Atatürk Üniversitesi Senatosu terör olaylarını telin etti ve bir gurup akademisyenin “Barış için Akademisyenler Bildirgesi” dedikleri açıklamaları devletimizin birlik ve bütünlüğünü hedef alan bölücü hainlere örtülü bir destek olarak nitelendirdi. TARİHİ KARARAtatürk Üniversitesi Senatosu tarafından alınan tarihi kararda şu ifadelere yer verildi:‘Bir süreden beri ülkemizde sistematik bir şekilde devam eden terör olayları dün İstanbul Sultanahmet’te meydana gelen menfur saldırıyla çirkin ve acımasız yüzünü bir kez daha göstermiş olup, millet olarak hepimizi derinden üzmüştür.Atatürk Üniversitesi olarak yapılan bu hain saldırıyı şiddetle kınadığımızı tüm kamuoyuna saygıyla duyururuz.Bununla birlikte, çeşitli üniversitelerden bin civarında bir akademisyen grubunun yazıp imzaladığı ve adına “Barış için Akademisyenler Bildirgesi” dedikleri açıklamaları da, devletimizin birlik ve bütünlüğünü hedef alan bölücü hainlere örtülü bir destek şeklinde değerlendirdiğimizi aziz milletimizle paylaşmak isteriz.Güvenlik güçlerimizin yürüttüğü kararlı mücadeleden rahatsız olanların, bugün barış ve insanlık gibi bir takım büyülü kavramları dillerine doladıkları ve bunları kendilerine paravan yaparak, devletimize ve milletimize karşı haince ve alçakça emeller peşinde koştukları herkes tarafından bilinmektedir.Sadece bir takım karanlık odaklara ve emperyal mihraklara hizmet etmekten başka bir amaç taşımayan sözde bu aydın güruhunu akıldan, ahlaktan, vicdan ve insaftan yoksun gafiller olarak nitelemekte, ayrıca hain terör örgütüne karşı yürütülen mücadeleye ve ona öncülük eden siyasi irade ile güvenlik güçlerine minnettarlığımızı beyan etmekteyiz.Terör olaylarının ve hain terör örgütüne karşı gizli ve açıktan yapılan her türlü desteğin millet olarak birlik ve beraberliğimizi, dayanışma ve kardeşliğimizi bozamayacağını herkese bir kez daha ilan eder, ülkemizin birlik ve beraberliğini bozmaya yeltenen iç ve dış mihrakların hiçbir zaman kirli emellerine ulaşamayacaklarına dönük inanç ve kararlılığımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz. “ER-VAK BAŞKANI GÜZEL’DEN SERT TEPKİ - Akademisyenlerin bildirisine bir tepkide Erzurum Kalkınma Vakfı (ERVAK)’ndan geldi.ERVAK Başkanı Erdal güzel yaptığı açıklamada, son, otuz yıldır ülkeyi cehennem yerine çeviren ve amacı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni bölmek ve parçalamak olan azılı terör örgütünün son birkaç aydır, Şırnak, Silopi, Cizre, Van ve Diyarbakır’da ki devlete isyanı ve ihanetinin tüm çıplaklığı ile ortada olduğunu belirterek, “Terör örgütünün döşemiş olduğu tuzaklar, yığdığı silah ve mühimmatlar, kazdığı hendekler, hain düşüncenin en bariz örneği olarak dünyanın gözü önünde cereyan etmektedir. Her devlet, kendisine tehdit oluşturan, vatandaşın malına ve canına kast eden tehlikelere karşı tedbir almak ve gereğini yapmak zorundadır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti de kendisine karşı girişilen bu savaşta yöre halkını kalkan yapan, pusu kuran, asker ve polise kurşun yağdıran hainlere karşı meşru hakkını kullanmaktadır” dedi.“Kazılan hendekler, döşenen hain pusular, cephanelik haline getirilen örgüt evleri hiçbir mazerete mahal bırakmamaktadır” diyen güzel açıklamasında şunları kaydetti; “Emperyalist güçlerin hayat verdiği bu kanlı örgüt maalesef kendisine yerli işbirlikçilerde bulmakta zorlanmamaktadır.Devletin güneydoğuda katliam yaptığını söyleyecek kadar ihanetlerinin dozunu artıran ve bunu attıkları imzalarla teyit eden 1100 çukur adam bunun en son örneğidir.Ülkenin, ekmeğini yiyip, suyunu içip, havasını teneffüs eden, okullarında okuyup, belli bir statü kazanan, devletin bütün imkanlarından faydalanan bu zevatın akademisyenlerden olması alçaklığın boyutunu göstermesi açısından oldukça manidardır.Atılan imzalar, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gençliğe hitabesindeki “dahili ve harici bedhahların olacaktır” ifadesini hatırlatmaktadır.Kazdıkları hendeklerin içinde kaybolan teröristler gibi, onlara imzaları ile destek vermeye çalışan 1100 kalemli terörist de yaftalarıyla birlikte emellerine ulaşamayacak, Türkiye Cumhuriyeti her türlü ihanete ve alçaklığa rağmen, ay yıldızlı bayrağın gölgesi altında ebediyen var olacaktır.”MİLLETVEKİLİ AYDEMİR’DEN SERT TEPKİ AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, Barış İçin