Erzurum Güncel-Erzurum'a 8 kilometre uzaklıktaki Tepeköy'de, Atatürk Üniversitesi Türk- Ermeni İlişkileri Araştırma Merkez ve Erzurum Müze Müdürlükleri tarafından 1915- 1919 yılları arasında Ermeni çeteleri tarafından katledilen 150 Müslüman Türk'ün izlerini ortaya çıkarmak için bugün bilimsel toplu kazıya başlandı. Sabah saat 07.00 itibariyle kazı başlatılırken Atatürk Üniversitesi Türk- Ermeni İlişkileri Araştırma Merkez Müdürü Doç. Dr. Erol Kürkçüoğlu, kazıyla ilgili bilgilendirmede bulundu. Birinci Dünya Savaşı sırasında Rus orduları ile ittifak yapan Taşnak, Hınçak, Ramgavar adlı Ermeni çetelerinin Erzincan'ın Tercan, Erzurum merkez Yanıkdere, Karskapı, Ezirmikli, Osmanağa, Mürselpaşa konaklarında ve Firdevsoğlu kışlasında katliama giriştiklerini anlatan Doç. Dr. Erol Kürkçüoğlu, ayrıca Cinis (Ortabahçe), Alaca, Ilıca, Tepeköy, Dutçu, Yeşilyayla, Pasinler Tımar, Köprüköy, Horasan, Kars'ın Derecik ve Subatan, Van'ın Zeve, Ağrı, Bitlis, Iğdır'ın Oba, Hakmehmet, Gedikli, Ardahan'ın Yanık Cami, Esenboğaz, Göle, Çıldır'ın Kotanlı, Nahçıvan'ın Zengezur ve Azerbaycan'da 520 bin Müslüman Türk'ün katledildiğini anımsattı. Erol Kürkçüoğlu, Tepeköy'de iki bina arasında kalan yeşil alanda bugün bilimsel kazı yapıldığını belirtti. - RUS YARBAYIN HATIRATI VE TEPEKÖYLÜ İKİ TANIĞIN İFADELERİ IŞIK TUTTU . Doç. Dr. Erol Kürkçüoğlu, şunları söyledi: "Rus Yarbayı Tverdohlebof'un hatıratında, Abdullah Bey'in başkanlığındaki Emniyet Genel Müdürlüğü Tahkik Heyeti raporunda ve köy halkından Tepeköy katliamının tanığı Hürrem Safaoğlu ve Firak Şahin'in hatıralarında belirtildiğine göre 1918 yılının Şubat ve Mart ayı başlarında Taşnak Ermeni çeteleri Durak Bingöl'ün evinin kuzeyinde bulunan ve otluk olarak kullanılan binada köyün kadınlarını, İbrahim Safa'nın evinin arkasında da erkeklerini katletmişlerdir. Yarbay Tverdohlebof hatıratında, ‘Ermeni Generali Antranik'in Erzurum'da komutan olarak göreve başladığı 2 Mart 1918 günü komuta ettiğim bölge içinde yer alan Tepeköy'de bütün ahalinin kadın, erkek, çocuk, yaşlı ayırımı yapılmadan Ermeniler tarafından katledildiğini o bölgedeki subayımın vasıtası ile haber aldım’ dedi."- KADINLARI AYRI, ERKEKLERİ AYRI KATLETTİLER.Erzurum ve çevresinde Türklere yönelik katliamların artması üzerine Kazım Karabekir Paşa Komutasındaki Birinci Kafkas Kolordu'suna bağlı Halid Bey komutasındaki Türk birliklerinin 11 Mart 1918'de Tepeköy'ü Ermenilerden temizlediğine işaret eden Kürkçüoğlu, "Tepeköy'de sağ kalanlar, çevredeki dağlara kaçanlar, Türk ordusunun 11 Mart günü köye girmesi üzerine yangın yerlerinde, katliam alanlarında köyün sokaklarında yakınlarını, analarını, babalarını, eşlerini, çocuklarını aramaya başladılar. Alaca'da, Yeşilyayla'da, Tımar'da, Cinis'de, Subatan'da, Oba'da Hakmehmet'te, Zeve'de, Gedikli'de ve Derecik'te olduğu gibi, Tepeköy'de katledilenler savaşla uzak-yakın alakası olmayan köyün sivil ahalisiydi. Bugün buradaki Tepeköy kazısı şüphesiz bilimsel bir kazı olacaktır. Tepeköy kazısı ile elde edilmesi düşünülen nihai hedef, başta Erzurum olmak üzere Doğu Anadolu'da asıl katliama uğrayanların bölgenin gerçek sahipleri olan Müslüman Türk halkının olduğu gerçeğini bilimsel verilerle ortaya koymaktır " diye konuştu.