Erzurum'un eski köy isimleri araştırıldı

Köy isimleri üzerine araştırmalar yapan Prof. Dr. Ali Sinan Bilgili, “Bazı köylerde hala kullanılan köy isimlerinin kökenlerinin Ermenice ve Gürcüce olarak bilinmesi yaygın bir yanılgıdan ibaret. Bu köy isimleri bize Türkmen yadigârıdır ” dedi.

Gazete Güncel- Geçmişten günümüze bir çok medeniyeti bir arada yaşandığı Erzurum’da eski köy isimlerinin kökenleri bilinenin aksine Ermenice ve Gürcüce değil, Türkçeye çıktı. Köy isimleri üzerine araştırmalar yapan Prof. Dr. Ali Sinan Bilgili, “Bazı köylerde hala kullanılan köy isimlerinin kökenlerinin Ermenice ve Gürcüce olarak bilinmesi yaygın bir yanılgıdan ibaret. Bu köy isimleri bize Türkmen yadigârıdır ” dedi.

Yüzyıllar boyunca farklı uygarlıklar tarafından yönetilen Erzurum’da eski köy isimlerinin kökenleri ve anlamları merak edilen bir konu. Ermenice ve Gürcüce olduğu bilinen birçok köy ismi aslında eski Türkçe isimlerden oluşuyor. Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Eğitimi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Sinan Bilgili bazı eski köy isimlerinin kökenleri ve anlamları hakkında bilgilendirmelerde bulundu.

Prof. Dr. Ali Sinan Bilgili, “Erzurum şehrine bağlı dört idari bölümde (Merkez, Dumlu, Ilıca, Ovacık) yer alan bazı köy isimleri toponomik (yer adı bilimi) açıdan ele alınmıştır. Araştırma sonucu görülmüştür ki, günümüzde yaygın şekilde Ermeni veya Rumlara ait olduğu sanılan köy isimlerinin tamamı eski Türkçe kelimelerdir. Halkın yanlış bilgisi, devlet memurlarının bilinçsizliği birbirine eklenince, atalarımızdan bize miras pek çok eski Türkçe yer adı maalesef ortadan kaldırılmıştır. Yani kendi mirasımızı yine kendimiz yok ediyoruz, tıpkı tarihi eserlerimizde, kültür değerlerimizde olduğu gibi. Bu sebeple yer adlarını değiştirirken gerek devlet yöneticileri, gerekse halkımız daha duyarlı olmalı ve ilmin ışığında hareket etmelidirler” ifadelerini kullandı.

‘Pek çok köy ismi Türkmen yadigârıdır’

Türkmenlerin kurdukları yeni köyleri veya yerleştikleri gayrimüslim (Ermeni, Rum) köyleri belirtmek üzere buralara çeşitli isimler vermiş olduklarını vurgulayan Bilgili, “Günümüzde Erzurum köylerinin pek çoğunun ismi bu Türkmenlerin yadigârdır. Ancak bu yadigâr maalesef bugün muhafaza edilememiş, pek çok isim yıllar içerisinde değiştirilmiştir. Bunun en önemli sebebi ise çeşitli Türkçe kelimelerin zamanla kullanılmayarak unutulması, sonra da başka milletlere ait yer adları olduğu yanılgısıyla değiştirilmesinden kaynaklanır” diye konuştu.

Eski köy isimleri ve anlamları

Erzurum’daki köy isimleri hakkında 2 tespit yapıldığını dile getiren Bilgili, “Bazı köy isimleri günümüzde kullanılmayan eski Türkçe kelimelerdir, gayrimüslimlerin Türkçe kelimelerin sonuna yer anlamı taşıyan ekler ilave etmesiyle oluşan köy isimleridir.

Günümüzde kullanılmayan eski Türkçe kelimelerden oluşan bazı eski köy isimlerinin anlamları da şu şekilde;

Çekindir: Kelimenin aslı Çeknedir olup, manası pürüzlü veya engebelidir. Bu köyün kurulduğu yer biraz engebeli veya pürüzlü olduğu için köye bu isim verilmiştir.

Çığnıklı: İplik bükme işinde kullanılan çıkıktan İsmini almış bir köydür. İsminden çok eski zamanlarda köyde iplikçilik yapıldığı anlaşılmaktadır.

Çipak: Kelimenin aslı eski Türkçe ‘de "Çilpag olup, manası ağaçsız, bitkisiz yer demektir. Çilpag kelimesi zamanla değişerek "Çipag" şekline dönüşmüştür. Bu esnada anlamında değişme olmuş ve büyükbaş hayvanların güneşli yerden kaçarak geldiği gölge veya serin yer manasında kullanılmıştır. Köy böyle bir ye re kurulduğundan bu isim verilmiştir.

