Vali Çiftçi kalem kalem sıraladı…
Erzurum’un asayiş karnesi
Vali Mustafa Çiftçi’nin, bugün ki değerlendirmesini bir cümlede özetleyecek olursak; tam olarak şudur:
Erzurum, asayiş açısından ümitvar bir yerde.
Belli başlı suçlar var. “Katalog suçlar” da deniliyor.
Misal:
Terör, cinayet, şiddet, kaçakçılık, uyuşturucu, silah kaçakçılığı, insan kaçakçılığı, hırsızlık-soygun, dolandırıcılık, cinsel istismar, organize suç çeteleri…
Dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de, ne yazık ki bu suç skalasında iyiye doğru bir gidişat yok.
Eskiden gazetelerin üçüncü sayfasında okuduğumuz suçlar, şimdi televizyonların ana haber bültenlerini, gazetelerin birinci sayfa manşetlerini ya da sosyal medya mecralarını dolduruyor.
Suç sarmalı toplumları öylesine tutsak ediyor ki, kitlesel cinnet artık vaka-i adiyeden sayılıyor.
Kadına ve çocuğa karşı işlenen suçlarda, bu cennet vatanımız mütemadiyen kendi rekorunu kırıyor!
Dünyayı kasıp kavuran liberal şok dalgasının elem verici bir neticesi…
Neyse…
Biz Vali Beyin bu sabah ki toplantısına dönelim.
Bugün, Çalışan Gazeteciler Günü ya, Vali Çiftçi de istemiş ki hem gazetecilerin gününü kutlayayım hem de memleketin mukayeseli şekilde bir yıllık suç bilançosunu çıkaralım.
Çok da iyi yaptı.
Zira, böylelikle Erzurum’un suç serencamını görmüş olduk.
Tek tek yüzde ve rakam vererek sizleri yormak istemem.
Benim çıkardığım sonuç şu:
Erzurum, her kalem suç dökümünde, “bin maşallah” diyeceğimiz bir yerde değilse bile, hiç mi hiç kötü bir noktada da durmuyor.
Özellikle uyuşturucu ile mücadele…
Özellikle suçların aydınlatılmasında ve faillerinin yakalanıp adalete teslim edilmesinde…
Özellikle faili belli ya da meçhul cinayetlerde…
Özellikle terörle mücadelede…
Özellikle kişilere karşı işlenen çeşitli suçlarda…
Özellikle insan kaçakçılarıyla mücadelede…
Özellikle Siber suçlarda…
Grafik, Erzurum lehine bir ivme gösteriyor.
Polis ve jandarma FETÖ belasından temizlendikçe, güvenlik güçlerimizin suç ve suçluya karşı etkinliği, caydırıcılığı ve yaptırımı misliyle arttı.
Bu iyileşmede…
Temel sebeplerden biri de, siyasi iradenin tavizsiz tutumu…
Yurt genelinde, organize suç çetelerine ve uyuşturucuya karşı amansız bir mücadele veriliyor.
Vali Beyin verdiği rakamlardan gördük ki, Erzurum polisi ve jandarması ne uyuşturucu satıcılarına ne de tüketenlere nefes aldırmıyor.
Birkaç yıl öncesine kadar Erzurum’un belli başlı semtlerindeki kahvehanelerde alenen uyuşturucu ticareti yapılırdı.
Şimdi aynı manzaraya rastlamak neredeyse imkansız.
Keza organize suç çeteleri, hele de tefeciler memleketin en “nüfuzlu” kimseleri olmuştu.
Şimdi saklanacak delik arıyorlar, kendi gölgelerinden bile korkuyorlar.
Buna rağmen evet, yurdun dört bir yanında olduğu gibi Erzurum’da da cinayet işleniyor, hırsızlık yapılıyor, kadına ve çocuğa şiddet uygulanıyor.
Tesellimiz, oranların hızlı olmasa da gerilemesi…
Erzurum, 25 bin kilometre kareye sahip bir şehir. 750 bin nüfusu, yirmiden fazla ilçesi, 2000’den çok köyü var.
Bu çapta bir alanda suç ve suçluyla mücadele etmek sanıldığı gibi kolay bir iş değil.
Emniyet Genel Müdürlüğü, illeri işlenen suç ve suç sayına göre kategoriye ayırmış.
Erzurum sondan ikinci sırada…
Orta dereceli risk grubunda…
Kötü ve çok kötü sınırından hayli uzaktayız.
Vali Mustafa Çifti, “2025 yılı için hedefimiz, bu sıralamada sonuncu olmak” dedi.
Yani asayiş açısından, en emin iller arasına girmek.
Ahlaklı toplum, polis copu ve adalet kılıcıyla tesis edilecek bir şey değil.
Eğitim, aile, ortam, inanç ve kültürel değerler eğer toplumun önceliği olmaz ise, kaos iktidar olur.
Amerika, kelimenin tam anlamıyla bir polis devletidir.
Bizde olsa aynı polislerin cinayetle yargılanacağı olayları görüyor, izliyoruz işte…
Pekii bu, Amerika’yı suç cehennemi olmaktan kurtarıyor mu?
Hayır… Tam tersine suç, adeta volkan olup Amerika’nın tepesine tepesine yağıyor.
Ortak paydalar zayıflayıp, yozlaşma bayraklaşırsa çürüme kaçınılmazdır.
Hamdolsun, Türkiye o cehennemden çok uzakta, ama tehlikeden de büsbütün ari değil.
Tedbir, tedbir, illa ki tedbir…
Evrensel bir ölçüdür:
Marifet, suçluları yakalayıp suçu aydınlatmaksa, bundan daha kıymetlisi de, suça giden yolları tıkamaktır.
Suç işlenmeden suçluya engel olmak… Önleyici güvenlik.
Ezcümle…
Vali Bey, “Erzurum güllük gülistanlıktır” demedi.
Dediği şu:
“Korkulacak bir noktada değiliz, ama çok daha iyi olabiliriz.”