Erzurum Güncel-Padua Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alessandro Martin, 'Uluslararası iş birliğimiz sayesinde, hem eğitim kalitemiz, hem de araştırmalardaki başarımız arttı' dedi. Prof. Dr. Martin, Atatürk Üniversitesi Kültür Merkezi'nde düzenlenen 1. Avrasya İpek Yolu Üniversiteleri Toplantısı'nda, 'Padua Üniversitesi'nde Yeni Yaklaşımlar ve İşbirliği Arayışları' konulu sunumunda, uluslararası iş birliğinin önemini, uluslararası alanda yapılması gereken eğitim ve kültürel çalışmaları anlattı. İtalya'nın Padua kentindeki, Padua Üniversitesi hakkında bilgi veren Martin, üniversitenin 64 bölümü, 13 fakültesi ve 47 kütüphanesi bulunduğunu belirterek, üniversitelerine yıllık 600 milyon Dolar ödenek ayrıldığını bunun 40 milyon dolarını araştırmaya harcadıklarını söyledi. Prof. Martin, şunları kaydetti: 'Eğitime, araştırmaya büyük önem veriyoruz. Ancak ülke genelinde ücretler eşit dağıtılmıyor. Çok düşük ücretler verildiği için çoğu araştırmacılarımız yurt dışına gitmek zorunda kalıyor. Yine üniversitemizde öğretim görevlilerini gençleştirme projesi hazırladık ve bütün öğretim görevlilerimiz çok genç. Eleman alırken genç olanları alıyoruz artık. Araştırma için de genç olanları tercih ediyoruz. Bu yıl 6 milyon Dolar bütçe kesintisi oldu ve bu bizi zor seçimlere yöneltti.' - 'ULUSLARARASI OLABİLMEK İÇİN DE ULUSLARARASI ÖZELLİKLER KAZANMALIYIZ'- Uluslararası alanda ortak iş birliği içinde bir eğitim çalışması yapılması gerektiğine vurgulayan Martin, 'Böyle yaparsak daha başarılı oluruz ve daha az yanlış yaparız. Zayıf olduğumuz durumlarda birbirimize destek oluruz' diye konuştu. Üniversitelerine daha fazla yabancı öğrenci gelmesi için de çalışma yapacaklarını anlatan Martin, şöyle devam etti: 'Her yıl bin 500 öğrencimiz Erasmus Programı ile yurt dışına gidiyor. Üniversitemize de yurt dışından 2 bin öğrenci geliyor. Buraya gelen yabancı öğrenci sayısının artmasını istiyoruz. Bunun için de çalışma yapacağız. O zaman daha farklı kültürlere ev sahipliği yapmış oluruz. Üniversite olarak iş birliğinin önemini bildiğimiz için de sanayi ve ticaret odaları ile ortak çalışıyoruz. Teknoloji transferine de çok önem verdik. 89 patent aldık ve sattık. Uluslararası iş birliği sayesinde hem eğitim kalitemiz arttı hem de araştırmadaki başarımız arttı. Çok büyük beklentilerimiz var. 130'dan fazla ülkeyle anlaşmamız ve iş birliğimiz var.' İtalya'nın tarihi hakkında da bilgi veren Martin, 'Türkiye'den İpek Yolu aracılığıyla Avrupa'ya kültür ve ipek taşınırdı ve buradan tüm ülkelere yayılırdı. O zamanlarda Türkler, en çok korktuğumuz düşmanımızdı. Fakat askerlerimiz arasında her zaman iş birliği olmuştur. Günümüzde de iki düşman ülke arasında da askerlerin iş birliği vardır' dedi. İLK GÜNDevlet Bakanı Hayati Yazıcı, Erzurum'da düzenlenen 1. Avrasya İpek Yolu Üniversiteleri Toplantısı ile ilgili olarak, 'Bugün burada gerçekleşen bu toplantı, İpek Yolu'nu bir bilim köprüsü haline dönüştüren önemli bir adımdır' dedi.Açılışa Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, YÖK Denetleme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Muhittin Şimşek de katılarak birer konuşma yaptı Atatürk Üniversitesi tarafından düzenlenen, “1. Avrasya İpek Yolu Üniversiteleri Toplantısı” başladı. Kültür ve Gösteri Merkezi’nde yapılan açılışa 17 ülkeden 53 rektör ve rektör yardımcısı katıldı. 17 Türk üniversitesi rektörü de yine toplantı katılımcıları arasında yerlerini aldı. Açılışa Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı ile YÖK Denetleme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Muhittin Şimşek de katılarak birer konuşma yaptı.Açılışa geçmeden önce toplantı salonunda Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Küçüköner tarafından her katılımcı için özel olarak tasarlanan “İpek yolu” konulu Ex Libris sergisinin açılışı bakanlar ve konuk rektörler tarafından yapıldı. Daha sonra salona geçildi. Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Naile Tağıkızı Mırzazade ile Prof. Dr. H. Hagigat Muharremova tarafından klasik müzik resitali verildi. Müzik dinletisinin ardından 1. Avrasya İpek Yolu Üniversiteleri toplantısının açış konuşmasını yapan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, toplantıya katılan bakanlara ve rektörlere, ayrıca toplantıya verdikleri destekten dolayı YÖK’e, Erzurum Valiliği’ne, Büyükşehir ve Aziziye Belediye Başkanlarına, Ticaret ve Sanayi Odası’na, Tanıtım Fonu ve TİKA yetkililerine teşekkür etti.Konuşmasını İngilizce yapan Rektör Koçak, çok önemli ve anlamlı bir toplantıya ev sahipliği yapmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.“Atatürk Üniversitesi’nde sizlerle birlikte olmaktan gurur duyuyoruz” diyen Koçak, üniversiteler arasında eğitim alanındaki, bilimsel ve teknolojik alanlardaki işbirliğinin ülkeler arasında kültürel yakınlaşmaya da temel teşkil edeceğini anlattı. Türkiye’nin en önemli üniversitelerinden biri olan Atatürk Üniversitesi’yle ilgili çeşitli bilgiler veren ve sahip olduğu imkanları anlatan Koçak, “Burada temellerini atacağımız işbirliği hepimize yeni fırsatlar yaratacak; burada konuşacaklarımız ve alacağımız kararlar üniversitelerimizin ve ülkelerimizin yararına olacak” diye konuştu. Şimşek: Üniversiteler değişiyor YÖK Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Muhittin Şimşek ise konuşmasını her alanda değişimin kaçınılmaz olduğu teması üzerine kurdu. Şimşek, “Dünya değişiyor, ülkeler değişiyor, kanunlar değişiyor ve biz değişiyoruz; doğrudur, üniversiteler de değişiyor, dünyada yükseköğretim değişiyor,” dedi. Şimşek, dünyada pek çok alanda rekabetin parametrelerinin de değiştiğine dikkati çekerek, “Bugün artık 2000’li yıllarda bilginin organize edildiği bir dönemi yaşıyoruz. Bilgiyi organize eden toplumlar kazanacak,” görüşünü savundu.Bilgiye ulaşmanın İnternet sayesinde çok kolay olduğunu ifade eden Şimşek, önemli olanın bilginin özümsenmesi ve katma değer haline dönüştürülmesi olduğunu vurguladı.“Üniversitelerimiz tek başına bilgi üretmekten kaçınıyor” diyen şimşek, “Çünkü bu da küreselleşmenin bir tezahürüdür. Küreselleşmenin maksimum seviyede tecelli ettiği yerler üniversitelerdir. Küreselleşmeye karşı çıkmak Erzurum’un eksi 22 derece soğuğunda kısa kollu gömlekle gezip, ‘Ey soğuk! Kahrol! Seni istemiyorum!’ demekle eş değerdir,” tespitini yarak soğuğu kendimize edepte etmek mecburiyetinde olduğumuzu söyledi. Şimşek, şunları kaydetti: “150’ye yaklaşan üniversitesiyle büyük bir ülke olan Türkiye’miz de şu anda Erzurum’da olduğu gibi ülkemizin birçok yerinde uluslararası boyutta toplantılar yapılıyor. Eskiler hiçbir şeyin ifratına ve tefritine müsaade etmemişlerdir. Tek bir şeyin ifratına müsaade vardır: O da, istişaredir. Birlikteliktir. Bugün, Atatürk Üniversitesi’nde 17 ülkeden 70 kadar katılımcının burada olması bu mantalitenin bir tezahürüdür. Sıkıntılarımızın altında iletişimsizlik vardır. Bu tür toplantılar iletişimsizliği ve menfi sonuçlarını giderecek gelişmelerdir.” Akdağ: Birbirimize destek olalım. Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ da konuşmasında kendisinin Erzurumlu olduğunu, öğrenciliğinin Atatürk Üniversitesi’nde geçtiğini, daha sonra hoca olarak uzun yıllar üniversitede hizmet ettiğini hatırlattı. Akdağ, “Şu anda da Sağlık Bakanı olarak Türkiye’ye hizmet etmenin mutluluğunu yaşıyorum” dedi. Akdağ, toplantıya katılanların ‘çok enteresan bir birliktelik içinde’ olduklarını hissettiğini belirterek, “İpekyolu denilen yol ve bu yol üzerindeki ticaret geçmişte doğu ile batıyı her iki bölgenin zenginliklerini ve bu arada da kültürlerini birbirlerine aktaran önemli bir görev görmüştür. Bu görevin üniversitelerin işbirliğiyle yeniden harekete geçecek olması heyecan verici” tespitini yaptı. “Geçmişte bu yolun doğusuyla batısı arasındaki zenginlik ve gelişmişlik farkı çok azdı. Hem doğu zengindi hem de batı. Ancak süreç içerisinde batı gelişip zenginleşirken doğu buna ayak uyduramadı ve arada bir fark oluştu,” diyen Akdağ, üniversiteler arasında temellendirilen işbirliklerinin doğu ve batı arasındaki farkı azaltacağını anlattı.