla alınan devlet hibe desteğinin usulsüz onaylandığı, desteğin amacı doğrultusunda kullanılmadığı ve "Doğu Anadolu'nun En Büyük Pansiyon Projesi" adı altında ajansa başvurulan projenin başarılı bulunup sözleşme imzalanarak hibe alındığı iddiasıyla 11 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanıklar Kenan Duman, Mustafa Bastem, Rıdvan Balcı ve eski KUDAKA Genel Sekreteri Talha Bekir Özmen, tutuksuz sanıklar Fatih Kantar, Hamza İncesu, Musa Sönmez ile sanık avukatları tanıklar katıldı.
Duruşmaya, ildeki mütevelli heyetinden olduğu iddia edilen Hasan Özdemir Elazığ E Tipi Cezaevinden, Metin İskender Samsun E Tipi Kapalı Cezaevi ve adliye personelinden sorumlu olduğu iddia edilen Savaş Göksu da Van T Tipi Kapalı Cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılırken sanık Halil Şahin ise duruşmaya katılmadı.
Sanık İncesu, savunmasında herhangi bir şekilde terör örgütü üyesi olmadığını ileri sürerek hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini söyledi.
Bahse konu şirketi satın almasındaki amacı anlatan İncesu, şunları ifade etti:
"Her ne kadar şirket batmakta ise de bu şirketin hisse senetlerini satın aldıktan sonra yine şirkete ait gayrimenkulleri satıp akabinde de buradan edindiğim para ile şirketin diğerlerine olan borçlarını ödedikten sonra kalan parayı kar kapsamında gelir olarak almayı düşünüyordum. Bu şekilde de daha fazla karedileceği kanaatim vardı. Şirketin gerçek değerinin altında veya üstünde satışına dair bir bilgim yoktur. Ben gösterilen bedel üzerinden satın aldım, herhangi bir şekilde örgüte destek verme gibi bir amacım yoktur. Bank Asya'ya para yatırırken faizsiz bankacılık yapması sebebiyle avro cinsinden para yatırdım."
Tanık E.O, beyanında, olay tarihlerinde KUDAKA'da idari işlerden sorumlu görevli olduğunu ve devamında Akif Eğitim Şirketinin projesi için izleme değerlendirme uzmanlığına getirildiğini söyledi.
Projenin pansiyon projesi olduğunu anlatan E.O, "Projenin gerçekleşme aşamasında gittiğimizde belirtilen yerde öğrencilerin kaldığını tespit ettim. Bu durumun projeye uygun olmadığını görünce bir ek değerlendirme ve izleme yapılmasını önerdim ve talebim kabul gördü." dedi.
E.O, ek izleme ve değerlendirmede yurt olarak işletilmemesi ve kullanılmaması gereken yerde bu yönde faaliyetlerin olduğunu tespit edince durumu rapor ederek genel sekreterliğe ilettiğini belirterek, şunları ifade etti:
"Genel sekreterlik makamında olan sanık Özmen neden bu şekilde bir rapor düzenlediğimi, böyle bir raporun düzenlenmemesi gerektiğini, burasının yurt olabileceğini, bunda da bir sakınca olmadığını ifade etti. Ben de usulsüzlük tespit ettiğimi, mevzuata göre de bu raporu düzenlemeye sorumlu olduğumu ifade ettim. Kendisi mevzuatta olmamasına rağmen proje sahibi şirketten savunma almamı istedi. Projede nihai olarak usulsüzlükle ilgili olarak bir işlem yapılmadı. Aslen bu durumun yönetim kuruluna götürülüp tartışılması gerekmesine rağmen sekreterlik tarafından götürülmeden onaylandığını öğrendim. Bu davranışlardan ve projenin muhatabından dolayı ben sanığın bu örgüte veya şirkete yakınlık gösterdiğini fark ettim. Nihai imza yetkilisi genel sekreterdi. Harcama yetkilisi de odur. O onayladıktan sonra benim usulsüzlük raporum artık herhangi bir değer taşımaz ve proje işleme konulur."
Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluğunun devamına karar vererek, eksik evrakların tamamlanması amacıyla duruşmayı erteledi.
İddianameden
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, KUDAKA üzerinden pansiyon yapılması amacıyla alınan devlet hibe desteğinin usulsüz olarak onaylandığı, desteğin amacı doğrultusunda kullanılmadığı, Akif Eğitim Şirketinin "Doğu Anadolu'nun En Büyük Pansiyon Projesi" adı altında KUDAKA'ya başvurduğu, projenin başarılı bulunarak sözleşme imzalandığı ve toplamda ajanstan 288 bin 741 lira hibe verildiği belirtiliyor.
Usulsüzlük ve projeye aykırılık tespit edilmesine rağmen gereğinin yapılmadığının tespit edildiği bilgisinin paylaşıldığı iddianamede, Akif Eğitim Şirket yetkililerinin, FETÖ/PDY'ye haksız ekonomik çıkar elde etmek için, pansiyon projesinden aldıkları devlet hibesini usulsüz kullanarak ve aynı zamanda bu destekle yurt açarak ekstra kazanç elde ettikleri, usulsüzlüğün tespit edilerek raporlanmasına rağmen, bu konuda gerekli işlemleri yaptırmayan ve işlem yapılmamasına göz yuman KUDAKA görevlilerinin FETÖ/PDY'nin usulsüz devlet hibesi almasını sağlamaları nedeniyle sorumluluklarının bulunduğunun anlaşıldığı kaydediliyor.
İddianamede, sanıklardan Kantar ve İncesu'nun "silahlı terör örgütüne üye olmak"tan 7,5 yıldan 15 yıla, Özmen'in "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık yapma" ile "silahlı terör örgütü kurma veya yönetme" suçlarından 17 yıldan 29,5 yıla, Sönmez'in "silahlı terör örgütüne yardım ve terörizmin finansmanının önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet" suçlarından 12,5 yıldan 25 yıla, diğer sanıkların ise "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" ile "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından 9,5 yıldan 22 yıla kadar hapsi isteniyor.