Erzurum Güncel- Habertürk gazetesi yazarı Fatih Altaylı bugünkü köşesinde, bir Ankara dedikosunu ele aldı.
Dedikodunun sağlam bir kaynaktan geldiğini ifade eden Altaylı, "Geçtiğimiz günlerde, Türkiye’nin önemli, eli taşın altında olan işadamlarından bir grup, Beştepe’den önemli bir isimle bir araya gelmişler" derken, bu ismin Cumhurbaşkanı Erdoğan olmadığını, ama ona yakın bir isim olduğunu belirtti.
İş meselelerinin konuşulduğu bu toplantıda, konunun "şikayete" geldiğini de ifade eden Altaylı, "İşadamları, bir bakanla ilgili olarak 'şikâyetlerini' iletmişler" dedi.
Şikayet edilen Bakan için, "İş dünyasının dertlerini anlamıyor. Reel sektör gözüyle bakamıyor. Her şeye finansçı gözlüğüyle bakıyor, ama bu da sorunları çözmüyor. Daha yapıcı ve daha halden anlayan ve bize daha moral aşılayacak bir bakan olsa çok daha iyi olur işler. Sanayide daha yüksek büyüme rakamları yakalarız" ifadelerinin kullanıldığını belirten Altaylı, "İşadamlarının bu yaklaşımı 'had aşımı' olarak mı algılanır, yoksa 'ciddiye' mi alınır, bilmiyorum. Onu da önümüzdeki günlerde görürüz" dedi.
Altaylı'nın yazısının ilgili kısmı şu şekilde:
"Her ne kadar İstanbul’da olsam da Ankara dedikodularının en iyi yayıldığı yer İstanbul.
Hele hele konular iş dünyası ve ekonomiyle ilgili ise.
Bu sefer size aktaracağım dedikodu sağlam diyebileceğim bir kaynaktan.
Geçtiğimiz günlerde, Türkiye’nin önemli, eli taşın altında olan işadamlarından bir grup, Beştepe’den önemli bir isimle bir araya gelmişler.
Merak etmeyin, önemli dediysek Cumhurbaşkanı değil.
Ama yakın bir isim.
Konu ekonomi ve iş dünyası.
Yapılması gerekenler, alınacak önlemler, verilecek destekler gibi pek çok meseleyle ilgili iş dünyasının görüşlerini aktarmışlar.
Muhatapları da dinlemiş.
Notlar almış.
Ve sonunda bir de 'şikâyet' gelmiş.
İşadamları, bir bakanla ilgili olarak 'şikâyetlerini' iletmişler.
'İş dünyasının dertlerini anlamıyor. Reel sektör gözüyle bakamıyor. Her şeye finansçı gözlüğüyle bakıyor, ama bu da sorunları çözmüyor. Daha yapıcı ve daha halden anlayan ve bize daha moral aşılayacak bir bakan olsa çok daha iyi olur işler. Sanayide daha yüksek büyüme rakamları yakalarız' demişler.
Muhatapları 'Böyle bir isim var mı?' diye sorunca, 'Biz onu bilmeyiz. Bizim işimiz de değil. Partiyi siz daha iyi tanırsınız. Fakat gerekirse dışarıdan atamayla bile olabilir' demişler.
Hatta duyduğuma göre birkaç isim de zikretmişler, ama o kadarını öğrenemedim.
İşadamlarının bu yaklaşımı 'had aşımı' olarak mı algılanır, yoksa 'ciddiye' mi alınır, bilmiyorum.
Onu da önümüzdeki günlerde görürüz."