“Bu konuda ipek yolu üzerindeki üniversitelere ve siz değerli rektörlerine büyük iş düşüyor,” diyen Bakan Akdağ, şöyle devam etti:“Bugün batı, doğuya göre daha zengin olabilir. Ancak doğunun genetik kodlarında var olan farklı medeniyet özellikleri canlandırılıp doğunun refahıyla buluşmaya devam etmelidir. Hükümetimiz menedinyetler arası ittifaka da büyük önem veriyor. Açıkça ifade etmek gerekir ki, ülkelerin zenginliklerini ve gönüllerini birbirlerine açmaları dünyanın geleceği için çok önemlidir.” “Ben buradaki rektörlerin bu misyona uygun davranacaklarını biliyorum,” diyen Akdağ, “İnsanlık aydınlanmaya devam edecekse, dünyada savaşlar ortadan kalkacaksa, dünyada güçlü olanın güçsüze tahakkümü ortadan kalkacaksa, bunda üniversitelerin rolü çok yüksek olacaktır,” değerlendirmesini yaptı. “Artık bilgi çağındayız ve bilgi toplumları olarak yolumuza devam ediyoruz” diyen Akdağ, şunları kaydetti:“Bilgiyi olabildiğince paylaşmalı ve birbirimize destek vermeliyiz. Böylece halklarımız daha da mutlu olacaktır. Yazıcı: Eğitime ayrılan pay büyük. Son olarak konuşan Devlet Bakanı Hayati Yazıcı da değişimin kaçınılmaz olduğuna dikkati çekti ve bu konuda üniversitelerin rolü üzerinde durdu. Yazıcı, “Bilginin ve bilimin çok önem kazandığı bir çağda yaşıyoruz. Bilgi, denebilir ki, dünya ekonomisinin başlıca gücü durumundadır. Gücün devam edebilmesi için üniversitelerin dünyayla rekabet edebilecek ölçüde bilgi üreten kurumlar haline gelmesi gerekiyor” dedi.“Ülkelerin gücü diğer ülkelerle kurdukları işbirliği oranında artmaktadır,” diyen Yazıcı, şöyle devam etti:“Bu nedenledir ki üniversiteler dünyaya açık olmalıdır. Bilgi paylaşılarak bir bilgi sinerjisi oluşturulmalıdır. Bunu sağlamak için ortak projeler yapılmalı. Üniversitelerin akademik seviyelerini yükseltmeleri üniversitelerin kendi aralarında yapacakları işbirliğine bağlıdır. Bu işbirliği Avrasya Üniversiteler arasında da kurulmalıdır.” “Hükümet olarak eğitimin kalitesini artırmak ve üniversitelerimize dünya ile rekabet edebilecek bir zemini inşa etmek ve üniversiteleri özgür düşüncenin merkezi haline getirmek hedeflerimiz arasında yer almıştır. Bütçe kalemleri içinde eğitime ayrılan pay ülke tarihinde ilk olarak birinci sıraya bu nedenle yükselmiştir.”“Üniversiteler kuruldukları şehirlerde kendi içlerine kaplı birer bilgi üretim merkezi değildir,” diyen Yazıcı, konuşmasını şöyle tamamladı:“Tam tersine, üniversiteler, önemli bölgesel bir kalkına aracıdır da. Kurulan her üniversite bulunduğu ilin ekonomisinde sosyal ve fiziksel altyapısında ve hayat kalitesinde önemli gelişmeler sağlamaktadır. Erzurum Atatürk Üniversitesi bunun önemli bir göstergesi ve kanıtıdır. 1957 yılında kurulan Atatürk Üniversitesi Türkiye’nin en eski altıncı Üniversitesidir. Atatürk Üniversitesi bölgesine oldu kadar, ülkemizin Ora Asya’ya, Kafkaslara açılan penceresidir. Atatürk Üniversitesi bu toplantıyı düzenleyerek yeni bir misyon üstelenmiştir. Avrasya Üniversiteleri arasında işbirliği sağlanmasında lokomotif rol üstlenmesi takdire şayandır.” Hatıra ağacı diktiler Erzurum Valisi Sebahattin Öztürk, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler, Yargı mensupları, Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Muzaffer Gülyurt, Rektör Yardımcıları, dekanlar, öğretim elamanları ve çok sayıda davetlinin katıldığı toplantı daha sonra Atatürk Üniversitesi Botanik Bahçesinde hatıra ağacı dikimiyle devam etti. Konuklar, Botanik bahçesi protokol yolunda hazırlanan yerlere, ülkelerin, üniversitelerin ve şahısların adını taşıyan ağaçların dikimini gerçekleştirdi.Rektörler, Atatürk Üniversitesi Galeri Merkezi’nde 9 ülkeden gelen ünlü ressamlar tarafından hazırlanan resim sergisinin açılışını da gerçekleştirdi. Birinci Avrasya İpekyolu Üniversiteleri Toplantısı’na katılan heyet gece de Atatürk Üniversitesi Bindallı Halk Dansları ve Hareket Topluluğu’nun gösterisini izledi.Birinci Avrasya İpekyolu Üniversiteleri Toplantısı yarın yapılacak oturumlarla devam edecek.