Erzurum Güncel- Edinilen bilgiye göre, Düzce'de faaliyet gösteren çelik konstrüksiyon firmasının mağdur ettiği ileri sürülen vatandaşlar Adliye önünde bir araya geldi. Vatandaşlar, avukat Rümeysa Er aracılığıyla firma sahibi Nizam D. hakkında suç duyurusunda bulundu.
"Paralarımızı kaptırdık"
Ev sahibi olma hayaliyle mağdur edildiğini söyleyen Nizam D., "Sapanca'da çelik ev yaptırmak için Nizam D. isminde bir şahısla anlaşmamız vardı. Anlaşmamız, sözleşmemiz olduğu halde 2 senedir peşindeyim. Parasını ödememize rağmen hiçbir şekilde muhatap olmuyor. İşimizi bitirmiyor. Biraz araştırma yapıp, kendisine ulaştığımızda da bizi tehdit ediyor, hakaretler ediyor. Davacıyız, şikayetçi olacağız. Bizim emekliliğimizde başımızı sokacağımız bir yerimiz olsun istedik. Dişimizden, tırnağımızdan, çoluğumuzun, çocuğumuzun rızkından artırdığımız paraları, çelik konstrüksiyon ev yapması için Nizam D. isimli şahsa kaptırdık. Ödemelerimizi bankalar üzerinden yaptık" dedi.
"Emekliliğimi köyde evimde yaşamak istedim"
Emekli olduktan sonra köyüne yerleşmek ve emekliliğini köyünde geçirmek istediği için ev yaptırmaya karar verdiğini söyleyen Emriye Atabek ise hayallerinin yıkıldığını ifade etti. Emriye Atabek, "Artvin Şavşat'ta köydeydim, bir ev yaptırmak istiyordum. Artık emekli oldum, biraz köy hayatı yaşamak istedim. İnternette dolaşırken Nizam D. diye birisi ile karşılaştım. Telefonla konuştuğumda kendisinin de Artvinli olduğunu söyledi. Ayrıca evimi yapacağını ve Mustafa K.'den de paramı alacağını söyledi. Geldi, yerimi gördü, görüştük. Bana örnek bir ev yapacağını söyledi. Bir süre geçtikten sonra yanına İstanbul'dan bir ortak aldığını ve oraya para göndermemi söyledi. Daha önce mağduriyet yaşadığımı söylediğimde ise öyle bir şey yapmayacağını ve köye örnek bir ev yapacağını söyledi. Bende evin başlaması için 50 bin TL para gönderdim. Çelik ev geldi, 3 usta geldi. Kaba inşaatını yaptılar. Kar yağdığı için döndüklerini, bahara yapacaklarını söyledi. Büyük mağduriyet yaşadım" diye konuştu.
"Ev yaptırmak istediğime pişman oldum"
Zor süreçlerden geçtiğini belirten Atabek, "Kendisine ulaştığımda yalvardım. Beni tehdit etti. İnternette şikayet yazdığım için başka birisi evini yaptırmaktan vazgeçmiş, ondan sonra beni arayarak cinsiyetçi küfürler etti. Sosyal medyada mağdurların oluşturduğu bir sayfa var. Orada çok fazla insan var bu şekilde. Sadece Nizam Bey'de değil bu dolandırıcılığı yapan. Türkiye'de birçok kişi bunu yapıyor. Bu konuya yetkililerin el atması gerekiyor. 3 kuruş emekli maaşımla ben köyüme ev yaptırma çalıştım. Hayatım boyunca yaptığım yatırımları oraya döktüm. Ev yaptırmak istediğime pişman oldum" şeklinde konuştu.
"Köyde evimizi yapacağımız yeri bile hazırlamıştık"
Cemal Yıldırım ise Nizam D.'nin firmasını internetten bulduğunu ifade ederek, "Mart ayının başında anlaştık, sözleşmemizi yaptık. Paranın yarısını verdik. Beşinci ayda ise gelip evimizi yapacaktı. Köyümüze ev yapalım rahat edelim dedik ama olmadı. Köyde evimizin yapılacağı yeri hazırlamıştık. Fakat gelen giden olmadı. Ondan sonra telefonları kapadı. Emekliliğimizde rahat edelim diye köyümüze ev yapalım dedik ama gelip evimizi yapmadı. Çok mağdur olduk. Evimizi ucuzda yaptırmadık. O günkü ev fiyatından anlaşmıştık. Yarısını vermiştik. Yarısını da anahtar teslimde yapacaktı" ifadelerini kullandı.
"Aynı kişi şirketini değiştirerek eylemlerine devam ediyor"
Nizam D.'nin Türkiye genelinde birçok kişiyi dolandırdığını öne süren avukat Rümeysa Er, "Mağdurlarla şahıs arasında resmi bir şirket adı altında ıslak imzalı sözleşmeler mevcut. Ancak ortada ne bir şirket ne de şahsın kendisi bulunmakta. Şahıs hiçbir şekilde telefonlara cevap vermemekte, evlerini veya paralarını talep eden insanlara tehdit ve hakaretler savurmaya devam etmektedir. Şahsa ulaşmaya çalışıyoruz ancak hiçbir şekilde ulaşamıyoruz. Şahıs biz ulaşamamamıza rağmen sosyal medya hesaplarından inşaat faaliyetlerini devam ediyormuşçasına başka sayfalardan alıntıladığı fotoğrafları paylaşarak, suç teşkil eden eylemlerine devam etmektedir. Gönderilerine yorum yapıp haklarını talep eden mağdurlara ise küfürler, hakaretler, tehditler savurmakta gerekirse de arayıp gözdağı vermektedir. Şahsın bu eylemleri Türk Ceza Kanunun 157. ve 158. maddeleri gereğince nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturmaktadır. Yargıtay içtihatlarında ise meslek sahibi kişilerin mesleklerinden duyulan güveni kötüye kullanmak suretiyle bu suçun işlenmesi halinde nitelikli dolandırıcılık suçu oluşmaktadır. İstanbul Anadolu Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduk ve üst hadden cezalandırılmasını talep ettik" dedi.