Erzurum Güncel- Güvenli, açıklamasında şunları kaydetti: “Türkiye’de son günlerde çocuk istismarı, çocuk cinayetleri, kadına şiddet, taciz ve tecavüz gibi toplum vicdanını yaralayan bir takım hadiseler meydana gelmektedir. Sapık ruhlu canilerin hem de haysiyetsizce birer-ikişer işlediği bu cürümler, yüreklere kor gibi düşmekle birlikte toplumun birbirine olan güven duygularını da sarsmaktadır. Kim ne derse desin, bu bir kokuşmuşluk ve çürümüşlük halidir Bu ahlaki yozlaşmanın bir fotoğrafıdır ve adını ancak “fecaat” diye koyabileceğimiz bir toplumsal sorundur”
ESPT Başkanı Güvenli, açıklamasına şöyle devam etti: “Herkesin malumu olduğu üzere geçtiğimiz günlerde Eylül ve Leyla isimli iki kız çocuğumuz ahlaksızca, hayasızca ve vicdansızca katledildi. Şayet düşünebiliyor olsalardı, hayvanların bile işlemekten imtina edecekleri bu iki cinayetle, aslında sadece Eylül ve Leyla değil, insanlık katledildi, vicdanlar katledildi, ahlak katledildi, merhamet katledildi. Merak ediyor ve soruyoruz: Bu nasıl bir ruh halidir ki; kan bürümüş gözler minicik bir bedene dikilmiştir? Bu nasıl bir şerefsizliktir ki; kendini savunmaktan bile aciz olan küçücük bir kız çocuğu, mide bulandıran ve tiksinç bir takım arzulara esir edilmiştir?
Ve bu nasıl bir vicdansızlıktır ki; büyüklerimizin “melaike” diye tarif ettiği bu küçük yavrular, göz bile kırpmadan hayattan koparılmaktadır? Kim ne derse desin ve kim nasıl düşünürse düşünsün; bu kesinlikle “akıl ve ruh sağlığı sorunu” diyerek geçiştirilebilecek bir problem değildir. Bu toplumsal bir sorundur. Ahlaki bir sorundur.
Manevi bir sorundur. Ve bir cezai müeyyide sorunudur. Ülkemizde böylesine namussuzca, şerefsizce, vicdansızca ve ahlaksızca işlenen her cinayetin toplum vicdanını rahat ettirecek bir müeyyidesi, bir bedeli ve bir cezası muhakkak olmalıdır.
Toplum olarak siyasi iktidardan en önemli ve öncelikli beklentimiz; cinsel istismar başta olmak üzere, kadın ve çocuk cinayetlerinin önüne geçebilmek amacıyla bir an önce ve derhal harekete geçilmesidir. Çıkarılacak yeni kanun ve düzenlemelerle toplum içerisinde bir tümör gibi sürekli büyüyen bu hasta beyinliler temizlenmeli ve “İdam Yasası” bu tarz suçlar için vakit kaybedilmeden yürürlüğe sokulmalıdır.
Unutulmamalıdır ki; Toplum vicdanını yaralayan ve kanatan bu hadiselerin önü ancak caydırıcı cezalar ve yaptırımlarla alınabilecektir. Aksi halde bu kokuşmuşluk hali sürecek; Eylül’ler ve Leyla’lar hayattan kopmaya devam edecektir.
Bu duygu ve düşüncelerle yüreklerimize defnettiğimiz Eylül ve Leyla’nın ailelerine başsağlığı ve sabırlar diliyoruz”
ESTP’DEN HAYVAN HAKLARI VURGUSU
ESTP Başkanı Güvenli, yazılı açıklamasında hayvan hakları ihlallerine ilişkin değerlendirmede de bulundu. Güvenli, şunları söyledi: “Son olarak bir hususa daha değinmek istiyoruz: Bizler, “kuşu ölen çocuğa dahi taziyeye giden” Rahmet Peygamberi’nin ümmetiyiz. İlaveten “kucağında uyuyakalan kedi uyanmasın diye, elbisesini keserek yerinden kalkan” İki Cihan Sultanı’nın getirdiği Yüce İslam dinine mensubuz. Hal böyle iken ne yazık ki, bizim toplumuzda hakları ihlal ve istismar edilenler arasında hayvanlar da bulunmaktadır. Bilinmelidir ki; Yeryüzündeki her canlı, Allah'ın varlığının ve kudretinin delilidir. Bunları yok eden insan, Allah'ın varlığının delillerini yok etmektedir. Bu nedenle hayvanlara işkence eden ve onları öldüren, yok eden insan hem zalim ve hem de cahildir. Erzurum Sivil Toplum Platformu olarak; Türkiye’de hayvan haklarına yönelik olarak da gerekli yasal düzenlemelerin yapılacağına inanıyor, hepinize en kalbi muhabbetlerimizi sunuyoruz.”