Çortinkar: Eski Türkçe ‘de Çorten olarak kullanılan kelimenin manası su çıkan kuyudur. Erzurum şehir merkezinde de Çortan şeklinde bir mahalle adı olarak aynı kelime kullanılmıştır. Köyün yerleştiği yerde bir su kuyusu bulunması sebebiyle köye bu isim verilmiştir.

Dinarkom: Dinar ve kom olmak üzere iki kelimeden oluşmuştur. Köyün ilk yerleşmesi kom olup, İranlı tüccarlar burada alış veriş yaparken İran parası dinar kullandıklarından köy kurulurken bu isim verilmiştir.

Hanege: Kelimenin aslı "Hanegah" olup, son daki "h" harfi zamanla düşmüştür. Hanegâh

kelimesinin manası, şeyhin dergahı demektir. Köyün ilk yerleşmesi zaviye veya dergâh şeklinde olup, zamanla halkın yerleşmesiyle köy haline gelmiş ve dergâh manasında bu isim kalıcı olmuştur. Hedelemek: Kelimenin manası korkulan yer demektir. Köy kurulmadan önce çevre halk: buradan korktuğu için köy kurulduğunda bu isim verilmiştir.

Kanköyü: Kelime iki manada kullanılmıştır. Bir manası "verimli toprak", diğer manası "maden bulunan saha"dır. Köy arazisinin verimliliği sebebiyle bu isim verilmiştir.

Karaz: Kelimenin aslı "Garaz olup, kelimenin manası büyük küptür. Eskiçağlara ait bir yerleşmenin bulunduğu Karaz, bu medeniyetten kalan büyük küplerin bulunduğu yer olması sebebiyle köye bu isim verilmiştir.

Kevahor: Key ve ahor olmak üzere iki kelimeden oluşmaktadır. "Kev" kelimesinin aslı "Kav" olup, manası çanak çömlek yapımında kullanılan kırmızı toprak veya yel etkisiyle oluşan kar yığınıdır. Bölgeye gelen Türkler, bazı topraktan renginin kırmızı olması ve inşa edilen bir ahının bu toprakla yapılması sebebiyle rengine izafeten "kırmızı ahır" manasında köye bu ismi vermişlerdir.

Kırçınkoz: Kırçın ve koz olmak üzere iki kelimeden oluşmaktadır. Kırçın kelimesinin manası bazı otlarda yaprakların köke yakın kısmından çıkmasıdır. Köy arazisine yerleşmeye gelenler bitkilerin bu şekilde çıktığını görünce bu yere bu ismi vermişlerdir. Koz kelimesinin aslı ise "kuz olup, manası ise güneş almayan soğuk yer veya kuzeydir. Buna göre Kırçınkoz'un manası kuzeydeki otlu yerdir.

Kirinç: Kelime manası karmakarışık veya dolaşıktır. Köy arazisi köstebek yuvalan ile delik deşik ve çeşitli otlarla basılı bir vaziyette olduğundan bu isim verilmiştir.                                                      

Ortuzu: Kelimenin manası iki şey arasındaki boşluk yerdir. İki köy veya yerleşme arasında kurulduğu için köye bu isim verilmiştir.

Poçik: Kelime manası boş, harabe yerdir. Köy ahalisi buraya yerleşmeden önce gayrimüslimlerle meskûn bir köydü. Ancak, gayrimüslim yerli ahalisi köyü terk ederek göç etmişler, yerlerine gelen Türkler burayı boşaltılmış ve harabe olmuş şekilde bulmuşlardır. Bunun üzerine harabe veya boş yer manasına gelen bu ismi vermişlerdir.

Pulur: Doğu Anadolu ve Iran topraklarına hâkim olarak bu bölgelerde devlet kurmuş Akkoyunlu Türkmenlerinden bir aşiretin Sinur adlı köy ile birlikte kurduğu bir köydür. Kelimenin Akkoyunluların büyük aşiretlerinden Purnaklarla ilişkisi olduğu tahmin edilmektedir.

Sitavuk: "Si" ve "tavuk" olmak üzere iki kelimeden meydana gelmiştir. Si, Farsça üç demektir. Türkler yer adı verirken Üç kilise, Üç Tepe, Üç Ağaç örneklerinde olduğu gibi genellikle üç kelimesini kullanırken her nedense burada Farsça üç sayısını kullanmışlardır. Bölgeye gelen Türk obasına ait tavukların gezindiği yer olması hasebiyle köy kurulurken bu isim verilmiştir.

