Erzurum Güncel- Erzurum’da 1998 yılında yer seçimi yapılan, 2015 yılında ilk kazmanın vurulduğu 2. Organize Sanayi Bölgesi, sessiz sedasız şehrin Kuzeydoğu’sunda büyüyor. Valilik, Büyükşehir Belediyesi, ETSO ve 2. OSB Yönetimi’nin özverili çalışmalarıyla yerli ve yabancı yatırımcıların dikkatini çeken Tekstilkent, ülke ekonomisine ve istihdama da büyük katkı sağlamaya hazırlanıyor.
İlk gündeme geldiğinde yer tercihinin yanlış yapıldığı ekonomi ve iş dünyası tarafından yüksek sesle dile getirilmiş, “Kuş uçmaz kervan geçmez bir yer, orada Organize Sanayi Bölgesi mi olur? Kim gelir de orada yatırım yapar?” eleştirileri epeyce gündemi meşgul etmişti. Şehirde var olan 1. Organize Sanayi Bölgesi’ni geliştirmek yerine neden ikincisinin kurulduğunu bizzat bende sorgulamıştım.
Ancak 1. Organize Sanayi Bölgesi gelişimini tamamlamış ve yeni yatırımcıya tahsis edilecek arsa kalmadığı için 2. Organize Sanayi Bölgesi’nin devreye alınması kaçınılmaz olmuştu.
Herkesin burun kıvırdığı o çorak dağlar arasında, kısa sürede çok ama çok ciddi işler başarılmış… Üstelik bu başarı, tek kişinin, tek kurumun katkısı ile değil; bilakis şu ana kadar bölgemizde örneğine çok az rastladığız güç birliği, ortak hareket, özveri ve şehrin menfaati doğrultusunda adım atma azmi ile yakalanan bir başarı.
Bu girişim; Erzurum Valisi Okay Memiş, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, 2. Organize Sanayi Başkan Vekili aynı zamanda Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Saim Özakalın ve daha sonra destek veren birçok kurum ile ete kemiğe bürünmüş.
Yeni fabrikaların temelinin atıldığı, inşaatların sürdüğü, tozun dumana karıştığı, makine seslerinin göğe yükseldiği 2. Organize Sanayi Bölgesi’ni ele avuca gelir hale getiren Vali Memiş, Başkan Sekmen ve Özakalın ile birlikte gezdik. Bugüne kadar sadece birinci etabı için yaklaşık 200 milyon lira harcanan ve ikinci etabı ilkinin 4 katı büyüklüğünde olacak, sadece altyapısı için 50 milyon lira ayrılan dağların ardındaki vahayı inceledik.
Gördüklerimi aktarmadan önce şunu söylemeliyim ki; Vali Memiş ve Başkan Sekmen’in dilinden düşürmediği Tekstilkent’in bu kadar reklam edilmesini, anlamayanlardan biriydim. Zira aynı yatırımlardan Ağrı’da hatta Şırnak’ta bile vardı. Fason üretim yapan tekstil atölyelerinin kurulacak olmasının abartıldığı görüşündeydim. Benim gibi olaya bu gözle bakan insan az değildi.
Yıllardır tek bir yabancı yatırımcının kapısını çalmadığı Erzurum’da birbiri ardına açılan bu işletmeleri hikayenin kahramanları ile birlikte gezdik.
Bizi tekstil atölyeleri değil adeta koca koca fabrikalar karşıladı. Dev binaların içindeki makine parkı pek de tekstil atölyelerindekilere benzemiyordu. Bildiğimiz tekstil fabrikasıydı bunlar. Her fabrikada yüzlerce kadın, tezgâhının başında harıl harıl çalışıyordu.
Lazer kesim makinelerinden tutun da Çin’de bulunan birçok makine parkına sahip fabrikaları gördük. Girdiğimiz her fabrikada mühendislerin, satış koordinatörünün olduğu kurumsal yapılardı bunlar. 300 olan çalışan sayısının yılsonuna kadar 1000 kişiye çıkaracağını söyleyen yatırımcılar ile konuştuk.
Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’in seçim vaatleri arasında yer alan “10 fabrika kuracağız” söyleminin işte bu tekstil kentler olduğuna şahit olduk.
Gecesini gündüzüne katıp arsa tahsisi yapacağım diye uğraşan Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Saim Özakalın’ın neden “Cazibe Merkezli İller desteği devam etmeli” diye ısrarını anladık.
Göreve geldiği günden beri tekstil kenti dilinden düşürmeyen Erzurum Valisi Okay Memiş’in, heyecanına ortak olduk.
Erzurum Valiliği tarafından inşa edilen ve uygun koşullarda yatırımcıya kiraya verilen binalarda VDS Tekstil, 3 F Tekstil ve AYTİM Tekstil üretime başlamış. Şu an bu fabrikalarda maske, steril tulum ve daha bir çok kalemdeki tekstil ürünleri, Erzurumlu hanımlar tarafından üretilip dünyanın bir çok ülkesine ihraç ediliyor. Bu fabrikaların her biri yılsonuna kadar istihdam sayılarını hatırı sayılır ölçüde artırmayı hedefliyor. Yarın istihdamın beş binlere on binlere çıkmaması için hiçbir sebep yok, belki daha fazlası…
İnce eledik sık dokuduk
Sık sık fabrikaları ziyaret eden Vali Okay Memiş, bugünlere nasıl gelindiğini şu cümlelerle aktardı:
“Göreve geldiğimde 2. Organize Sanayi Bölgesi’nde epey yol alınmıştı. Altyapı çalışmaları başlamıştı. Ama asıl önemli olan yatırımcıyı getirebilmekti. Yabancı yatırımcının bu bölgelere gelmesinin gerekçesi bellidir, buranın yatırım için cazibe haline getirilmesidir. Bizde bunu yaptık. Erzurum Valiliği olarak yatırımcının hizmetine sunacağımız tüm binaları yaparak, altyapısı ile üst yapısı ile hazır hale getirdik. Tamamlanan binalarımızı çok uygun koşullarda yatırımcıya verdik. ‘Gelin istihdam yaratın, çarkları döndürün’ dedik. Bu konuda Maliye Bakanımız, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanımız, tüm Milletvekillerimiz ve Ticaret ve Sanayi Odamız her türlü desteği sonsuz verdiler. Bugüne kadar yapılanlar hedefimizin çok ama çok az kısmını oluşturuyor. Bu yatırımların devamı geliyor, gelmeye de devam edecek. Şuan 40’a yakın başvuru var. İkinci etap çalışmalara başlandı. Üstelik faaliyette olanlar ile yeni kurulacak fabrikalar, dünyaca ünlü marka firmaların ürününü dikecek. Bu gerçekten ciddi bir başarı.
Biz her gelen yatırımcıya kapı açmadık, ince eledik sık dokuduk. Devletin tek kuruşunu heba etmedik. Marka takım elbise giyen, elinde deri çantası olan simsarlar geldi. Ama hiç biri amacına ulaşamadı. Erzurum’da yatırım yapan firmaların hepsi kurumsal. Üretim fason ya da merdiven altı değil. Biz bunları yaparken Büyükşehir Belediye Başkanımız, bu firmaların başka illerdeki yatırımlarını tek tek inceledi. Güç birliğinden başarı çıktı. Hükümetimizin çıkardığı yatırımcının elini güçlendiren teşvikler, elbette bizim iş yapmamızı kolaylaştırdı. Herkese teşekkürü bir borç biliyorum, sağ olsun var olsunlar. Bu fabrikalar şehrin kendi ekonomisini oluşturması için çok önemli adımlardır. Biz meşalenin bir kısmını yaktık.”