- KAZILAR SONUCUNDA ŞEHİTLERİN KEMİKLERİNE ULAŞILDI. Erzurum Tepeköy'de yapılan bilimsel kazıda Ermeni çetelerince öldürülen Müslüman Türk şehitleri kemiklerine ulaşıldı. Kazının ilerleyen saatlerinde açıklama yaparak: “Şu ana kadar 13'e yakın insanımızın, çocuklarımızın bedenlerine ulaştık” diyen Kürkçüoğlu, şunları kaydetti: “Bu alanda o dönemde kullanılan mutfak eşyaları ve Kur'an-ı Kerim parçaları yavaş yavaş çıkmaya başladı. Toprağın çok altında şehitlerimizin bulunduğu bir mekan. Yerin 1 metre altında bulunan kısma ulaşıldı. Katliamdan sonra yanık izleri de var. Çünkü yer yer yanık izleri de alanda belli. Gerçekten de burada kazının sonunda mutlaka çok önemli belgelere ve bulgulara ulaşacağımızı biliyoruz. Burada katledilenler doğrudan doğruya köyün yerli, Müslüman ahalisidir. Bilimsel kazımız son hızla devam ediyor. Mutlaka belli bir zemine ulaşıp şehitlerimizin bedenlerine ulaşacağız. Bu köyde yaptığımız araştırmalarda tam burada bir katliamın olduğunu Hürrem Sefaoğlu amcamızın ifadeleriyle de biliyoruz. Hürrem Sefaoğlu amcamızı 1977'de kaybettik. O Tepeköy toplu katliamının olduğunu bizzat anlatmıştır. Köyde bir toplu katliamın toplu mezarın olduğunu bugün bilim dünyasına belgeleriyle, bulgularıyla ortaya koymaya çalışıyoruz. Yaptığımız ilk kazı çalışmalarında 4-5 adet toplu mezara rastladık. Daha sonra yüzey düzlemesi yapıp diğer şehitlerimizin bedenlerine de ulaşacağız. Tepeköy'deki katliamı bu noktada iyi değerlendirmek lazım. Müslüman Türk ahalisi kendi köyünde, kendi kasabasında alçakça Taşnak çetelerince katledilmiştir. Ayrıca, dikkati çeken bir konuda yaptığımız araştırmalarda o dönem bu köyde bir tane bile silah yok. Tamamen savunmasız, tamamen masum halka yönelik bir saldırıdır.” - 12 YAKINININ İZLERİNİ ARAYAN KÖYLÜ… Tepeköy'de oturan 4 çocuk babası 48 yaşındaki Şamil Şekeroğlu, katliamla ilgili olarak “O dönemde aileden 12 kişiyi kaybettik. Sadece o zaman 20 yaşında olan Hürrem dedem sağ kalmış, o da askermiş. Yaralı olarak köye gelmiş. Bakmış 12 kişiden hiç kimse yok. Köydekilerin tümünü katletmişler. Köyden sadece birkaç kişi sağa sola kaçarak kurtarmış. Kadınlar bir yerde, erkekler ayrı bir yerde. İnsanlık değil. Düşünün tek evden 12 kişi kaybetmişiz. Üzülüyorum ama bizim sesimiz çıkmıyor. Bizim köylerin hepsinde onlar katliam yapmışlar. Hürrem dedem, 1977'de öldü. Dedemin anlattığına göre, iki Ermeni samanlığın kapında duruyormuş. İnsanları süngüleyerek içeri atıyorlarmış. Ondan sonra da gaz döküp samanlığı yakmışlar” diye konuştu.