26 üniversiteden tıp öğrencilerinin takıldığı kongrenin ilk gününde "organ bağışının dini boyutu" ve "organ bağışında medya" konuları ele alınacak. Katılımcılar organ naklinin önemine değinerek, herkesin bu kutsal görevi yerine getirmesi gerektiğini belirtti.Atatürk Üniversitesi Kültür Sitesi'nde gerçekleştirilen kongrenin açılış konuşmasını yapan stajyer Doktor Oğuz Demirdöğen, kongrenin katılan tüm doktorlar için büyük önem taşıdığını vurguladı. Kongrede asıl amacın organ bağışı toplamanın önemine vurgu yapmak olduğunu belirten Demirdöğen, "Erzurum'da bu kongreyi gerçekleştirmek bizim için çok önemli. Bir organ bağışının ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Kongre sonrasında çok sayıda organ bağışı yapılmasını hedefliyoruz. Burada tüm medyanın desteğini bekliyoruz" dedi.Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak "Bir insanın hayatını kurtarmak kadar önemli bir şey olamaz. Bağışlanacak bir organla, başka bir insanın yaşamasına vesile oluyorsunuz. Bundan daha güzel bir şey olamaz. Herkes bu konuda daha duyarlı olmalı" dedi.Koçak ayrıca Türkiye'nin değişik üniversitelerinden gelerek kongreye destek olan tüm öğrencilere teşekkür etti.Kongre koordinatörü Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Organ Nakli Merkez Müdürü Prof. Dr. Kamil Yalçın Polat ise organ nakliyle ilgili bu tür organizasyonların hayallerinin de önüne geçtiğini belitti. 10 yıl önce organ nakli yapabilir miyiz yapamaz mıyız gel gitlerini yaşadıklarını ifade eden Polat, "İnsanlara organ naklinin önemini anlatmaya çalışıyoruz. Bu konuda da önemli bir mesafe alarak bugünlere geldik. Bu yapılan organizasyonlar hayallerimizin önüne geçti. Herkese çok teşekkür ederim" diye konuştu.ŞENER: TÜRKİYE ORGAN NAKLİ KONUSUNDA BEKLENEN SEVİYEYE ULAŞAMADIAçılış konuşmalarının ardından Organ Bağışı ve Transplantasyonun sosyal boyutu ele alındı. Organ Bağışı ve Medya hakkında katılımcılara bilgi veren Gazeteci Yazar Mehmet Şener, organ bağışı konusunda Türkiye'nin beklenilen seviyeye bir türlü ulaşamadığını söyledi. Bu tür toplumsal olaylarda medyaya çok önemli görevler düştüğünün de altını çizen Şener" Erzurum organ nakli konusunda sorunlu illerden biri. Çoğu zaman yapılan organ nakillerinde başka illerden gelen kadavralardan alınan organlar kullanılıyor. Bu konuda herkesin daha duyarlı olması gerekir. Ancak organ bağışı konusunda hayattayken yapılan bağışlar kadar, öldükten sonra kişinin yakınlarının tavrı da çok önemli. Organ nakli konusunda en çok karşılaşılan sorunlardan biri, bağışın haram-helal noktasındaki çıkan tartışma. Çoğu zaman insanlar organ bağışına haram olduğu düşüncesiyle sıcak bakmamaktadır. Medya mensupları olarak organ bağışında yaşanan sıkıntılarla ilgili yaptığımız bir çok haberde en çok bu sorunla karşılaşıyoruz. Ve çoğu zaman organ bağışı haberlerinin dini otoritelerin görüşlerine de yer veriyoruz. Bağış konusunda bir diğer sorun ise organ mafyası ile ilgili çıkan haberlerdir. Bu haberlerde insanların organ bağışına yönelmesini engelleyebiliyor. Bir basın mensubu olarak, organ bağışı ve nakliyle ilgili haberlerin hem yazılı ve görsel medyada, hem de günlük yaşantıda sıkça yer alması gerektiğine inanıyorum" dedi.ÇİFTÇİ: ORGAN BAĞIŞI HELALDİRErzurum Müftülüğü Merkez Vaizi Ramazan Çiftçi ise " Organ Naklinin Dini Boyutu" konusunda katılımcılara bilgi verdi. İslam dininin sağlığa büyük önem verdiğini belirten Çiftçi, ticari bir amaç olmadığı takdirde organ naklinin İslam'da helal ve sevap olduğunu söyledi. Diyanet İşleri Başkanlığının, Dünya İslam Birliğinin ve buna bağlı bir çok kurumun organ nakline onay verdiğini de ifade eden Çiftçi, " Keyfi nakil olamaz. Başka tedavi yöntemleri varsa o kullanılmalıdır. Kesinlikle kişinin ölmüş olması gerekiyor. Organı ticari bir eşya gibi satmamız söz konusu olamaz. Bu şartlar yerine getirildiği takdirde organ bağışının hiçbir sakıncası yoktur. Dinimiz, bir insanın hayatını kurtaran kişinin tüm insanlığın hayatını kurtarmış gibi sevap kazanacağını emreder. Mademki dinimiz izin veriyor, sevap sayıyor. Ülkemizde bir çok organ bekleyen insanımız var. Bunlara destek olmalı ve organ bağışını hızlandırmalıyız" dedi.3 yıl önce yapılan başarılı bir operasyon sayesinde yeni bir böbreğe kavuşan Zeki Alparslan'da konferansa konuşmacı olarak katılan isimlerden biriydi. Alparslan, hastalığı boyunca yaşadığı sıkıntılardan bahsederken dinleyicileri zaman zaman duygulandırdı. Atatürk Üniversitesi Organ Nakil Merkezi'nde gerçekleştirilen bir operasyonla yeniden hayat bulan Alparslan, " 10 yıl bu hastalıkla mücadele ettim. Çocuklarımla birlikte çay içmeye hasret kalmıştım. Büyük sıkıntılar çektim. Daha sonra Yalçın Polat hocam karşıma çıktı. Beni sağlığıma kavuşturdu. Bugün 3 yaşındayım. Yarın bu tür rahatsızlıklar herkesin başına gelebilir. Bu anlamda herkesin organlarını bağışlayarak benim gibi hastaları yeniden hayata bağlamalarını istiyorum" dedi.Daha sonra değişik üniversitelerden gelen öğrenciler sinevizyon eşliğinde sunumlar yaptılar. Organ Bağışı ve Transplantasyon Ulusal Tıp Öğrenci Kongresi'ne Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, Palandöken Belediye Başkanı Orhan Bulutlar, Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selçuk Atamanalp, Organ Nakli Merkez Müdürü Prof. Dr. Kamil Yalçın Polat, Gazeteci Yazar Mehmet Şener, Müftülük Merkez Vaizi Ramazan Çiftçi, öğrenciler ve çok sayıda davetli katıldı.Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, katkılarından dolayı Palandöken Belediye Başkanı Orhan Bulutlar'a bir plaket verdi.