Kimse İnanmıyordu ama yaptık
Organize Sanayi Bölgesi’nde altyapı gibi bir çok alanda yapılan çalışmalara destek veren Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ise, “ Biz kafamıza koymuş gündemimize bu fabrikaları almıştık. Göreve geldiğimiz günden beri bunu zaten halkımıza anlatıyorduk. Tüm enerjimizi yabancı yatırımcıyı Erzurum’a getirebilmek için harcadık. İstanbul’da Bursa’da ve bir çok şehirde faaliyet gösteren iş adamı hemşerilerimize gittik. ‘Gelin bu şehre yatırım yapın’ dedik. Yatırıcının buraya gelmesi için buranın bir cazibesinin olması lazımdı. Cazibe Merkezi İller kapsamında 2. Organize Sanayi Bölgesi bu konuda biçilmiş kaftandı. Biz Erzurum’a fabrikalar kuracağız derken kimse inanmıyordu. İşte ortada. Biz bismillah dedik el birliği ile bu işi başlattık. Aslında belediye olarak bu tür yerlere hizmet etmek bizim görevimizin dışında. Ama biz elimizi taşın altına koyduk. Her türlü desteği verdik, alt yapı ve üst yapı çalışmalarına el attık, ağaçlandırdık. Yapılması gereken her ne varsa yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Burada fabrika bacalarının tüttüğü istihdamın en üst seviyede olduğu fabrikalar olacak. Üstelik bizim desteğimiz bununla sınırlı kalmayacak. Sırada 4 ayrı fabrika daha var. Cam, seramik, ayakkabı ve kadın tekstiline yönelik yatırımlarda yolda” ifadelerini kullandı.
Şu an emekliyoruz ama yürümemiz, koşmamız yakın
Organize Sanayi Bölgesi’nin kurucuları arasında yer alan OSB Başkan Vekili ve aynı zamanda Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Saim Özakalın ise, “ Erzurum’un kalkınmasında önemli bir adım atıldı. 2. Organize Sanayi Bölgesi şehre can suyu gibi geldi. Şu ana kadar 28 arsa tahsis edildi, sırada 40’a yakın firma var” dedi.
Birinci etabın tamamlandığını hatırlatan Özakalın, “İkincisi için çalışmalar başlatıldı. Yabancı yatırımcının yanında yerli yatırımcı da 2. Organize Sanayi Bölgesi’nde yer aldı. Biz tüm yatırımcılara aynı mesafedeyiz. Tek derdimiz var, şehirde kalkınmayı sağlamak ve istihdamı artırmak. Şu an emekliyoruz ama yürümemiz ve koşmamız yakın. Yatırımcıyı burada tutmamız için teşvik desteklerinin devam etmesi hayati öneme sahip. Malum Erzurum sert kışı ile meşhur bir şehir. Yatırımcı için avantajdan çok dezavantajı var. Hükümetlerin çıkardığı teşvikler bizim elimizi güçlendiriyor. Burada yapılacak yatırımlar sadece istihdamı oluşturmayacak, bu aynı zamanda şehir ekonomisine yansıyacak. Biz var gücümüzle çalışıyoruz. Sayın Valimiz, Belediye Başkanımızın desteklerini çok değerli buluyoruz. Birlikten kuvvet doğar şiarının yansımasıdır bu çalışmalar. Daha gidecek çok yolumuz var” diye konuştu.
Bölgemizde ciddi derecede işsiz gençlik var ve bunların çoğu meslek sahibi değil. Hani şu ‘ne iş olsa yaparım’ diyen kesim çok fazla. İşte bu Tekstil Kentler aynı zamanda o gençlerin koluna da bir altın bilezik takıyor. İşi öğrenenler makinaların başında arı gibi çalışırken, henüz hiçbir şey bilmeyenler meslek öğreniyorlar. Dün evinde ‘eşime nasıl destek olabilirim’ diyenler bugün ustabaşı olma yolunda ilerliyorlar.
Hani dedim ya belki bugün bu yatırlara dudak bükenler olabilir ama bu çalışmalar böyle gider ve yatırımcıyı tutabilirsek iş gücü bakımından tekstilde söz sahibi olmak hiç de hayal değil.
Kış sporları, kış turizmi, sağlık turizmi başlıkları arasında artık tekstil de var.
Belki bir sanayi şehri olmayacağız, olamayacağız ama bu işler doğru yapılırsa kalkınmanın önemli başlıklarından biri olacak tekstil… Çağrı merkezilerinin ardından en fazla istihdam yaratan buradaki fabrikalar olacağı da aşikar.
Sevda Güneş İncesu/Pusula