- ÖĞLENE KADAR 13 ERKEĞİN İSKELETİ ÇIKARTILDI Kazılar aralıksız sürerken, saat 13.00 sıralarında bir açıklama yapan Kazı Başkanı Prof. Dr. Cevat Başaran, şunları söyledi: “60 metrekarelik alanda başlatılan kazıyı sürdürüyoruz. Ermeni çeteciler, Tepeköy'de katlettikleri toplam 150 kişiyi 2 ayrı toplu mezara gömmüşler. Kadın, çocuk ve yaşlıların bulunduğu 90 kişilik toplu mezar, 1958 yılında köylüler tarafından açılmış. Buradaki kadın, çocuk ve yaşlıların iskeletleri alınıp köylüler tarafından mezarlığa defnedilmiş. Şimdi yapılan kazıda ise tamamı erkek olan 60 kişinin olduğu tahmin ediliyor. Öğlen saatlerine kadar yapılan kazılarda 13 erkeğin iskeleti çıkarıldı.”Prof. Dr. Cevat Başaran, “Kemikler bozulmuşsa çıkarılacak iskeletler bulundukları yere defnedilecek ve buraya bir anıt yapılacak” dedi. - VALİ ÖZTÜRK KAZI BÖLGESİNDE… Kazı çalışmalarını incelemek üzere Erzurum Valisi Sebahattin Öztürk, Atatürk Üniversitesi (AÜ) Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, Palandöken Kaymakamı Şenol Esmer, Palandöken Belediye Başkanı Orhan Bulutlar ile Yakutiye Belediye Başkanı Ali Korkut da bölgeye geldi ve yetkililerden bilgi aldı. Vali Öztürk, gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti'nin yakın tarihinde Erzurum'un pek çok köyünde olduğu gibi Tepeköy'de de katliam olduğunun tarihi belgelerle sabit olduğunu belirterek, “Kültür ve Turizm Bakanlığımızın finansmanını sağladığı,üniversiteyle yürüttüğümüz çalışma neticesinde, şehit edilen vatandaşlarımızın bulunduğu bu köyde kazı çalışması başlattık” dedi. “Çok kısa zamanda bayağı ciddi buluntu ortaya çıkmıştır. Tabii dolayısıyla acımız tazelendi” diyen Öztürk, şöyle devam etti: “Ermeni mezaliminin yeniden ortaya çıkmış olması yaralarımızı tazelemiştir. Bir bakıma da hem tarihi bir belge sunmak bakımından hem de bu acı olayı unutmamak ve boşluğa düşmemek bakımından bu kazının yapılmasında şüphesiz çok yarar var. Milletimizin milli hafızasını canlandırmak lazım. Ermeni iddialarının tek yanlı, belgesiz, mesnetsiz olduğu biliniyor. Zaten burada arazide bizzat toplu mezarların bulunmasıyla geçmişte Cinis köyümüzde olduğu gibi Kars'ta, Iğdır'da olduğu gibi burada da bu toplu mezar ortaya çıkmış durumda. Bu bakımdan daha pek çok bilinen mezarlarımız var. Zaman içerisinde imkan bulunduğu takdirde bunlar da ortaya çıkarılacaktır. Türkiye'nin aleyhinde çevrilmiş bütün hilelerin, desiselerin boşa çıkarılması lazım. Bunun için de bol bol tarihi belge ve bilgiye ulaşmak gerekiyor. Bu tür mezarlar da zaman içerisinde bulunup kazılmalı ve ortaya çıkarılmalıdır.” Bir gazetecinin “Acaba bu tür kazılara dünyadan gözlemciler davet edilemez miydi?” sorusuna Vali Öztürk, “Dünyada hiç bir göz, görmek istemeyen göz kadar kör olamaz. Bütün mesele bu. Dolayısıyla bu belgeye razı olmayan, hoşlanmayan, duymaktan rahatsız olan insanları nereye davet ederseniz edin gelmezler, gelseler de görmezler. Elbette herkesi davet ediyoruz. Basınımızı davet ettik zaten. Ayrıca tarihçilerimizi bilgi, belge araştırmak isteyenleri burada misafir edip buradaki bilgi belgeleri onlarla paylaşmaya hazırız” yanıtını verdi. Palandöken Müftüsü Mustafa Baytar kazı yerinde Kuran-ı Kerim okudu. Müftü Mustafa Baytar'ın yaptığı toplu duaya Vali Sebahattin Öztürk ile köylüler de katıldı. İlk günkü kazı çalışmaları akşam saatlerinde bitirildi. Çalışmalara yarın devam edilecek.