Sivişli: Sivişin kelime manası kaygandır. Toprağının ıslak zamanlardaki kayganlığı sebebiyle bu isim verilmiştir.

Şıhköyü: Kelimenin aslı şeyh olup, halk dilinde şıh denilmektedir. Köyü kuran bir Horasan ereni veya burada yaşayan bir şeyhe izafeten köye bu isim verilmiştir.

Tafta: Kelimenin manası sık dokunmuş İpek veya pamuklu kumaştır. Bu köyde eski zamanlarda kumaş dokunması sebebiyle köye bu isirn verilmiştir.

Terkini: Kelimenin manası bırakıp gitmektir. Bu kelime Eski Türkçe'de "Terkini gılmag" şeklinde kullanılırdı. Köy ahalisinin burayı terk etmiş olması sebebiyle, yeni gelenler tarafın- dan terkedilmiş yer anlamına gelen bu isim verilmiştir.

Zağğı: Kelimenin manası karanlık veya siyahlıktır. Köy kurulurken güneş vurmadığı için bu İsim verilmiştir.

Zırnık: Sıçanotu da denilen bir bitkiye denilmektedir. Köyün ilk yerleşmesi sırasında bölgede bu bitkiden bolca bulunması sebebiyle köye bu isim verilmiştir.

Gayrimüslimlerin Türkçe kelimelerin sonuna yer anlamı taşıyan ekler ilave etmesiyle oluşan köy isimleri

Erzurum köylerinden bazılarının sonunda yer alan -sor,- ur, vürt, -nis gibi ekler, gayrimüslimlerin yer adlarını belirtmek üzere sona ilave ettikleri eklerdir. Bu eklerden -vürt, önceleri Gürcistan'da yaşarken Hıristiyan olan, 12. asırdan itibaren Müslüman olmaya başlayan Kıpçak Türklerinin yer adı sonlarına getirdikleri eklerden oluşur. Diğer ekler- den "-nis" Rumların, "-sor" veya "-sur" ise Ermenilerin yer adlarının sonuna getirdikleri ekler olduğu tahmin ediliyor.

Erginis: Kelimenin aslı Ergin veya Ergündür. Kelimenin manası çürümeye yüz tutmuş meyve, erimiş veya sulu kardır. Kelimenin sonundaki "-nis" eki gayrimüslimler tarafından yer manasında ilave edilmiştir. Türkler bölgeye geldiğinde köye yağan karın erimiş veya sulu olduğunu görünce buraya Ergin ismini vermişlerdir.

Iğdasor: Kelimenin kökü Iğda veya lğde'dir. Türkler bölgeye geldiğinde çok sayıda İğde ağacına rastladıklarından bölgeye İğdeli demişler, ancak zamanla gayrimüslimler -sor ekini ilave ettiklerinden köy bu isimle anılmaya başlanmıştır.

Kelevürt: Kelimenin asılı Keleve'dir. Keleve eski Türkçe'de demet, bağlam, yan yana dizi ve boyunduruk manalarına gelmektedir. Kele- vürt kelimesi Kıpçaklardan miras olup, demet yeri manasındadır. Köy kurulurken buradaki demet ot yığınakları dolayısıyla köye bu isim verilmiştir.

Kotanis: Kotan kelimesinin manas: eski Türkçe'de sığınak, ev veya pulluktur. Gayrimüslim- ler bu kelimeye "-nis" ekini ilave ederek Kotan- nis yapmışlar, zamanla "n" harfinin biri söylenmeyerek Kotanis şekline gelmiştir. Bölgeye yerleşmeye gelen Türkler, sığınılacak veya yerleşilecek yer manasında köye Kotan ismini vermişlerdir.

Meymansur: Maymen veya Meymun şeklinde geçen bu kelimenin manası çirkindir. Köyü kurmaya gelenler etrafı yaban otu basmış, harabe haline gelmiş kötü veya çirkin yer manasında bu isimler verilimiştir. Gayrimüslimler bu Türkçe kelimenin sonuna yer anlamına gelen “-sur” ekini ilave ettiklerinden dolayı köyün adı Meymansur olmuştur” şeklinde bilgiler verdi.

Ali Kaya/ Pusula

Erzurum Haberleri

REKTÖR HACIMÜFTÜOĞLU’NDAN TÜMGENERAL ALTUĞ’A HAYIRLI OLSUN ZİYARETİ