Erzurum Güncel- Erzurum’da geçen yıl Eylül ayında meydana gelen olayda eski hükümlü Yılmaz Çelik, infaz koruma memuru Turgay Kınalı’yı boynundan ve karnından bıçaklayarak sokak ortasında öldürmüştü. Şehrin konuştuğu olayın ilk duruşması Erzurum Adliyesi 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Pandemide çıktı
Mahkemeye güvenlik nedeniyle tutuklu bulunduğu Kırklareli Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılan sanık Yılmaz Çelik’in mahkeme heyetine sunulan üç sayfalık adli sicil kaydı ortaya çıktı. Cinsel istismar, cinsel istismara teşebbüs, kasten yaralama, konut dokunulmazlığını ihlal gibi suçlardan 38 ayrı suç kaydı bulunduğu öğrenilen Çelik, adeta suç makinesi çıktı. Çelik’in işlediği suçlardan hakkında toplamda 35 yıl 7 ay hapis cezası ve 5 yıl da hükmün geri açıklaması kararı bulunuyor. Katil zanlısı Çelik, pandemide cezaevinden salıverildi.
Çelişkili ifadeler
Erzurum Adliyesi 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada katil zanlısı Çelik, “Öncesinde husumetim yoktu, aramızda bir sürtüşme olmadı, o gün beni 20 dakika dövdü ben de kendimi savunurken elimdeki bıçağı iki kere savurdum, başka bir şey hatırlamıyorum, çok pişmanım” diyerek ek savunma yapmadı.
İfadesinde 20 dakika boyunca dövüldüğünü söylese de güvenlik kamerası görüntülerine göre olayın toplamda 20 saniye sürdüğü anlaşıldı. Çelik’in adli muayenesinde ise herhangi bir darp izine rastlanmadığı mahkeme tutanaklarına geçti.
Eşi katil zanlısını görünce dayanamadı
Mahkemeye katılan infaz koruma memuru Turgay Kınalı’nın eşi Hacer Kınalı ise katil zanlısını görünce, “Bunun işi adam öldürmek, bizim canımızı yaktın senin de canın yansın” dedi. Tutuklu sanık Çelik’e yönelik küfürlü konuşmaları devam eden Hacer Kınalı mahkeme başkanının talebiyle duruşma salonunun dışına çıkarıldı.
Turgay Kınalı’nın kızı Ebru Demircan ise, ‘Planlayarak öldürdüğünü düşünüyorum. Kendisi de suç makinesi. Bunu kim dışarı çıkardıysa ondan da şikâyetçiyiz, pandemide neden çıktı? Çıktı ve ocağımızı söndürdü. Benim babam 40 yıl devlete hizmet etti. Bunu hak etmedi’ dedi.
Olay tüm infaz koruma memurlarını etkiledi
Tutuklu sanık Yılmaz Çelik’in kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırılmasını talep eden Turgay Kınalı’nın avukatı Bahar Kınalı savunmasında, ‘Sanık suçunu itiraf ediyor. Ancak sanığın gerek soruşturma gerek kovuşturma aşamasında verdiği beyanlar çelişkilidir. Husumeti olmadığını, cezaevindeyken darp edilmediğini söylüyor. Olay günü 20 dakika darp edildiğini söylese de adli muayenede darp veya cebir izine rastlanılmamış. Kolonya içtiğini ve yaptıklarını hatırlamadığını söylese de kaç dakika dövüldüğünü söylüyor, olaydan sonra kaçarak ablasının evini bulabiliyor, ona göre geçeceği sokakları, bineceği minibüsü, ineceği durağı biliyor. Bunları bilip de nasıl olayla ilgili hiçbir şey hatırlamaz. Beyanları hayatın olağan akışına aykırıdır. Meyve bıçağını da meyve kesmek için taşıdığını söyleyerek olayı masumlaştırmak istiyor. Kimse üzerinde meyve bıçağını kılıfa sokarak taşımaz. Maktulün sürekli kullandığı güzergahta olayın işlenmesi de tasarlama hükümlerinin oluştuğunu gösteriyor. Kendini savunma, yasama şansı bırakmama olayı tasarladığını gösteriyor. Fiili işledikten sonra kaçması, suç aletini yok etmesi de tasarladığını gösteriyor. Ayrıca maktulün yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle atılı suçun işlendiği açıktır. Adaleti temsil etmeye çalışan maktul bir meslektaşımızdı. Olayın vahameti, basına yansıması, infaz koruma memurlarının işlerini endişe ve korkuyla yapmaya başlamalarına neden olmuştur. Dolayısıyla bu anlamda vereceğiniz karar ailesini, akrabalarını, tüm çalışma arkadaşları ve infaz koruma memurlarını etkileyecektir. Herhangi bir indirim uygulanmaksızın sanığın en üst sınırdan cezalandırılmasını talep ediyoruz” dedi.
Tanıkların da dinlendiği duruşmada mahkeme heyeti, tutuklu sanık Çelik’in tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 19 Haziran 2023’e erteledi.
Manolya Bulut-Pusula