Akademisyenler Bildirgesi adı altında deklare edilen, devletin dirliği, milletin bölünmez bütünlüğü için bölücü hainlere karşı sergilenen kararlı mücadelenin durdurulmasının talep edildiği açıklamanın bir gaflet ve delalet ürünü olduğunu söyledi. ‘MİLLETİMİZ KARARLI MÜCADELENİN DESTEKÇİSİDİR’Milli birlik ve beraberlik için, bölücü hainlere karşı yürütülen operasyonların başarıyla sürdürüldüğünü, bu durumun birlik ve bütünlük noktasında kendilerine aydın diyen, hakikatte ise yürekleri ve beyinleri karanlık olan bir güruhu rahatsız ettiğini kaydeden Milletvekili Aydemir, ‘Büyük Milletimiz bölücü hainlere karşı sürdürülen terörle mücadele konusunda kararlı, bu mücadeleye öncülük eden siyasi otoriteye ve güvenlik güçlerine minnettardır. ‘dedi.‘KARDEŞLİĞİMİZE DÜŞMANLIK BESLEYENLERE VEYL OLSUN..’Türkiye’de doğusu ve batısıyla var olan birlik ve bütünlük hassasiyetinden, Türk-Kürt kardeşliğinden rahatsız olan iç ve dış mihrakların yeni bir oyun peşinde olduklarına işaret eden Milletvekili Aydemir, ‘Vatanı bölmek, milli birlik ve beraberliği sona erdirmek emelinde olan hainlere karşı, devletin yürüttüğü kararlı mücadeleden rahatsız olanları ne milli vicdan ve hafıza, ne tarih, ne de şüheda ervahı affedecektir. Veyl hainlere destek verenlere, veyl hain emelleri besleyenlere, veyl kardeşliğimize halel getirmek isteyenlere olsun.’ vurgusunu yaptı.‘CUMHURBAŞKANIMIZIN TESPİTLERİNİ PAYLAŞIYORUZ’Milletvekili Aydemir, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘Kendilerine güya akademisyen ve araştırmacı unvanı yakıştırmış bir güruh çıkıyor, terör örgütünün eylemlerine karşı vatandaşlarını ve topraklarını savunan devletimize dil uzatıyor. Kendilerine akademisyen diyen güruh bildiri yayınlayıp devleti suçluyor. Sadece bununla da kalmıyor, gelişmeleri takip etmek üzere yabancıları ülkemize davet ediyorlar. Bunun adı müstemleke zihniyetidir, bunun adı mandacılıktır.” ifadelerini Aziz Türk Milleti’nin yürekten paylaştığını kaydetti.‘SÖZDE AYDINLARIN İHANETİ’Milletvekili Aydemir, ‘Sayın Cumhurbaşkanımız, ‘Türkiye’nin, bu zihniyetin ihanetiyle 100 yıl önce de karşılaştığını, o zaman da ‘ülkeyi ancak yabancıların düzeltebileceğine’ inanan mandacı bir güruhun olduğunu hatırlatarak, “Bugün de, üstelik çoğu maaşını devletten alan, cebinde bu devletin kimliğini, pasaportunu taşıyan, ülke ortalamasının oldukça üzerinde bir refah seviyesine sahip sözde aydınların ihanetiyle karşı karşıyayız” vurgusunu yaptı. Bu tarihi tespiti milli imanımızla benimsiyor, Bölücü zihniyete destek çıkanları bir kez daha lanetliyoruz.’ dedi.GÜNEŞ VAKFI AKADEMİSYENLERİNDEN SERT TEPKİ Güneş Vakfı Genel Başkanı Prof. Dr. Alpaslan Ceylan, yaptığı açıklamada ile bir grup akademisyenin yaptığı ortak bildiriye sert tepki gösterdi. Son zamanlarda ülkemize yönelen hain ve yıkıcı emellerin üniversitelerimize kadar uzandığını söyleyen Prof. Dr. Ceylan, “Sözde kendine aydın diyen karanlık yüzler, bir bildiri yayınlayarak PKK terör örgütüne destek vermişlerdir. Akademisyenlik adı altında örgütcülük yapan ve ne yazık ki Atatürk Üniversitesi gibi Türkiye’nin sayılı bilim yuvalarından birinde de bu hain bildiriye destek veren insanların olması Erzurum adına gerçekten çok üzücü bir durumdur. Böyle insanların üniversitenizde bilim yapıp Türkiye’nin geleceği için aydın insan yetiştirecekleri yerde; teröre kalemleri ile destek vermeleri kabul edilebilir bir şey değildir. Bu ülkenin ekmeğini yiyip hainlik edenlerden hesap sorulması en büyük dileğimizdir” dedi.“Güneş Vakfı öğretim üyeleri olarak bu tür insanların üniversitemizde barınmalarını asla kabul edemeyiz” diyen Prof. Dr. Ceylan, “Milyonlarca şehidin kanıyla sulanmış bu mübarek vatan için hain emel besleyenler er yada geç hak ettikleri cezayı bulacaklardır.Son olarak bu konuda herkesi duyarlı olmaya ve bu topraklar için sadakat beslemeye davet ediyoruz. Gün birlik ve beraberlik günüdür. Herkes ayağını denk alsın Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin gücü bu hainler ile yıllardan beri mücadele etmektedir ve etmeye de devam edecektir.Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk Milleti’nin sabrıyla kimse fazla oynamasın. Hele hele Erzurum gibi hassas şehirlerimizde asla bazı şeyler için alt yapı çalışmaları yapılmasın. Aksi takdirde terör ve onu besleyen hain emeller çok sert duvarlara çarpacaklardır.”